Usulsüz Dinleme" Davası

"Usulsüz dinleme" iddialarıyla 17'si polis 18 kişi hakkında açılan davada müşteki olarak beyanı alınan eski MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Taytak, "Dinleme gerekçesinde belirtilen Türk İntikam Birliği diye bir örgüt yoktur. Böyle bir örgütü soruşturma sırasında öğrendim. Türk-Kürt çatışması çıkarmak amacıyla dinlendiğimi öğrendim ancak böyle bir eylemim olmamıştır" dedi.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak, Seyit Gölcük, Serahsi Şen, Engin Eraslan, Muhammed Yıldız, Uğur Eski, Hüseyin Özbilgin, Ali Arslantaş, Mehmet Selahattin Dinçer, Mustafa Sarkin, Serkan Şahan, bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

Sanıklardan Erol Demirhan, Mehmet Erdil ile Tamer Bülent Demirel başka bir suçtan tutuklu bulunduğu cezaevinden sesli ve görüntülü sistemle duruşmayı takip etti.

Müştekilerden Mehmet Taytak, beyanında telefonunun dinlendiği tarihte MHP Genel Sekreter Yardımcısı olduğunu, dinlendiğini savcılığa çağrıldığı zaman öğrendiğini, şikayetçi olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Dinleme gerekçesinde belirtilen Türk İntikam Birliği diye bir örgüt yoktur. Böyle bir örgütü soruşturma sırasında öğrendim. Türk-Kürt çatışması çıkarmak amacıyla dinlendiğimi öğrendim ancak böyle bir eylemim olmamıştır. O dönem itibarıyla dinlenmek isteyen insanlar bir şekilde gerekçe bulunarak dinlenmiş. Olayla ilgim yok. Dinlendiğim süre içinde özel bilgilerimin bir yere nakledilip nakledilemediğini bilmiyorum. Şikayetçi değilim. Özel bir zarar görmedim."

"Hukuksal anlamda bilgiler verdim"

Müştekilerden Ender Ethem Atay da bir üniversitenin hukuk fakültesinde öğretim görevlisi olduğunu, telefonlarının dinlendiği dönemde birtakım tanıdıklarının hukuki konularda sorular sorduğunu, yardımcı olmaya çalıştığını anlattı.

Atay, "Dinleme gerekçesinde ismi geçen Gökhan Paker kız kardeşimin eşidir. Furkan Galip Süslü'nün de Malatya'lı olduğunu biliyorum, kendisi bir arkadaşım vasıtasıyla üniversiteye gelmişti. Bana, 'ihaleye katıldığını ve ihale ile ilgili birtakım problemler olduğunu' söyledi. Ben de hukuksal anlamda bilgiler verdim. Mustafa Yazıcıyı tanımıyorum" ifadesini kullandı.

Dinleme gerekçelerinin doğru olmadığını, kendisinin ihaleye girmediğini savunan Atay, tanıdıklarının ve akrabalarının da ihaleye girdiklerini bilmediğini söyledi.

Dinleme konusunu basından öğrendiğini, ardından savcılığa çağrıldığını aktaran Atay, "Dinleme gerekçelerinin hiçbirindeki eylemlerin doğru olmadığını anlattım ve şikayetçi olmadığını söyledim. Şimdi de şikayetçi değilim" diye konuştu.

Müştekilerin ardından tanık Mehmet Çiydem'in beyanı alındı.

Çiydem, elektrik elektronik mühendisi ve doçent olduğunu, kendi firmasında eğitim alanında çeşitli firmalara iş yaptığını, geçmişte savunma sanayi alanında çalıştığını bildirdi.

Şikayete konu olan firmanın TÜBİTAK ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile yürüttüğü bir radar projesinde görev aldığını belirten Çiydem, şunları ifade etti:

"Ukrayna'ya gidip gelirken bir takım harcamaların usulsüz olduğunu, oradaki insanlara daha düşük para verildiğini ancak bunun yüksek faturalandırılıp kamudan alındığını fark ettim. Yine bir takım aksaklıklar gördüm. Bunun üzerine TÜBİTAK ve MASAK'a şikayet dilekçesi verdim. MASAK konuyu emniyete intikal ettirmiş. KOM Daire Başkanlığına davet edildim. İki defa ayrı zamanlarda ifade verdim. Şikayetim konusunda ne işlem yapıldığını bilmiyorum. Dinleme kararında ismi geçen TÜBİTAK personelini tanımıyorum. Şahıs bazında emniyete bilgi vermedim."

Sanık avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak, önce duruşmalardan vareste tutulmalarını ardından da tahliye edilmeleri talebinde bulundu.

Söz alan sanıklardan Uğur Eski, "Türk İntikam Birliği Teşkilatı adlı örgüt vardır. Emniyet operasyon yaptı. 5, 6 kişi tutuklandı. Savcılıktan bunun akıbetinin sorulmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

Mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına yazı yazılarak Mehmet Paytak ve Erkan Bülent Haberal'ın 27 Aralık 2010'da dinlenmesine dayanak teşkil eden talep belgelerinin ıslak imzalı şekilde istenmesine karar verdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak Türk İntikam Birliği Teşkilatı adlı bir örgüt nedeniyle soruşturma yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa sonucunun ne olduğu, varsa iddianamenin istenmesine karar veren mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne de yazı yazı yazılarak Türk İntikam Birliği Teşkilatı adlı bir örgütünün bulunup bulunmadığının sorulmasını karara bağlayarak duruşmayı erteledi.

İddianame

İddianamede, eski MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Taytak, eski CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin, Albay Ömer Gümüş, suç tarihinde TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) ve Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Başkanı Mehmet Önder Yetiş, Prof. Dr. Ender Ethem Atay ve polis memuru Mustafa Boztepe ile askeri projelerde yer alan Ahmet Serdar Adalı "mağdur" olarak gösteriliyor.

CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın oğlu Erkan Bülent Haberal, Gazeteci Ahmet Şık'ın eşi Yonca Verdioğlu Şık, askeri projelerde görev alan Güner Alpaydın, Dursun İlhan Tüfekçi, Ayşe Buğu Bayazıt, Cemil Berin Erol ve Süleyman Gökhun Tanyer, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanları Ali Kılıç ve Recep Cengiz ile Hanefi Avcı'nın avukatı Refik Ali Uçarcı "müşteki" olarak iddianamede yer alıyor.

Mağdur ve müştekileri usulsüz dinlediği kaydedilen sanıklara, "askeri ve siyasi casusluk", "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üyesi olmak", "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek" suçlamaları yöneltiliyor.

Dinlenen kişiler arasında Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile TÜBİTAK İLTAREN'in, güdümlü mermilere karşı savunma projesinde yer alanların da bulunduğu bildirilen iddianamede, "ülke güvenliği itibarıyla gizli kalması gereken savunma projelerine ait bilgilerin askeri casusluk maksadıyla temin edildiğinin belirlendiği" kaydediliyor.