Üsküdar'da Bir Şair Üsküdarlı Bir Şair: Nurettin Durman"
Şair Nurettin Durman, "Bağımsız bir şekilde okumalarımı yaptım, kimsenin etkisinde kalmadan her görüşten dergileri okuyarak yazarları tanıdım. Şiirin ve şairin ne olduğunu tanımaya başladım." dedi.
Şair Nurettin Durman, "Bağımsız bir şekilde okumalarımı yaptım, kimsenin etkisinde kalmadan her görüşten dergileri okuyarak yazarları tanıdım. Şiirin ve şairin ne olduğunu tanımaya başladım." dedi.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi ile Üsküdar Belediyesi'nin düzenlediği "Üsküdar'da Bir Şair Üsküdarlı Bir Şair: Nurettin Durman" özel programına, edebiyat camiasının tanınan isimlerinin yanı sıra Durman'ın yakın dostları ve sevenleri katıldı.
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, programın açılışında yaptığı konuşmasında, Üsküdar Valide Sultan Gemisi'nde bulunduklarını hatırlatarak, "Bu gemiyi inşa ederken bunun bir yüzen kültür merkezi, sanat merkezi, okul, sosyal tesis, nikah sarayı olmasını istedik." dedi.
Gemide bir dizi programlar tertip edildiğini belirten Türkmen, "Bu gemi hizmete gireli 15 ay oldu. Bu sürede gemimizde yaklaşık 400 bin İstanbullu misafirlerimizi ağırladık. Boğaz'da güzel kültür programları yaptık. Bugün de çok özel bir programda sizlerle beraberiz. Çok sevdiğimiz Nurettin abimiz bir Üsküdarlı, Üsküdar beyefendisi, İstanbul beyefendisi. Nurettin abimizin adına bu yüzen kültür sanat merkezinde siz sevgili dostlarımızla birlikte olmak istedik." ifadesini kullandı.
"İstanbul'un en güzel semtiyle anılmak bir şaire çok yakışıyor"
TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, Nurettin Durman'ın Üsküdar'daki 50. yılı olduğunu belirterek, "Edebiyatımıza baktığımızda bir şairin isminin bir semtle anıldığı çok yer yok. Nurettin abi bu bakımdan çok şanslı. Kendisi Beylerbeyi ve Üsküdar ile anılan bir şair. İstanbul'un en güzel semtiyle anılmak da bir şaire çok yakışıyor." ifadesini kullandı.
Nurettin Durman için 6 yıl önce Üsküdar'da bir program daha gerçekleştirdiklerini hatırlatan Bıyıklı, "TYB olarak bizim misyonumuz bu topraklara, kültürümüze, medeniyetimize katkıda bulunan, değer sunan kim varsa onun yanında olmak ve kamuoyunun onları tanıması için üzerimize düşeni yapmak." dedi.
Bıyıklı, Türk edebiyatında bütün edebi grupların birleştiği bir isim olan Durman'ın herkes için ortak bir değer olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Ne kadar edebi grup varsa, hepsinde ortak bir değer vardır, Nurettin Durman'ın gönlü, bereketi vardır. Durman'ın gönlünde Türkü, Kürdü, Çerkezi, Afrikalısı, Asyalısı herkes buluşur. Çünkü onun gönlü ümmetin adresidir. Bizi ümmet olmaya, Kudüs'e, Irak'a, Suriye'nin acılarına karşı duyarlı olmaya çağıran adamdır. Ona şair desek az kalır, çıkardığı dergilerle okul olmuştur."
"Berber dükkanında çok değerli dostlar kazandım"
Nurettin Durman ise 1961'den beri İstanbul'da olduğunu, 1968 yılından itibaren Beylerbeyi'nde ikamet ettiğini, Beylerbeyi'nde çalıştığını, evlendiğini, çocuklarının olduğunu ve dostlar kazandığını söyledi.
Beylerbeyi Çamlıca Caddesi'nde berber dükkanı açtığını ve burada uzun yıllar berberlik yaptığını anımsatan Durman, "Berber dükkanında çok değerli dostlar kazandım. Bu nedenle çok mutluyum, o dostları o vesileyle tanıdım. Hayatımda şiir var, 1964 yılından beri şiir yazıyor ve yayınlıyorum." diye konuştu.
Şiir yazmaya başladığında kendisine farklı şairleri okumasının tavsiye edildiğini, edebiyat dergilerini okudukça şairleri öğrenmeye başladığını anlatan Durman, şöyle devam etti:
"Bağımsız bir şekilde okumalarımı yaptım, kimsenin etkisinde kalmadan her görüşten dergileri okuyarak yazarları tanıdım. Şiirin ve şairin ne olduğunu tanımaya başladım. Utangaç bir delikanlıydım. Çok dua ettim ben Allahıma ya rabbi ne olursun bana bir şiir kitabı dedim. Allah'a hamdolsun şimdi bilemiyorum kaç tane oldu."
Durman, kendi şiirlerinden "Beylerbeyi"ni ve Üsküdar meydanında Mihrimah Sultan ile Valide Sultan camileri arasında karşılıklı okunan çifte ezanı dinlerken yazmaya başladığını belirttiği "Ezanlar şehri Üsküdar" şiirini okudu.
Daha sonra TYB için Demirhan Kadıoğlu tarafından resmedilen Durman'ın portresi kendisine hediye edildi.
Program, edebiyatçı ve dostlarından Şeref Akbaba, Süleyman Çelik, Arif Dülger, Muzaffer Doğan, Hayrettin Taylan, Kadir Ünal, Resul Tamgüç, Recep Seyhan, Şerif Aydemir, Müstakim Haksal, Ercan Köksal, Hüseyin Emin Öztürk ve Ziya Karatekin gibi isimlerin, Nurettin Durman hakkındaki anı ve görüşlerini dile getirdiği konuşmalarla devam etti.
Boğaz gezisi eşliğinde Durman'ın arkadaşlarını ve okurlarını bir araya getiren etkinlik, hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Nurettin Durman kimdir?
Bingöl'ün Dikme (Kür) köyünde dünyaya gelip, 1961 yılında İstanbul'a göç eden Nurettin Durman, ilk şiirini 1964 yılında yayımlandı.
Birçok süreli yayında şiir ve denemelerine yer verilen Durman, şiir ve şiir kitapları üzerine değini ve eleştiri yazıları da kaleme aldı.
Durman, Kardelen dergisinin kurucuları arasında yer aldı, Düş Çınarı dergisini çıkardı, 1994-2008 yılları arasında Vakit Gazetesi kültür sayfasında haftalık yazılar yazdı.
Bir süre Milli Gazete'nin düşünce sayfasında ve Yeni Söz gazetesinde de yazıları yayımlanan Durman'ın şiirleri edebiyat dergilerinde yayımlanmaya devam ediyor.
Eserleri arasında, "Şehrin Üzerindeki Bulutlar", "Haziran", "Savrulan", "Uzun Beyaz Bir Çığlık", "Hoşça Kal Hüzünbaz Çocuk", "Eylül Şiirleri" ve "Dünya Kaldı Başıma" gibi şiir kitaplarının yanı sıra, "Filistin Şiirleri Antolojisi", "Red Şiirleri Antolojisi", "Mektebin Bacaları", "Öksüz Çocuklar Galerisi" ve "40 Hadis 40 Yazar" çalışmaları da yer alıyor.