Ünal : "Rusya'dan Gelen Turistlerin Yüzde 75'i Antalya'ya Gidiyordu"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

-Toplantı salonundan detay

-Katılımcılardan detay

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal'ın Rusya'dan gelen turist sayısına ilişkin konuşması

-Toplu fotoğraf çekimi Kültür ve Turizm Bakanı Ünal:

"Rusya'dan gelen turistlerin yüzde 75'i Antalya'ya gidiyordu. Dolayısıyla Antalya tek bir ürün tek bir pazar gibi bir sorunla karşı karşıya kaldı. Eğer sizin ürün çeşitliliğiniz yoksa, her alan için geçerli bu, tek bir pazara bağımlı hale gelmişseniz, herhangi bir kriz durumunda bu krizi yönetmeniz adeta imkansızlaşıyor"

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Rusya'dan gelen turist sayısındaki düşüşe ilişkin, "Rusya'dan gelen turistlerin yüzde 75'i Antalya'ya gidiyordu. Dolayısıyla Antalya tek bir ürün tek bir pazar gibi bir sorunla karşı karşıya kaldı. Eğer sizin ürün çeşitliliğiniz yoksa her alan için geçerli bu. Tek bir pazara bağımlı hale gelmişseniz herhangi bir kriz durumunda bu krizi yönetmeniz adeta imkansızlaşıyor." dedi.

Ünal, Kahramanmaraş Sanayici ve İş Adamları Derneği (KASİAD) tarafından bir otelde düzenlenen iş adamlarıyla buluşma toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her alanda gelişmeye devam ettiğini söyledi.

Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durma, bağımsız bir ekonomi, bağımsız bir savunma sanayisi ve bağımsız dış politika oluşturma mücadelesi verdiğini belirten Ünal, bugün küresel ölçekte yeniden yapılanmaya giden "efendilerin" bunu kabul etmek istemediğini vurguladı.

Ülke olarak bölgede iki şey istediklerini, bunlardan birinin de huzur ve düzen olduğunu dile getiren Ünal, şöyle konuştu:

"Burada açık söylemek gerekirse diyorlar ki; 'biz 2. Dünya Savaşı'nın galipleri, yeni dünyanın kurucuları olarak karar veririz. Küresel düzenin yeniden yapılanmasının ne şekilde olacağına, hangi bölgede hangi aktörlerin söz sahibi olacağına biz karar veririz.' Biz de diyoruz ki; 'bu coğrafyada yaşıyoruz. Biz bölgemizde iki şey istiyoruz. Bir düzen istiyoruz, huzur istiyoruz. Biz bölgemizde diktatörler istemiyoruz. Halkın kendi yönetime kendi kaderine kendi iradesiyle karar vermesini istiyoruz.' Onun için Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanının bir darbeyle gönderilmesine karşı çıktık. İkincisi de bölge halkının kaynaklarını kendisinin kullanmasını istiyoruz. 10-14 bin kilometre öteden gelen birilerinin bu bölgenin kaynaklarını kullanmasına izin vermek istemiyoruz. Bu mücadele yüzyıldan beri devam ediyor."

Ünal, 100 yıldan beri bu coğrafyada mücadele verildiğini hatırlatarak, "Hiçbir zaman sömürgeci olmadık. Bizim mücadelemiz sadece toprak koruma mücadelesi değil. Bizim mücadelemiz aynı zamanda insanlığın ve insana ait değerlerin korunmasının mücadelesidir. Bunu en son Suriye meselesinde gördünüz." ifadesini kullandı.

İş adamlarının önemli mücadeleler verdiğinin altını çizen Ünal, son 13 yılda iş adamlarının enerjisiyle, girişimciliği ve yatırım ortamını iyileştirmesiyle çok önemli mesafeler kat ettiklerini söyledi.

Rus turist sayısındaki düşüş

Rusya'dan gelen turist sayısına ilişkin de değerlendirmede bulunan Bakan Ünal, şöyle devam etti:

"Rusya'dan özellikle turizm alanındaki yaptırımlardan dolayı 4,5 milyon turist 'gelmiyorum' dedi. Yani devlet 'charter' seferlerini yasakladı. Oradaki tur operatörlerini yasakladı ve Rusya'dan gelen turist sayısında çok ciddi bir düşüş yaşandı. Rusya'dan gelen turistlerin yüzde 75'i Antalya'ya gidiyordu. Dolayısıyla Antalya tek bir ürün, tek bir pazar gibi bir sorunla karşı karşıya kaldı. Eğer sizin ürün çeşitliliğiniz yoksa, her alan için geçerli bu, tek bir pazara bağımlı hale gelmişseniz, herhangi bir kriz durumunda bu krizi yönetmeniz adeta imkansızlaşıyor."

Kahramanmaraş'a 187 milyonluk sağlık yatırımı

Kahramanmaraş'ı sağlık turizminin merkezlerinden birisi haline getirmek istediklerini aktaran Ünal, "Çünkü Kahramanmaraş şu anda bölgenin en iyi sağlık alt yapısına sahip. Kahramanmaraş'a 2016'da 187 milyon daha sağlık yatırımı yapılacak. Bizim bu alanlarda oturup çalışmamız, 2023'e kadar Kahramanmaraş'ı bir noktaya getirmemiz gerekiyor. Kahramanmaraş açık hava müzesi şekline bir şehir. Tarihi dokusuyla kültürel mirasıyla adeta bir açık hava müzesidir. Dolayısıyla bu kültürel mirasın ihya edilmesi ve tabi ki bu kültürel mirasın turizmin imkanlarıyla bir kültür ekonomisine dönüştürülmesi son derece önemli." değerlendirmesini yaptı.