Üstün Yeteneklilere Eğitim

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu üstün yetenekli çocukların eğitim gördüğü Bilim Sanat Merkezleri'nde bugün 8 bin öğrenci olduğunu söyleyerek, bu merkezlerin sayısını 2013 ile 2014 yılları arasında 94'e çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı.

Milli Eğitim Bakanlığı, Türk Eğitim Vakfı ve Koç Üniversitesinin işbirliği ile "1. Uluslararası Üstün Yetenekliler Eğitimi Sempozyumu' düzenlendi. Sempozyuma Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, TEV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel ve Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Ruhi Kılıç da katıldı.

Çubukçu sempozyumda yaptığı konuşmasında, dünyada da üstün yetenekli bireylerin eğitimine büyük önem verildiğini vurgulayarak, "Türkiye'de üstün yetenekli bireylerine sahip çıkmak zorundadır" dedi.

Dünya üzerinde üstün yetenekli çocukların eğitimi, öğretimi, insanlığa yaptıkları değerli katkılarıyla her zaman çok büyük ilgi gösterildiğini belirten Çubukçu, ülkemizde bu konudaki çalışmaların tarihinin aslında Osmanlı 'da Enderun Mektebi'ne kadar uzandığını söyledi. Çubukçu, "Enderun Mektebi zamanla birlikte değişime uğramakla birlikte Osmanlının son dönemlerine kadar varlığı sürdüren eğitim kurumlarından birisidir. Enderun sadrazamlar, valiler, sancak beyleri, ressamlar, mimarlar, şairler, müzikçiler ve tarihçiler yetiştirmiştir. Dolayısıyla üstün yetenekli kişilerin değerlendirmesine yönelik tarihsel çabaların dünyada ilk ve öncü uygulamasını aslında Enderun Mektebi'nde görüyoruz" dedi. Çubukçu şöyle konuştu:

"Bunun yanında Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 1933-1937 yılları arasında Türkiye'nin kalkınması için ve sanayileşmenin hız kazanması için yurtdışına öğrenci gönderilmesi ve bu öğrencilerin yurt kalkınmasındaki başarıları üstün yeteneklilere yönelik bu ilgi geçmişte gerçekleştirdiğimiz önemli adımlardan birisidir. Ancak daha sonra üstün yetenekli bireylerin eğitimi konusundaki çalışmalar yetersiz kalmış, bu konuda ülkemizde politika ve strateji ne yazık ki oluşturulamamıştır. Üstün yeteneklilerin eğitimi konusunda tarihi birikime ve tecrübeye sahip ülkemizde çok önceden çıkılan yolda yarım kalanları tamamlamak ve daha ileri noktalara taşımak en büyük arzumuzdur."

-"OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÜSTÜN YETENEKLİ ÖĞRENCİLERİN ERKEN KEŞFEDİLMESİNDE BÜYÜK ÖNEMİ OLACAK"-

Milli Eğitim Bakanı, "1995 yılında açılan Bilim Sanat Merkezi üstün yetenekli bireylerin eğitimini gerçekleştiren yurt çapında kurumlardır.2002 yılında 17 olan Bilim Sanat Merkezleri, bugün itibariyle 54 ilde 59 merkeze ulaşmıştır. Geçtiğimiz eğitim öğretim yılında bu merkezlerden yararlanan öğrenci sayısı 6 bin 942 iken bugün artık 8 bin civarında üstün yetenekli çocuğumuza eğitim veriyor. Bilim Sanat Merkezlerimizin kuruluş amacı da okul öncesi ve ilk ve orta öğretimden başlayarak üstün yetenekli çocuklarımıza örgün eğitim kurumlarında eğitimlerinin yanında yetenekleri doğrultusunda da eğitmekti ve bu çocukların üstün yetenekli oldukları alanlarda kendilerini geliştirmelerini sağlamaktır" dedi.

