Uşak Koca Dehşetini Yaşayan Kadın Mahkeme Kararını Beğenmedi
Koca dehşetini yaşayan kadın mahkeme kararını beğenmediUŞAK'ta boşanmak istediği kocasının bıçaklı saldırısı sonucu babasıyla birlikte yaralanan 34 yaşındaki Y.A. (Yasemin Aydın), savcının iki kez müebbet hapis istemesine rağmen mahkemeden 11.5 yıl hapis cezası çıkması üzerine karardan tatmin olmayarak üzüntü yaşadı.
Koca dehşetini yaşayan kadın mahkeme kararını beğenmedi
UŞAK'ta boşanmak istediği kocasının bıçaklı saldırısı sonucu babasıyla birlikte yaralanan 34 yaşındaki Y.A. (Yasemin Aydın), savcının iki kez müebbet hapis istemesine rağmen mahkemeden 11.5 yıl hapis cezası çıkması üzerine karardan tatmin olmayarak üzüntü yaşadı. İki çocuğunun gözü önünde yaşadığı şiddetin psikolojisini bozduğunu ve korku içinde yaşadığını söyleyen Y.A., kararı Yargıtay'a taşıdı.
Uşak'ta 13 yıldır evli olduğu eşi İ.A. (İsmail Aydın) tarafından aile içi şiddete maruz kalan ev hanımı Y.A., 21 ay önce babasının evine giderek kocasından ayrı yaşamaya başladı. 21 Ekim 2014'te, eşi Y.A. ile barışmak için kayınpederi 66 yaşındaki Z.Ç.'nin evine giden İ.A., teklifine olumsuz cevap alınca çılgına döndü. Yanında taşıdığı sustalı denilen bıçakla eşi Y.A.'ya iki çocuğunun gözleri önünde saldıran İ.A., genç kadını yedi yerinden, araya giren kayınpederi Z.Ç.'yi ise iki yerinden bıçaklayarak kaçtı. Olaydan birkaç gün sonra polis tarafından yakalanan İ.A., sevk edildiği adliyede tutuklandı.
11.5 YIL HAPİS VERİLDİ
Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1.5 yıl süren dava sonucunda savcı eşi ve kayınpederini bıçaklayarak ağır yaralayan İ.A. için adam öldürmeye teşebbüs suçundan iki defa müebbet hapis cezası talebinde bulundu. Mahkeme heyeti İ.A.'yı bıçakla yaralama suçundan toplam 11.5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
"HALEN ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYORUM"
Mahkeme kararı sonrası üzüntü yaşayan Y.A., verilen cezanın yetersiz olduğunu belirterek, "Uğradığım saldırı sonucu ölmüş olsaydım iki yıldır bu dünyada olmayacaktım. Aldığım bıçak darbelerinden dolayı halen sağlık problemlerim devam ediyor. Güçlükle ayakta duruyorum. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı diye düşünüyorum. Cezaevinde bulunan İ.A.'dan halen ölüm tehditleri alıyorum" dedi.
Eşinin madde bağımlısı olduğunu ve evlilik boyunca şiddete maruz kaldığını iddia eden Y.A., iki çocuğunun hatırına dayandığını söyledi. Çektiği çileli yaşamın ardından ayrılma kararı aldığını ifade eden Y.A. yaşadığı acı dolu süreci şöyle anlattı: "Şiddet gördüm ve iki çocuğumu alarak ailemin yanına sığındım. Polisten yardım istedim ve o uzaklaştırma cezası aldı. O İzmir'e bende Ankara'da ağabeyimin yanına gittim. Biraz sakinleşelim kafamızı toparlayalım dedik ama öyle olmadı. Uşak'a geldiğimde o da geldi. Babam Z.Ç.'nin evine bir cebinde yüzük ve diğer cebinde üzerinde taşıdığı sustalı bıçakla gelerek, 'Barışacak mısın' dedi. Bende 'Barışmayı düşünmüyorum, çünkü senin düzeleceğini düşünmüyorum' dedim. O anda cebinden sustalı bıçağını çıkararak beni defalarca bıçakladı. Sonra da babama bıçakla saldırdı ve yaraladı. Aldığım bıçak darbelerinden dolayı hastanede ağır operasyonlar geçirdim. 2 gün yoğun bakım, toplam 17 gün hastanede tedavi gördüm. Ölümden döndüm. Bıçak kalbime 1 santim daha girse hayatta olmayacaktım. Zorlu bir süreçti. Yiyecek ekmeğimiz kesilmemiş şu anda hayattayım ama insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı diye düşünüyorum."
Psikolojik olarak çok kötü durumda olduğunu belirten Y.A., halen saldırıya uğradığı evde yaşamını sürdürdüğü için olayın üzerinden 21 ay geçmesine rağmen geceleri uyuyamadığını dile getirdi.
Yargı süreci ile ilgili bilgi veren Y.A.'nın Avukatı Ahmet Torun ise, mahkemenin verdiği cezanın yetersiz olduğunu belirterek, adalete olan güveninin sarsıldığını söyledi. Torun, "Savcı, mütalaasında hayati tehlikeye maruz kalacak şekilde suçun işlendiğini ve her iki şahsı da öldürmeye teşebbüs ettiğini belirterek sanığın iki defa müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Sanıkta 'Ben pişmanım, eşimi seviyordum. Bir anlık öfkeyle oldu, benim erkekliğime ilişkin laf söyledi. Ben böyle bir niyetle değil, barışma amacıyla evine gitmiştim" ifadelerinde bulundu. Mahkeme heyeti de sanığa iyi halde indirimler yaparak iki kişiyi yaralamaktan toplam 11.5 yıl hapis cezası verdi. Sanık bu cezanın 1.5 yılını zaten cezaevinde geçirdi. Kalan 5 yıl hapis cezasını tamamlayınca da şartlı tahliye ile salıverilerek sivil hayata dönecek" dedi.
Türkiye genelinde eşe uygulanan şiddet ve ölüm olayları ile sürekli karşılaşıldığını ifade eden Torun, dava sürecinde eşe karşı işlenen suçlarla ilgili emsalleri mahkemeye verdikleri dilekçelerde dile getirdiklerini söyledi. Torun, şöyle devam etti: "Sanığa verilen ceza adalete uygun ve caydırıcı olması gerekir. Bu tip olaylara bakıldığında cezaevinden çıkan sanıklar, günümüzde örnekleri de var, ikinci fiilini öldürmekten yana kullanıyor. Ben mahkemenin verdiği cezanın ardından 5 yıl sonra tekrar toplum hayatına çıkacak kişinin müvekkilim ve ailesine vereceği zarar konusunda bir açıklama bulamıyorum. Y.A.'da bu konuda yaşadığı olayın üzerine tekrar can güvenliği konusunda endişe içinde. Bu tip kişilerin aldıkları az cezalarla fiilleri tekrar tekrar yapmasından dolayı benimde adalete olan güvenim sarsıldı. Kararı Yargıtay'da temyiz edeceğiz. Ancak karar temyizde ne kadar bozulur ve müvekkilimin lehine sonuçlanır bu konuda da ciddi endişelerim var. Toplumda sıkça rastlanan bu olayda, müvekkilimin mağduriyeti ortadadır, Yargıtay'ın bu konuda gerekli olan doğru kararı vereceğine inanıyoruz."