Üniversite Kampüsüne 'Gelengi' Heykelleri Dikilecek
Erciyes Üniversitesi Rektörü Keleştemur 'Anadolu sincabı' olarak bilenen, kampüs alanında fazla olan gelengilerin heykellerinin çeşitli yerlere dikileceğini söyledi.
Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur 'Anadolu sincabı' olarak bilenen, kampüs alanında oldukça fazla olan gelengilerin heykellerinin çeşitli yerlere dikilerek, hayvan sevgisine dikkat çekeceklerini, bu amaçla çeşitli maketler hazırlandığını açıkladı.
ERÜ kampusünün içinden geçen yoldaki refüje, 'Dikkat Gelengi Çıkabilir' yazılı levhalar konulduğunun altını çizen ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, 'Anadolu sincabı' olarak da bilinen gelengilerin araçların altında ezilmemesi için sürücülerin dikkatli olması amacıyla levhaları koyduk. Kampus alanında Rektörlük binası ile Türkan-Tuncer Hasçalık Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu arasındaki ana yoldaki refüje, 'Anadolu sincabı' olarak da bilinen halk arasında gelengi denilen hayvanların araçların altında ezilmemesi için uyarıcı bir levhalar yerleştirdik. Kampus alanında Rektörlük binası ve çevresindeki çim ve toprak bir alanı hiçbir düzenleme yapılmadan doğal haliyle gelengilere bıraktık." Dedi.
Öğretim üyeleri ile öğrencilerin, 'Gelengiler, üniversiteli olmaya gelmiş' diye espriler yaptığını belirten Rektör Keleştemur, sözlerini şöyle tamamladı:
"Anadolu sincapları Rektörlük binamızın çevresini mesken tuttu. Bu hayvanlar, asfalt yola da çıkıp, araçların altında kaldıklarında ezilerek ölüyorlar. O nedenle çevre bilinci içinde hareket edip, gelengileri korumak, trafikte ölmemeleri için uyarıcı levhalar koyduk. Gerçekten dikkat çekti. Kampüsteki araç sürücüleri, buraya geldiklerinde yavaşlayıp, gelengilerin geçip geçmediklerine dikkat ediyor. Bizim kampüs alanında gelengiler çok fazla. Anadolu yer sincabı olarak da adlandırılan gelengileri korumak lazım. Şehirleşme,maalesef doğal hayatı tehdit eden konulardan biri. Giderek bu tür hayvanların yaşam alanları daralıyor. Bunları korumak lazım . Bunlar bizim ülkemizin topraklarımızın zenginlikleri. Çevre duyarlılığı bakımından da bunu oluşturmaya çalışıyoruz. Bunların hayatlarını sürdürmek için gerekli ortamları sağlamak lazım, mevcutları korumak lazım. Bir sempozyum düzenledik oradan olumlu sonuçlar çıktı. Gelengiler, üniversitemizin de bir sembolü oldu bunlar. Ayakta durup gözlemliyorlar, etrafı seyrediyorlar. Akademik hayvanlar bunlar. İlgili fakültelerin bahçelerine yine bu tür heykeller koymayı düşünüyoruz. Maketleri hazırlandı. Heykellerin altınada Gelengilerin özelliklerini yazacağız"
--- KUTU ---
Gelengi', 'Anadolu yer sincabı' ya da 'Anadolu tarla sincabı' (Spermophilus xanthophrymnus) olarak olarak da bilinir, sincapgiller familyasından Kafkaslar'dan İsrail'e kadar yayılım gösteren, ismini en çok bulunduğu Anadolu'dan alan gelengi cinsinden kemirgen türü. Boyu 13-30 cm, kuyruğu ise 10 cm civarındadır. Ağırlığı cinse, yaşa ve yaşadığı ortama göre 85-300 gr arasında değişir. Vücudun üst kısmı kahverengi sarı, altı sarımsı gridir. 38 türü olan kemirgen cinsidir. 14-40 santim boyundadırlar. Koloni halinde yaşarlar. İki ayağı üzerine dikilip etrafı kolaçan etmeleriyle bilinirler. En gözde yiyecekleri ekin taneleridir ve o yüzden Latince cins adı Spermophilus "tohum sever" anlamına gelir. Gelengi ya da geleni kelimesinin aslı keleni olup Orta Türkçe dönemindeki kelegü sözüne dayanır.Orta Türkçe dönemine ait Divanu Lügati't-Türk'te geleni, 'tarla sıçanı soyundan bir hayvancık' olarak tanımlanır. - Kayseri