Üstün İnanç, vefatının yıl dönümünde Eyüpsultan'da anıldı

Gazeteci, yazar ve senarist Üstün İnanç, vefatının birinci yılında "Eyüpsultan'ın Ebedi Sakinleri" programında yad edildi.
Gazeteci, yazar ve senarist Üstün İnanç, vefatının birinci yılında " Eyüpsultan'ın Ebedi Sakinleri" programında yad edildi.
Yeni Dünya Vakfının Eyüpsultan'daki genel merkezinde düzenlenen etkinliği yöneten, gazeteci, yazar Mehmet Nuri Yardım, İnanç'ı vefatından uzun yıllar önce tanıdığını aktararak, "Yol göstericiydi. Gazetedeki sayfayı hazırlarken iki büyüğümüzden çok istifade ederdik. Mehmet Niyazi ve Üstün İnanç bize yol gösterirdi." dedi.
Spiker ve program yapımcısı Harun Yöndem, etkinlik öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, İnanç'ın Türkiye için önemine değinerek, "Üstün İnanç, öncelikle memleketimiz için bir değerdi. Değerlerini unutanlar kendilerini yaşatamaz. Tabii İstanbul için değerdi. Biz, derin İstanbul'u biraz da ondan öğrendik." ifadesini kullandı.
Yöndem, İnanç'ın sinema, televizyon ve tiyatro çalışmalarıyla roman ve senaryolarının da bulunduğunu belirterek, radyo programına konuk ettiği İnanç ile söyleşi yaptığını da dile getirdi.
Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde devam eden aylık kültür sohbetleri "Zamanın Ruhu"na da değinen Yöndem, "Ülkemizin, dünyanın ve şehrin belli dönemlerini ele aldık. Orada hepimiz rahmetli Üstün Bey büyüğümüzden bir şeyler öğrendik." şeklinde konuştu.
İnanç'ın 1994'ten itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Gösteri Sanatları Merkezi Müdürlüğü yaptığını, aynı dönemde sinema ve tiyatro yazarlığı ile yönetmenlik üzerine dersler verdiğini vurgulayan Yöndem, "Onlara öncü oldu. Tabii ki gençleri, gençlerle bir arada olmayı severdi. Üstün İnanç burada olsaydı gençlere, 'Gençliğinizin değerini bilin. Olabildiğince öğrenmeye, kendinizi geliştirmeye çalışın. Kendi alanınızda iyi olmaya çalışın' derdi. Üstün bey özellikle sinema, tiyatro ve yazarlıkta yeteneği olanlara sahip çıkardı." değerlendirmesini yaptı.
"Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili hacimli bir kitap hazırlayacaktı"
Yazar Nurettin Taşkesen de İnanç ile en az 40 yıllık bir tanışıklığının bulunduğunu, son 8 senedir de Mihrabad Yayınları'ndaki çalışmalar dolayısıyla çok yakın temasları olduğunu kaydetti.
Önceki senelerde Türkiye Yazarlar Birliğinde, İnanç'ın katılımıyla bir program yapıldığını söyleyen Taşkesen, şu bilgileri verdi:
"O zaman rahmetli Üstün ağabey iyiydi. Onu davet etmiştik. Ben de yanında moderatörlüğünü yapmıştım. Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili tahmin ediyorum ki çok hacimli bir kitap hazırlayacaktı. Belki ciltler olacaktı ama ömrü vefa etmedi. Bende sadece ilk başlangıcı 20-30 sayfalık bölümü var. Onu yayınevimize göndermişti. Necip Fazıl ile hatıralarını anlatacağı kitabının ismini de koymuştu, 'Toz Kanatlı Kelebek, Necip Fazıl Kısakürek' diye. Keşke o hatıraları tamamlayıp bitirseydi. Ama işte ömür. Tabii ecelin ne zaman geleceği belli olmuyor. Daha sonra da bazı ilaveler yaptı mı tekrar bir şeyler yazdı mı bilmiyorum."
Üstün İnanç'ın önemine dikkati çeken Taşkesen, "Böyle önemli şahsiyetlerin hatıralarını mutlaka sağlığında yazması lazım. Çünkü onlar basit birer hatıra değil. Gerçekten resmen bir kültür tarihi. Oradaki isimler, faaliyetler, o devirde yapılan işler çok önemli. Onların kaybolmaması, bu hatıraların yazılması lazım." dedi.
