Üniversitelerdeki sosyal uyum uluslararası öğrencilerin başarılarına katkı sağlıyor
Türkiye'nin en eski üniversitelerinden Yıldız Teknik Üniversitesinde (YTÜ) öğrenciler arasındaki güçlü uyum uluslararası öğrencilerin başarısını artırıyor.
Türkiye'nin en eski üniversitelerinden Yıldız Teknik Üniversitesinde (YTÜ) öğrenciler arasındaki güçlü uyum uluslararası öğrencilerin başarısını artırıyor.
YTÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz ve 2022-2023 eğitim döneminde dereceye giren uluslararası öğrenciler Saad Abdülhalik, Muhammed Heysem Elbek ve Hüseyin Abdülgafur, AA muhabirine, üniversitedeki sosyal uyum ve uluslararası öğrencilerin başarıları arasındaki ilişkiyi değerlendirdi.
Rektör Yılmaz, son 3 yıldır "uluslararasılaşma vizyonu" izlediklerini belirterek, "Uluslararasılaşmayla ilgili yol haritamız var ve bunun büyük bölümünü yabancı uyruklu öğrenciler oluşturuyor. Şu an öğrencilerimizin yüzde 8-9'u yabancı. Bu bizi literatürde 'uluslararası üniversite' kategorisine yerleştiriyor. Hedefimiz bunu yüzde 15'lere çıkarmak." dedi.
Uluslararası öğrencilerin YTÜ'ye kabul alırken sınavlardan yüksek puan almak zorunda olduğunu hatırlatan Yılmaz, uluslararası öğrencilerin başarısının YTÜ idaresi için şaşırtıcı olmadığını ifade etti.
Yılmaz, akrandan ve okuldaki çeşitlilikten öğrenmeye inandığını ve geçen sene üniversite birincisinin Mısırlı bir kız öğrenci olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Uygun ekosistemi, mümbit alanı sağlıyoruz. Mısırlı öğrencimiz de bu zenginlikten istifade ederek başarılı oldu. Bu sene 17 uluslararası öğrenci dereceye girdi. 112 yıldır zor bir eğitim veriyoruz çünkü iyi mühendisler yetiştirmemiz lazım. YTÜ mühendisleri dünyanın her tarafında inşaat yapıyor, gemi, makine üretiyor, yazılım yapıyor. (YTÜ'den) Bu zorlu eğitimden mezun olmak çok büyük başarı. Dereceye girmekse ayrıcalıklı bir şey. Bu nedenle uluslararası öğrencilerimiz ve kız öğrencilerimizin başarıları çok dikkat çekiyor. Bu uyumu gösteriyor, mutluluğu gösteriyor."
Uluslararası öğrenciler, arkadaşlarına uluslararası iş imkanı da sağlıyor
Başta YTÜ olmak üzere Türkiye'deki üniversitelerde ayrımcılığın söz konusu olmadığının altını çizen Yılmaz, uyumlu ve önyargısız sosyal ortamın dünyanın çok az yerinde sağlanabildiğine dikkati çekti.
Yılmaz, ABD'de üniversitelerinde ayrımcılığın ciddi sorun olduğunu ve bununla mücadele için çaba sarf edildiğini dile getirerek, " Türkiye'de bu kesinlikle söz konusu değil. Düşünülmüyor, aklımızın ucundan bile geçmiyor. Buradaki ortam o kadar doğal ve olağan. Esasında bu geleneklerimizde var. (YTÜ olarak) 112 yıldır yaptığımız şey." diye konuştu.
Uluslararasılaşma stratejileri kapsamında YTÜ'den mezun öğrencilerle farklı ülkelerde mezun buluşmaları organize ettiklerine işaret eden Yılmaz, dünyanın her tarafında 160 bin YTÜ mezunun inşaat, gemi, yazılım yaptığını, farklı projelerde çalıştığını ve ortak işler ürettiğini görmenin gurur verdiğini söyledi.
