Umutcan'ın "Umudu" Böbrek Nakli

YUSUF ÇELİK - Kastamonu'da 5 yıldır böbrek yetmezliği bulunan, ameliyatla nakledilen organı uyum sağlamayınca geri alınan, 130 bin lirayı aşan tedavi masrafları nedeniyle zor günler geçiren çiftin 15 yaşındaki oğlu Umutcan Çobanoğlu, sağlığına kavuşacağı günü bekliyor.

7 aylıkken prematüre dünyaya gelen Çobanoğlu, 5 yıl önce evinde bayılmasının ardından ailesi tarafından Kastamonu Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Hacettepe İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesine sevk edilen ve böbrek yetmezliği teşhisi konulan Çobanoğlu'na, uygun donör bulununca 6 saatlik ameliyatla böbrek nakli yapıldı.

Ameliyattan iki hafta sonra evinde yeniden bayılan Çobanoğlu, nakledilen böbreğin uyum sağlamadığı anlaşılınca hayal kırıklığı yaşadı.

Ameliyatla böbreği geri alınan Çobanoğlu, haftada 3 gün dörder saat diyalize girerek, sağlığına kavuşacağı günü bekliyor.

Baba Çobanoğlu

Baba Hüseyin Çobanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuğunun rahatsızlığının kendilerini çok üzdüğünü belirterek, zor günler geçirdiklerini söyledi.

Kamu kuruluşundaki çay ocağında asgari ücretle çalıştığını ifade eden Çobanoğlu, "Ankara'ya gidip geliyoruz, çok borçlandım, kredi kullandım. Aldığım para yetmiyordu ve onu hayata bağlamam gerekiyordu. 130 bin liraya kadar borçlandım. Çocuğumun hayatını kurtarmak için bunu yaptım. Maddi açıdan çok zor durumdayım. Evladım için yaptığım şeyler sonuç vermedi. Allah kimsenin başına vermesin" diye konuştu.

Çocuğunun hastalığını düşünmekten sağlığının bozulduğunu aktaran Çobanoğlu, "Çocuğumun hastalığını düşüne düşüne ben de rahatsızlandım. Kalp krizi geçirdim. 5 yıl önce Ankara'da kalp ameliyatı oldum. Onun için organ nakli istiyorum. Tekrar başarısız olsun istemiyorum. Evladım 15 yaşına geldi. Onun kurtarılmasını istiyorum" ifadesini kullandı.

Anne Çobanoğlu

Anne Hatice Çobanoğlu da oğlunun diyaliz merkezindeki işlemler sırasında çektiği acıların kendisini üzdüğünü ve dayanacak gücünün kalmadığını belirtti.

Diyaliz sırasında Umutcan'ın tansiyonunun bazen düştüğünü bazen de yükseldiğini anlatan Çobanoğlu, "Oradaki hemşirelere agresif davranıyor. Onlardan da özür diliyorum. Bize emekleri geçiyor. Diyalizde 4 saat kalıyor. Bunu anlatmak çok zor. Oradaki hastalar bile, 'Biz büyüğüz, yaşlıyız, o çocuk bizden daha kuvvetli, daha iyi dayanıyor' diyorlar. Bir an tansiyonu 5-6'ya kadar düşüyor. Bir an bakıyorsun, yükseliyor" şeklinde konuştu.

"Bir çocuğum var, o da kurtulsun istiyorum"

Çobanoğlu, oğlunun uygun böbrek bulunarak bir an önce sağlığına kavuşmasını istediğini vurguladı.

Oğlunun akranları gibi koşup oynamasını dileyen Çobanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Başbakanımız, bir çocuğu naklettirmiş, benim çocuğum da nakil olsun istiyorum. Bir çocuğum var, o da kurtulsun istiyorum. 'Onun da herkesin çocuğu gibi yaşamaya hakkı var' diye düşünüyorum ama olmuyor işte. Bazı maddi sıkıntılarımız var. Herkesin çocuğu bir şeyler yiyor. Oğlumun kuruyemiş ve meyve yemesi yasak. Herkes 'ye ye' diye uğraşır. Ben de 'yemesin' diye peşinden koşturuyorum. 'Su içmeyeceksin, az içeceksin' diye peşinden kovalıyorum. Suyu bile kısıtlıyoruz böbrekleri çalışmadığı için. Oğlum, 15 yaşında ama ona 10 yaşındaki çocuk kıyafetlerini alıyorum." - Kastamonu