"Üstün İnanç, Balkanları da çok iyi bilen bir insandı"
Belgesel film yönetmeni ve yazar Mustafa Nadir Özay ise Üstün İnanç'ın İstanbullu bir ailenin çocuğu olduğunu belirterek, "Yani İstanbul çocuğuydu. Bu yüzden 20. yüzyılın ortalarına doğru İstanbul'daki mevcut kültürle yetişmiş, kendinden önceki neslin İstanbul kültürünü de edinmiş, önemli bir kültür adamıydı." ifadelerine yer verdi.
İnanç'ın gazetecilik eğitimi aldığını ancak kendisini bir davanın neferi saydığını vurgulayarak, "Büyük Doğu'nun bir neferiydi. Tiyatroculuğu, sinemacılığı, gazeteciliği bu davaya hizmet ettiği için devam ettirdiği işlerdi. Yani kendi bir dava adamıydı. Tiyatroculuğu, sinemacılığı ve gazeteciliği bu dava adamlığına hizmet ettiği müddetçe geçerliydi." değerlendirmesinde bulundu.
Özay, başörtüsü zulmünü anlatan "Yalnız Değilsiniz" romanının Mesut Uçakan tarafından filme alındığını sözlerine ekleyerek, şöyle devam etti:
"Daha önce Yücel Çakmaklı ile çalıştığı TGRT'ye yaptığı bir dizi vardır; 'Kanayan Yara Bosna'. Üstün İnanç, Balkanları da çok iyi bilen bir insandı. Bu yüzden 'Makedonya Gamzesi' adlı hem romanı hem tiyatrosu çok önemlidir. 'Abdülhamid' oyunu Üstat Necip Fazıl'ın eserinden alınmış, onun kaynaklık ettiği bir eserdir ve çok sevilen bir oyundur. Anadolu'da yüzlerce il, ilçe, kasabada oynanmıştır. Son dönemde yeniden güncellenerek İstanbul'da da oynandı."
Konuşmacıların Üstün İnanç ile ilgili pek çok hatırasını da paylaştığı programın ardından katılımcılara yazarın kitapları hediye edildi. Daha sonra İnanç'ın mezarı ziyaret edilerek dualar edildi.
Üstün İnanç kimdir?
Üstün İnanç, 6 Ocak 1937'de dünyaya geldi ve basın yayın ve gazetecilik yüksek okulunda eğitim gördü.
İlk yazıları Yelken, Durum, Sanatkar ve Büyük Doğu'da okuyucuyla buluşurken, Tercüman gazetesinde 1956'da stajyer muhabir olarak çalışmaya başladı. Sabah, Bugün, Son Havadis, Tercüman, Zaman ve Yeni İstanbul gazetelerinde de çalıştı.
Gazetelerde üst düzey yöneticilik yapan ve fıkra muharriri olarak okuyucuya hitap eden İnanç, kurduğu Çağrı Reklam Ajansında ise genel müdürlük yaptı. Milli Türk Talebe Birliğinde (MTTB) 1977'de düzenlenen Milli Sinema Açık Oturumu'nu yöneten İnanç, dönemin sinema ustalarını konuk aldı.
İBB Şehir Tiyatroları Repertuvar Kurulu üyeliği ile Gösteri Sanatları Merkezi Müdürlüğü de yapan İnanç, oyunculuk ve tiyatro yazarlığı bölümlerinde ders verdi.
Farklı alanlarda pek çok ödül alan usta edebiyatçı, son olarak Necip Fazıl Kısakürek ile hatıralarını kaleme alıyordu.
Önceki yıl İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede vefat eden Üstün İnanç'ın cenazesi, Eyüpsultan'daki aile kabristanına defnedildi.
Üstün İnanç'ın "Yalnız Değilsiniz" (1987), "İnsanlar Böyledir" (1988), "Bir Kimlik Lütfen" (1994), "Yazıklar Çıkmazı" (1994), "Ayıp Uşakları" (1996), "Makedonya Gamzesi" (2004), "Yağmur Kanla Başladı" (2014) romanlarının yanı sıra "Sultan Abdülhamid" (Necip Fazıl Kısakürek'in aynı adlı eserine prolog), "Cancağızım" (Ömer Seyfettin'in Hayatı), "Alışırsan Hileye Ters Binersin Eşeğe", "İbrahim Müteferrika", "İhtisap Ağası", "Kurt Kapanı", "İlk Kurşun", "Yalnız Değilsiniz", "Bir Gül Koşusu-Fatih" (tragedya), "Makedonya Gamzesi", "Göksultan Abdülhamid Han" adlı tiyatro eserleri de bulunuyor.