Ürdün'de "İhvan"Ların Mücadelesi
Ürdün'de ikiye bölünen Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) gelecek seçimlerde izleyeceği tutum Ürdün'deki siyasi çevrelerin ilgi odağı oldu.
Ürdün'de ikiye bölünen Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) gelecek seçimlerde izleyeceği tutum Ürdün'deki siyasi çevrelerin ilgi odağı oldu.
Ürdün'de mart ayında, İhvan'dan ayrılan bir grubun, hükümetin de tanıdığı Ürdün Müslüman Kardeşler Derneği adı altında yeni bir oluşum kurmasının ardından, gözler iki grup arasındaki üstünlük yarışına çevrildi.
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan İslami Hareketler uzmanı Hasan Ebu Heniyye, "Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan)" ülkedeki siyasi süreçte yer almaktan kaçmayı ve seçimi boykot etmeyi sürdürmesinin büyük bir hata olacağını vurguladı.
Ebu Heniyye, "İhvan, gelecek seçime katılması halinde Ürdün Müslüman Kardeşler Derneği'yle gireceği üstünlük savaşında önemli bir imtihandan geçecek. İhvan'ın ve yeni derneğin gücü görülecek. Ancak herkes yeni derneğin elit bir grup olduğunu ve halkta tabanı olmadığını biliyor" dedi.
-"İhvan kendini siyasetten tecrit etti"
"Önemli bölgesel gelişmelerin yaşandığı bu dönemde İhvan, kendini siyasetten tecrit etti, gelişmeleri dikkate almadı" diyerek teşkilatın siyasi tutumunu eleştiren Ebu Heniyye, Ürdün yönetimi ve İhvan arasındaki ilişkilerin kopma noktasına gelmediğini ifade etti.
-"Ürdün Müslüman Kardeşler Derneği'nin halkta tabanı yok"
İslami Hareketler uzmanı ve yazar Muhammed Ebu Rumman ise herhangi bir genel seçimde Ürdün Müslüman Kardeşler Derneği'nin iyi bir sonuç elde edeceğini tahmin etmediğini ve bu oluşumun halkta tabanı olmadığını dile getirdi.
Yermuk Üniversitesi Siyaset Bilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed eş- Şara da "Ürdün'deki tüm kesimlerin temsil edilebilmesi için İhvan'ın tüm seçimlere katılması gerekir" diye konuştu.
İhvan'daki bölünmenin yeni bir şey olmadığına dikkati çeken Şara, İhvan'ın önceki genel seçimi boykot etmesinin temel nedeni olan seçim kanunun değiştirilmesi halinde seçime katılımının önünde bir engel kalmayacağını kaydetti.
Son dönemde, Kral Abdullah'ın, seçim kanununu değiştirmesinin ardından Ocak 2013'te işbaşına gelen meclisi feshedeceği yönünde tahminlerde bulunuluyor. Bahsedilen durumun da yeni partiler kanununun yürürlüğe girmesi ve buna eşlik eden siyasi, ekonomik reformların İhvan'ın siyasi hayata aktif olarak katılmasında önemli bir etken olacağı belirtiliyor.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı, çarşamba günü Ürdün Temsilciler Meclisi Başkanı Atıf et-Taravne'nin Genel Sekreter Muhammed Halil Akl başkanlığındaki İhvan heyetini kabul ettiğini açıklamıştı.
-Ürdün'de İhvan'ın bölünmesi
Ürdün İhvan'ı Şura Meclisi, 15 Şubat'ta, aralarında eski genel sekreter Abdulmecid Zuneybat'ın da bulunduğu 6 üyeyi, "Teşkilatın temel kurallarını ihlal ettikleri" gerekçesiyle ihraç etmiş, söz konusu grubun, "Teşkilat adına Ürdün makamlarından yeni ruhsat almak" üzere imza topladığı açıklanmıştı.
İhvan'dan ihraç edilen Zuneybat ve beraberindekiler, mart ayında başkent Amman'da düzenledikleri basın toplantısında, "Ürdün Müslüman Kardeşler Derneği" adıyla yeni bir "İhvan teşkilatı" kurduklarını bildirmişti.
Zuneybat, İhvan'dan ayrı olarak yeni kurdukları teşkilatın resmiyetinin sağlanmasının ve Mısır'da yasaklanan İhvan genel merkezine bağlılığını iptal etmesinin ardından yeni yönetim kurulunun "Dernek çatısı altında İhvan'ın yasal temsilcisi" olduğunu iddia etmişti. Ürdün Sosyal Kalkınma Bakanlığı da dernekler kanunu hükmü gereği Zuneybat ve kadrosunun resmi kaydını "İhvan Derneği" adıyla onayladığını doğrulamıştı.
İhraç edilen söz konusu grubun girişimlerini "darbe" olarak değerlendiren Ürdün'deki İhvan yönetimi ise "Teşkilatın resmiyetini sağlamak gibi bir girişime ihtiyaç duyulmadığını, 1953 yılından bu yana teşkilatın "İslami cemaat" statüsünde ruhsatının bulunduğunu" belirtmişti.
Buna karşılık, devletteki resmi kaynaklar, Ürdün kanunlarında adı "Cemaat" olarak nitelendirilen bir oluşum olmadığını, sivil toplum kuruluşları adı altında parti ve dernekler bulunduğunu ifade ediyor.
Ürdün Müslüman Kardeşler Derneği ise yeni oluşum kurulmasının İslami hareketlerin etkin şekilde seçime katılmaları için bir yol olduğunu savunuyor.