Haberler

Ünlü Tarihçi Bahadıroğlu: "Ermeni Olayları İngiliz Oyunuydu"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ünlü tarihçi ve yazar Yavuz Bahadıroğlu, son günlerde 'Büyük felaket' söylemlerine konu olan Ermeni olaylarının İngiltere'nin yaptığı bir planın parçası olduğunu söyledi.

Ünlü tarihçi ve yazar Yavuz Bahadıroğlu, son günlerde 'Büyük felaket' söylemlerine konu olan Ermeni olaylarının İngiltere'nin yaptığı bir planın parçası olduğunu söyledi.

Gümüşhane 1. Kitap Fuarı'nda okuyucularıyla buluşarak imza töreni ve söyleşi düzenleyen Bahadıroğlu, programının ardından Ermeni meselesinin detaylarını İHA'ya anlattı.

'Büyük felaket' ifadesinin Türkler için de geçerli olduğunu kaydeden Bahadıroğlu, o felaketi inşa edenin de o dönem Avrupa'nın büyüğü, o zamanki önderi ve lideri olan İngiltere olduğunu, 1850 yılında yaptıkları projenin bir ürünü olduğunu söyledi.

"Proje adım adım yürürlüğe kondu"

Ermenilerin Osmanlı içerisinde yüzyıllarca mutlu ve mesut bir şekilde yaşadığını, Osmanlı'nın Ermenilere sadık millet anlamına gelen "Millet-i Sadıka" ismini verdiğini hatırlatan Bahadıroğlu, "İngiltere 1850'ye tarihlenen bir proje yapmıştı. Bu projeye göre Osmanlı parçalanacak, Filistin'de Siyon devleti kurulacak, petrol yatakları Avrupa'ya peşkeş çekilecek, Osmanlı bölüşülecek ve hilafet kaldırılacaktır. Bu proje buydu. Bu proje adım adım yürürlüğe kondu" dedi.

"O tarihte Ermeni kiliselerinin tamamının bodrum katları İngiliz silahlarıyla doldu"

1. Dünya Savaşı'nın da bu projeyi hayata geçirmek için çıkarılmış yapay, uyduruk bir savaş olduğunu kaydeden Bahadıroğlu, "Ermeni halkını yani o tarihe kadar Millet-i Sadıka denen ve Türkiye'nin müteahhit ve mimarları olarak isimlendirilen, her türlü imkana sahip olan Ermenilerin içine çok fazla ajan sokarak, Ermeni önderleri satın alınmak suretiyle silahlandırıldılar, isyana teşvik ettiler. O tarihte Ermeni kiliselerinin tamamının bodrum katları İngiliz silahlarıyla doldu. Nasıl şimdi ABD bize parası mukabilinde vermediği silahları PYD, PKK'ya bedava veriyorsa aynı o günkü durum da bunun bir benzeri oldu" diye konuştu.

Ermenilerin önce terör faaliyetlerine giriştiğini, padişah ve dünya Müslümanlarının lideri olan halife Sultan Abdülhamid'e suikast yapacak kadar şirretleştiklerini, kışkırtıldıktan sonra da iç savaş çıkarma amaçlı olarak kendi komşularına saldırmaya başladıklarını dile getiren Bahadıroğlu, "Komşuları da kendilerini savundu. Karşılıklı bir mukateleden söz edilebilir. Karşılıklı mağduriyetlerden söz edilebilir. Ama asla bir ırka yönelik katliam söz konusu değildir. Bunu Osmanlı yapmış olsaydı Türkler kendisinden gayrilerine bu muameleyi reva görmüş olsaydı bugün Balkan milletlerinin hiçbiri ortada olmazdı. Ermeni iddialarını öne süren Ermeni diasporasının üyeleri de olmazdı. Çünkü ataları da yok olmuş olurdu" şeklinde konuştu.

"Tüm azınlıklar mutlu mesut yaşadılar fakat Avrupa devletleri azınlıkları kışkırttı"

Türklerin azınlıklara bakışını Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettikten sonra yayımladığı fermanı anlatarak aktaran Bahadıroğlu, "Sultan Fatih fetihten sonra içinde yaşayan azınlıklara verdiği hürriyetlerin ışığında sadece Ermeniler değil tüm azınlıklar mutlu mesut yaşadılar. Fakat Avrupa devletlerinin Osmanlı topraklarındaki emelleri sebebiyle kışkırtılıp terör estirmeye başlayınca da devlet Türkleri süremeyeceğine göre Türk vatanından, bazı köylerde yerleşik yaşayan Ermenileri kendi hayatlarını koruma gerekçesiyle göçe tabi tuttu. Nizami bir göçtü. Ama o zamanki savaş şartlarında eşkıyalığın, terörün kol gezdiği dönemde bunların yaşama hakkını yerine getirebilmek fevkalade zordu devlet için. O arada bazı istenmeyen olaylar da oldu. Bazı subaylar Ermenilere yönelik terör estirdiler ama onlar hemen kurulan mahkemede yargılanarak idama mahkum edildiler. Yani devletin öldürmek maksadı olsaydı birkaç kişinin ölümüne sebep veren subayların idamını gerçekleştirmezdi" dedi.

"Avrupa'nın almadığı Suriyeli göçmenleri sorgusuz sualsiz alan, onların mutlu, rahat ve daha mesut yaşaması için onca fedakarlık yapan, ekmeğini bölüşen, evini bölüşen Türk milletidir"

Türk milletinin kendi dışındakilere yönelik birtakım olumsuz tedbirler aldığına dair ne Müslüman olmadan önce ne de Müslüman olduktan sonra tarih boyunca böyle bir tutumları ve tavırlarının hiç olmadığını ifade eden Bahadıroğlu, buna en somut ve en güncel örnek olarak Suriyeli göçmenleri verdi. Bahadıroğlu, "Bu bizim genlerimizde var. Avrupa'nın almadığı Suriyeli göçmenleri hiç sorgusuz sualsiz alan, onların mutlu, rahat ve daha mesut yaşaması için onca fedakarlık yapan, ekmeğini bölüşen, evini bölüşen Türk milletidir" diye konuştu. - GÜMÜŞHANE

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

Birinin 3, diğerinin 4 çocuğu vardı! Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Tunceli ve Ovacık belediyelerine atanan kayyumlar göreve başladı

Verdikleri ilk talimat bakın ne oldu

title