Bu merkezlerimizin sayısını da 2013-2014 yılları arasında 94'e çıkarmak niyetindeyiz. Aslında üstün yeteneklilerin erken yaşta fark edilmeleri dikkate alındığında ülkemizde okul öncesi eğitiminde yaşadığı ilerlemenin üstün yetenekli çocuklarımızın erken keşfedilmesinde büyük bir önemi olacağını vurgulayan Çubukçu, "Üstün yetenekli bireyler çok erken yaşta yönlendirildikleri zaman aslında çok daha hızlı gelişim kaydedildikleri ve topluma katkılarının daha verimli olduğu bir gerçek. Son yıllarda üstün yetenekli bireylerin eğitimi konusunda dünyada da çalışmaların hızlandığını gözlemliyoruz. Üstün yetenekli bireyler tarih boyunca toplumlara önderlik etmiş, buluşlara imza atmış, önemli eserler bırakmış olmakla birlikte, bilginin ve yaratıcılığın daha önemli olduğu bir dönemde üstün yeteneklilerin eğitimi de artan bir öneme sahip" diye konuştu. Çubukçu açıklamasında şunları söyledi:

"21.yüzyılın yaratıcılık, bilgi ve rekabet dünyasında üstün yetenekli bireyler kendi alanların da iş, bilim, teknoloji, sanat ve hizmet sektörlerinde doğdukları ya da göç ettikleri ülkelere genel anlamda uygarlığa katkı sağlayabilecek değerli bir ekonomik kayıt olarak görülüyorlar. Bu kapsamda çok özel yetenekleri olduğu halde fark edilmediği ya da desteklenmediği için yaratıcılığını dışa vuramayan çocuklarımıza da ulaşmak zorundayız. İşte bu amaçla devlet politikası olarak uygulanan üstün yetenekli bireylerin eğitimi konusunda yeni bireysel yaklaşımları ele alarak ve dünyadaki yapılan uygulamaları örnekleyerek ele alıyoruz. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurumunun 19. toplantısında üstün yetenekli bireylerin eğitimini geliştirmek üzere bakanlığımız koordinasyonunda TÜBİTAK, YÖK ve Devlet Planlama Teşkilatı ile birlikte üstün yetenekli bireyler strateji ve uygulama planı 2009-2013 hazırlanması kararlaştırılmış ve resmi gazetede yayınlanmıştır. Bilim ve Teknoloji Kurulunun bu kararı hiç kuşku yok ki üstün yetenekli bireylerimiz için yapılacak çalışmalara hız kazandıracaktır."

-"TÜRKİYE ÜSTÜN YETENEKLİ BİREYLERİNE SAHİP ÇIKMALIDIR"-

Çubukçu, "Ülke nüfusunun yüzde 2'sinin üstün yetenekli bireylerden oluştuğu göz önüne alındığında bu konuda bir strateji oluşturmaya duyulan ihtiyaçta açıktır. Tev ve Koç Üniversitesi'nin değerli katkıları ile düzenlenen bu 1. Uluslararası Üstün Yetenekliler Eğitim Sempozyumu'nun bu konuda bir tür ivme kazandıracağını düşünüyorum.

Mimar Sinan, Mustafa Kemal Atatürk gibi aslında ismini sayamayacağımız dahi ve yetenekli insanların bu topraklarda var oldu. 2000'li yılların Türkiye'sinde geleceğe ismini altın harflerle yazdıracak nice sanatçılarımız, bilim insanlarımız çıkacaktır. Yapmamız gereken tek şey bu yetenekli gençlerimiz, çocuklarımız için ulusal bir proje oluşturmak ve bu projeyi uygulamaktır. Keşfedilmeyi bekleyen tüm gençlerimizi toplumumuza, ülkemize yanı sıra insanlığın hizmetine sunmaktır. Bütün insanlık tarihi boyunca icadı ne varsa üstün yetenekli ve zekası daha yüksek insanlardan gelmiştir. Türkiye'de üstün yetenekli bireylerine sahip çıkmak zorundadır" dedi.

Bakan Çubukçu'ya Dünya Üstün Zekalı ve Yetenekli Çocuklar Konseyi Başkanı Prof. Dr. Taisir Subhi-Yamin tarafından plaket verildi.

Sponsorluğunu Vodafone, Kariyer.Net, Garanti Bankası ve Türk Hava Yollarının yaptığı sempozyuma katılan yerli ve yabancı bilim adamlarının çalışmaları, kalıcı bir kaynak olarak kullanılabilmesi için kitap olarak yayımlanması planlanıyor. Sempozyuma, Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere ve Güney Kore'den katılan bilim adamları, ülkelerinin üstün yetenekli çocuklarının eğitimi konusunda yaşadıkları tecrübeleri katılımcılarla paylaşacak. Konuk bilim adamları, Türkiye'deki uygulamaları Türk meslektaşlarıyla birlikte değerlendirecek.(ANKA)

(AYN/ÖMR)