Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin "İmralı ile yüz yüze temas olmalı" çağrısına DEM Parti'den jet yanıt

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Ünlü Antropolog Harvey: Evsizlerden Daha Çok Boş Ev Var

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Boğaziçi Üniversitesi, Aptullah Kuran anma etkinlikleri kapsamında İngiliz Coğrafyacı David Harvey'i konuk etti.

Boğaziçi Üniversitesi, Aptullah Kuran anma etkinlikleri kapsamında İngiliz coğrafyacı, antropolog, siyasal iktisatçı ve aktivist David Harvey'i konuk etti. Harvey, 27 Mart 2014, Perşembe günü Boğaziçi Üniversitesi Albert LongHall'de Tarih Bölümü'nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen konferansta 'Kapitalist Kentleşmenin Çelişkileri' başlıklı bir konuşma yaptı.

Sayısız makaleye ve birçok dile çevrilen kitaplara imza atan Harvey'nin konferansı büyük ilgi gördü. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Gülay Barbarosoğlu'nun sunuş konuşmasıyla başlayan konferansta David Harveykapitalist şehirlerin sosyal yaşamında yaşanan çelişkileri Marksist kuram çerçevesinde ortaya koydu.

Kapitalist kentlerde mega binalar sermayenin karlılığını sağlıyor

Kentlerde yapılaşmanın sermaye birikimin devamlılığı açısından kilit bir role sahip olduğunun altını çizen Harvey, "Endüstriyel üretim karşılaştığı aşırı-birikim krizlerini aşmak yolunda inşaat yapmak üzerinden geçici çözümler üretilmiştir, üretilmeye devam etmektedir. Kentlerde yeni büyük binalarıninşa edilereksermayenin karlılığını devamlı kılacak yeni bir ortamın oluşturulması sağlanmaya çalışılıyor. Sermaye sürekli hareket etme, akış içerisinde olma eğilimindedir, çünkü alım gücü yoksa değer yaratılamaz. Böylece kapitalist toplumlarda kentsel mekan sermaye için yeniden ve yeniden üretilen bir meta halini almıştır. Büyük ölçekli inşaat yapmak hoşa gidiyor. İş gökdelenleri, AVM'ler ve mega projeler yapılıyor ve bunun üzerinden borçlanılarak finansman sağlanıyor. Bu sektör üzerinden büyük paralar kazanılıyor" dedi.

Evsiz insandan çok atıl duran ev var

Sermayenin karlılığı için dikilen dev binaların ve üretilen kentsel mekanların sonunda kapitalist kentlerde atıl hale gelen mekanların çokluğuna da dikkat çeken Harvey, "Marksist kuramın daha birinci sayfasına dönecek olursak, kapitalist düzenin en büyük çelişkilerinden biriyle karşılaşıyoruz. Bir ürünün kullanım değerinin, değişim değerine dönüşmesi. Kentlerde ev ya da yaşam alanlarının artık kullanım değeri değil değişim değeri var. Bu nedenle yatırım amaçlı alınıp atıl bekletilen mekan sayısı büyük boyutlara ulaşmış durumda. O kadar ki kapitalist kentlerde artık kullanılmayan ev sayısı, evsiz insan sayısından daha fazla" diye konuştu.

Kentlerin bileşik büyüme hızı korkutucu bir tablo ortaya koyuyor

Sermayenin diretmesi doğrultusunda kentlerin inanılmaz bir hızla büyüdüğüne dikkat çeken David Harvey, doğru politikalar üretilerek bunun önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. Aksi takdirde büyük tehlikelerin ortaya çıkabileceği konusunda uyarıda bulunan Harvey, "70'lerin kentleri ile bugünün kentlerini karşılaştırıldığı zaman aslında önümüzde duran tehlike açıkça ortada. Aynı bileşik hızla devam edecek bir büyümeyle 50 yıl sonra nasıl bir tabloyla karşı karşıya kalacağımızı düşününce, bugün kapitalist kentleşme hızının önüne geçmemiz gerektiğini net bir şekilde görebiliriz. Bir an önce yeni stratejiler oluşturulup, önlemler alınmalı. Birkaç yıl kullanılmayan evlerin devlet malı haline gelmesi bile düşünülebilir" dedi.

Zengin daha zengin, fakir daha fakir hale geliyor

Kapitalist kentlerde gelir adaletsizliğinin de çarpıcı boyutlara ulaştığını da ifade eden David Harvey, "Artık para fiziksel boyutunu yitirdi. Hem miktar hem mekan olarak sınırsız bir hal almış durumda. Üretmeden para kazanan sermaye sahipleri aynı zamanda kentlerin yapılanması hakkında kararları veriyor. New York'ta %1'lik bir kesimin yıllık geliri 3,5 milyar dolarken, halkın %50'si yıllık 30 bin dolar kazanıyor. ve bu çoğunluk şehirle ilgili kararlara neredeyse hiç dahil olamıyor. Bu şekilde yaşanabilir kentler oluşturmak çok zor" diye konuştu.

Sosyal medya da bizim yarattığımız değer

İş gücünün değerinin artık hiç denecek kadar az olduğunun da altını çizen David Harvey, yeni zenginler yaratan sosyal medya sitelerini buna örnek olarak gösterdi. Sosyal medyada içerik yaratanın da üretimi sağlayanın da halk olduğunun altını çizen Harvey, "Ve bizler bunu gönüllü olarak yani bir karşılık değeri olmadan yapıyoruz. Ortaya çıkan ürün ise yaratıcılarına milyar dolarlar kazandırıyor. Değeri yaratan biziz, sermaye başka bir yere akıyor" dedi.

(BB) - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title