Yılmaz, uluslararası öğrencilerin sıra arkadaşlarına yurt dışında iş imkanları da sağladığını belirterek, "Hem Türk hem de uluslararası öğrenciler birlikte iş yapma kültürü ediniyor. Uluslararası öğrencimizle Türk öğrencimiz ortak şirket kuruyor. Daha sonra Teknoparkta işlerini büyütüyor. Süreç içinde başka ülkelerde iş yapmaya başlıyor. Ardından tüm dünya pazarına açılıyor. Bulunduklarını ülkelerde birbirlerine fırsat oluşturuyor." ifadesini kullandı.
YTÜ'de dereceye giren uluslararası öğrenciler
Kimya-Metalurji Fakültesi Birincisi Suriyeli Saad Abdülhalik, disiplinli bir üniversitenin kendisine kazandırdığı sosyal çevrenin paha biçilemez olduğunu kaydederek, şunları aktardı:
"Bu kadar tanınan bir üniversitede okumak, beni geleceğin mühendisleri grubuna yerleştiriyor. Bu dönemde kazandığım dostluk ve sosyal bağlar, hayatımın sonraki dönemi için paha biçilemez. Gelecekte tüm Türkiye'ye ve İslam dünyasına yardım etmek için bilgilerini gerçek dünyaya uygulayabilen, başkalarıyla paylaşabilen ve ilgili tüm teknik konularda tutkuyla öğrenen bir mühendis olmayı hedefliyorum."
Abdülhalik, ilk yıllarında idari personelle Türkçe eksikliğinden kaynaklanan iletişim sorununu Türk öğrencilerin desteğiyle aştığını anlatarak, "İşlerimi halletmek için arkadaşlarıma yük oluyordum ama Türk öğrencilerle güçlü ilişkiler kurmak benim için çok önemliydi." şeklinde konuştu.
İnşaat Fakültesi Birincisi Suriyeli Muhammed Heysem Elbek, etnik kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmadığına dikkati çekerek, "Okulda ayrımcılık yaşamadım ancak sosyal medyada çok sık yanlış bilgi ve önyargıyla karşılaştım. Bunları düzeltmek ve doğru bilgiyi paylaşmak için çabaladım. Diyalog yoluyla milliyetime ilişkin yaygın yanlış algıları düzeltmeye çalıştım. Bu beni daha motive etti." dedi.
Elbek, İngilizce, Türkçe ve Arapça bildiğini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Dil bilgim sayesinde ülkeler arasında köprüler kurabileceğimi ve uluslararası şirketlerinde çalışabileceğimi düşünüyorum. Türkiye ve Suriye'yi etkileyen depremlerden sonra omuzlarında taşıdıkları büyük sorumluluğun farkında olan inşaat mühendislerinin ülkelerimiz için hayati öneme sahip olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Gelecekte, profesyonel çelik yapılar mühendisi olmayı, önemli projelere imza atmayı ve nihayetinde doğduğum ülkenin yeniden inşasına yardımcı olmayı umut ediyorum."
İnşaat Fakültesi İkincisi Suriyeli Hüseyin Abdülgafur da üniversite hayatını çok kültürlü bir ortamda tamamlamanın avantajlarına vurgu yaparak, "Üniversite yolculuğum boyunca farklı kökenlere sahip öğrencilerle tanışmak, Türk ve uluslararası öğrencilerle arkadaşlıklar kurmak benim için büyük zevkti. Bu dostluklar, çeşitli kültürleri anlamama, takım çalışmasını öğrenmeme ve sosyal becerilerimi geliştirmeme yol açtı." şeklinde konuştu.
Abdülgafur sözlerini, "Türk öğrencilerle arkadaşlık kurmak özellikle Türkçe dil yetkinliğimin gelişmesine katkı sağladı. Yeni mezun olarak, edindiğim bilgiyi Arapça, Türkçe ve İngilizcedeki yeteneklerimi uluslararası projelerde faaliyet gösteren Türk inşaat firmalarıyla çalışmakta kullanabileceğime inanıyorum." şeklinde tamamladı.