Ünlülerin Uyuşturucu Davası
Davada savunma yapan oyuncu Çağatay Ulusoy: "Bu esrar işleriyle çok kısa bir ilişkim var. İşler kötüye gitmeye başlamıştı. Emir'in Yolu dizisi başladığında psikolojik olarak sıkıntılıydım. O...
Oyuncu Gizem Karaca ve şarkıcı Cenk Eren'in de aralarında bulunduğu 33 sanıkla birlikte yargılanan Çağatay Ulusoy, "Bu esrar işleriyle çok kısa bir ilişkim var. İşler kötüye gitmeye başlamıştı. Emir'in Yolu dizisi başladığında psikolojik olarak sıkıntılıydım. O dönemde daha çok içmeye başladım" dedi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunma yapan oyuncu Ulusoy, kullanmak amacıyla uyuşturucu aldığını ancak kimseye vermediğini ve kimseyle beraber içmediğini savundu.
"Gizem Karaca ile 1-2 kez esrar içtik"
Yönetmen Hüseyin Orçun Benli'nin evine gitmek için telefonla aradığını ve telefona nişanlısı Deniz Uğur'un çıktığını belirten Ulusoy, şunları söyledi:
"Deniz abla telefonu açmasa, o akşam Orçun'la beraber esrar içecektik. Deniz ablayla konuştuğum için götürmedim. Daha sonra Orçun'la telefonla konuştuğumuzda kullandığım 'balık' lafı, esrar anlamında kullanılmıştı. Daha önce Orçun'la Asmalımescit'teki bir ortamda iki kez esrar içtik. Orada bulunanlardan aldık ve kimseye para vermedik. Onlar bize verince biz de kullandık."
Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci'nin, " Gizem Karaca'ya uyuşturucu verdin mi?" sorusunu "Hayır" diye yanıtlayan Ulusoy, "Beraber kullandınız mı?" sorusuna karşılık da "Evet 1-2 kez içtik. Gizem'le Ergun abinin (oyuncu Ergun Taş) evinde esrar içtik. Ergun abi gittiğimizde zaten içiyordu. İkimiz de onunla beraber içtik" diye konuştu.
Sanıklardan Ergun Taş'ın başka yerde kendisine uyuşturucu vermediğini ve içici olduğundan, ona gittikleri zaman birlikte esrar içtiklerini anlatan Ulusoy, "O içiyordu, biz de sigarasından alıyorduk. Operasyon olmadan 4 ay önce tanışmıştık. Aynı dizide oynadığımız için tanışıyoruz" dedi.
"İşler kötüye gitmeye başlamıştı"
Başkan Ekinci'nin, "Bu muhabbetiniz nereden çıktı?" şeklindeki sorusu üzerine de Ulusoy, "Bu esrar işleriyle çok kısa bir ilişkim var. İşler kötüye gitmeye başlamıştı. Daha önce de birkaç kez içmiştim. Emir'in Yolu dizisi başladığında psikolojik olarak sıkıntılıydım. O dönemde daha çok içmeye başladım" ifadelerini kullandı.
Ulusoy'un bu beyanına karşılık Başkan Ekinci, "Dizide herkes esrar mı içiyor?" sorusunu yöneltti. Çağatay Ulusoy da "Bizim piyasada çoğu insan içiyor, kullanıyor. Ergun Taş ile tanışmamızı hatırlamıyorum. Ona ben demiş olabilirim. Ben arıyordum, 'geliyorum' diye. İki kez birlikte içtik sadece" diye konuştu.
"Esrarı şoförüm getirdi"
Ulusoy, Başkan Ekinci'nin, "Evinde yakalanan esrarı kimden aldın?" sorusunu, "Sarıyer'de oturan şoförüm Onur Tezer getirmişti bana. 'Balık' olayından yarım saat önce getirmişti. Sarıyer'den bulmuş. Kendisi içmez ve para falan da almaz. Benden para istemedi. 10-12 gram civarındaydı. Bir kısmını içtim, kalanı da operasyon sırasında polise kendim verdim" şeklinde yanıtladı.
Firari sanıklardan Selin Boronkay ile telefonla görüşmesi de sorulan Ulusoy, Boronkay'a telefonda "sigara" terimini kullandığını ve bununla gerçekten sigarayı kast ettiğini belirterek, "Selin sabah kalktığında sigara içer" ifadesini kullandı.
Daha önce Bebek'te evi bulunduğunu ve başkalarıyla burada esrar içmediğini anlatan Ulusoy, "Selin Boronkay, Gizem Karaca ve Hüseyin Orçun Benli bana uyuşturucu getirmedi. Gizem'den istediğim kağıt, normal sarma sigara kağıdıdır. Esrar kağıdıyla aynı olduğu için görülsün istemedim" diye konuştu.
"Esrar içenler bar ortamlarında zaman zaman birbirlerine verir"
Duruşmada savunma yapan sanıklardan yönetmen Hüseyin Orçun Benli de "Örgüt üyesi değilim. Gerek bireysel gerek örgüt bazında uyuşturucu ticareti yapmadım. O tarihte uyuşturucu kullanıyordum ancak şimdi kullanmıyorum" dedi.
Uyuşturucuyu "Ferdi" isimli kişiden aldığını zannettiğini ancak şimdi burada görünce aldığı kişinin "Ferdi" olmadığını anladığını kaydeden Benli, Çağatay Ulusoy ile yaptığı telefon görüşmesinde geçen "balık" kelimesiyle ilgili de şunları söyledi:
"Balığın esrar olduğunu sonradan anladım. Telefon görüşmesinde gerçek balık olduğunu sanmıştım. Hatta ben mangalı yaktım. Çağatay gelince de elinin boş olduğunu gördüm ve 'balıklar nerede?' dedim. O da 'Abi, esrardan bahsettim ama getirmedim' dedi. Çağatay'la toplamda iki kez uyuşturucu kullandık. Uyuşturucuyu bize tanımadığımız biri verdi. Bar ortamlarında zaman zaman esrar içenler birbirlerine verir."
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor. - İstanbul