Ünlü Oyuncu 90 Kilo Verdi!
Baskül Ailesi dizisinde Fidan karakterini canlandıran Gamze Gözalan, yedi yılda 160 kilodan 70 kiloya indi.
Yedi yılda 90 kilo veren ve 'Senin Aşkın Kaç Kilo?' isimli bir kitap yazmaya başlayan oyuncu Gamze Gözalan şu iddiayı ortaya attı: "Erkekler, tombul kadınların duygularını kullanarak birlikte oluyor. Kadınsa bunu aşk sanıyor"
Oyuncu Gamze Gözalan, geçtiğimiz yıllarda midesine taktırdığı kelepçe nedeniyle zor günler geçirmişti. 'Baskül Ailesi' dizisinde 'Fidan' karakterini canlandıran, 'Evlere Şenlik' programını sunan 46 yaşındaki oyuncu, yedi yılda 90 kilo vererek 160 kilodan 70 kiloya indi.
Ünlü oyuncu; yaşadığı bu sıkıntılı dönemi ve kendisi gibi kilo sorunu yaşayanların hikayelerini 'Senin Aşkın Kaç Kilo?' isimli bir kitapta topluyor. Gözalan'la yeni kitabını ve kilo verme sürecinde yaşadığı sıkıntıları konuştuk.
Zayıflama maceranız nasıl başladı?
Yedi yıl önce bir TV kanalında sunuculuk yapıyordum. Orada o kadar mutsuzdum ki; tüm sıkıntımı yemekten çıkardım. Bir gün programda yemek yapan rahmetli Ümit Usta'ya şöyle dönüp bir baktım ve kendimle ilgili endişeye kapıldım. Bir an önce toparlanmam gerektiğine karar verdim ve mideme kelepçe taktırmak için hemen ameliyat masasına yattım.
"KİLO BEYNİ UYUŞTURUYOR"
Ameliyattan sonra neler yaşadınız?
İlk ameliyatın ardından iki ay içinde 160'dan 100 kiloya düştüm. Bu değişim hoşuma gitti. Bir gün, içinde bulunduğum araç fazla hareket edince kelepçem patladı, ameliyatla kelepçeyi çıkardılar. Ben de verdiğim kiloları yeniden aldım ve bu, beni depresyona itti çünkü kabullenemedim. Kilolu olmak, insanın beyninde uyuşukluk yaratıyor. Aynaya bakıyorsun; görmek istediğini görüyorsun. Kilolu olduğunu daha sonra anlıyorsun.
İkinci kelepçeyi taktırmak için hemen harekete mi geçtiniz?
Hiç düşünmeden ikinci kez ameliyat masasına yattım. Göbeğimden yukarıya kadar kestiler; safra kesemi alıp, kelepçeyi taktılar.
Böylece iki yıl süren sancılı dönem başlamış oldu. Ağrılarım inanılmazdı; evden çıkmadım, kimseyle görüşemedim. Sonra karşıma Prof. Dr. Cihan Uras çıktı ve birbirine yapışmış olan organlarımı yedi saatlik ameliyatla ayırdı; bağırsaklarımın bir kısmını aldı ve kalın bağırsağımı yemek borusuna bağlayarak rahatlamamı sağladı. Üç profesör, iki uzman doktor, bir de estetik cerrah girdi ameliyatıma. Ameliyattan sonra yeniden doğdum.
'ŞİŞMANIM AMA MUTLUYUM' LAFI KOCA BİR YALAN
Eşiniz Sinan Bey'in zayıfladığınız dönemde size yaklaşımı nasıl oldu?
Hangi erkek yedi yıl boyunca hiç bıkmadan usanmadan her sabah " İyi misin, yemeğini yedin mi, ağrın var mı?" diye arar. Bir kez olsun bakışlarında yabancılaşma veya acıma görmedim. Tanrı'nın bana en büyük hediyesi önce kızım Hande, sonra eşim Sinan ve annemle babamdır.
"YALNIZ KADIN YEDİKÇE YİYOR"
Erkekler; kilo almaya başlayan kadını hemen mi terk ediyor?
Bunu söyleseler; kadın acısını çeker ama toparlar. Erkekler; kilolu eşleriyle daha az zaman geçirmeye, eve geç gelmeye, sürekli bahaneler uydurmaya ve sonunda da kaçamak öpücükler atmaya başlıyor. Yalnızlığa itilen kadın da yemek yemeye devam ediyor. "Ben şişmanım, kendimi seviyorum. Kendimle barışığım diyenlere" inanmıyorum; külliyen yalan!
Peki bu durumda kadınların hemcinslerine karşı tavırları nasıl?
Çoğu zayıf kadın hemcinslerine eziyet yapıyor. Şişko, şekilsiz, obez, yağ tulumu gibi yakıştırmalar
yapıyor. Avrupa'da bile bu kadar şekilci insan yok.
"YERİM, İÇERİM RAHATLARIM!"
Bence kilolu insanlarda beyin kendini uyuşturup kilitliyor. Kendini nasıl görmek istiyorsan öyle görüyorsun. Tepkiler ya da insanların söyledikleri umurunda olmamaya başlıyor. Terk edilmişsin, dışlanmışsın, üzülmüşsün; önemli değil. 'Nasıl olsa yerim, içerim, rahatlarım' diyorsunuz.
Erkekler, tombul kadınların duygularını kullanarak onlara yaklaşıyor ve birlikte oluyor. Kadınsa bunu aşk sanıyor. Sonra adam gidiyor ve ilk travma başlıyor.
"HER ŞEY AŞK"
Her şey aşka bağlanıyor; kul aşkı, evlat aşkı, Allah aşkı... Bu yüzden yazdığım kitabın adı 'Senin Aşkın Kaç Kilo?'. Kilolu kadınlar sürekli internetteler çünkü orada hayal ettikleri kadının kimliğine bürünüp mutlu olmaya çalışıyor.