Uluslararası Üniversiteler Konseyi'nden 'Demokrasi ve Turizm' Konferansı
Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, “Hangi dine ve inanca mensup olursa olsun hiçbir din, inanç, ırk, renk veya kültür adına işlenen cinayetler İslami olamaz” dedi.
Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, "Hangi dine ve inanca mensup olursa olsun hiçbir din, inanç, ırk, renk veya kültür adına işlenen cinayetler İslami olamaz" dedi.
IUC'nin Kıbrıs Avrupa Lefke Üniversitesi ev sahipliğinde yapacağı 'Demokrasi ve Terörizm' konferansının ön çalışmaları için Kıbrıs'ta incelemelerde bulunan Azizoğlu, Kıbrıs Büyükelçisi Derya Kanbay, Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst ve diğer bakanlarla görüşmelerde bulundu.
Konferansla ilgili değerlendirmelerde bulunan Azizoğlu, "Ankara'da kime neye hizmet ettikleri aşikar olan alçak teröristlerin yapmış olduğu eylemi tüm kalbi duygularımla lanetliyorum. Terör şehidi aziz kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Terörizm ve teröristler eylemlerini bazen silahla bazen kalemle bazen diplomasiyle en çok da emperyalizmin vahşi yüzü olan kapital kazanımlara hizmet için gerçekleştirirler. Bunların asıl amaçları dinsel, kültürel ve etnik yapıları kamufle aracı olarak kullanılarak eylem ve katliamlarını tüm insanı beşeri ve en önemlisi de İslami olguları yok sayarak vahşetle gerçekleştirmektir. Hangi dine ve inanca mensup olursa olsun hiçbir din, inanç, ırk, renk veya kültür adına işlenen cinayetler İslami olamaz. İslam adına olamaz ve şiddetle lanetlenmesi gereken insanlık dışı eylem ve cinayetlerdir. Terörizm ve terörist eylemler vahşi acımasız hiçbir evrensel değer, demokratik hak ve düşünce özgürlüğü ile bağdaşmayan ırkı, milliyeti ne olursa olsun hiçbir Müslüman bireyin vicdanında kabul edemeyeceği ve şiddetle reddedeceği eylemlerdir" dedi.
"Batı saldırganlığının büsbütün yeni bir yapılanma olmadığı doğrudur. Ama şimdiye kadar bu saldırı diğer uluslarüzerinde vahşi terör örgütlerinin zemin bulacağı ve katliamlar yapacağı alanlar yaratmamıştı. Yakın tarihe kadar uygulamaları hakimiyet kurmaktan ibaretti ve etkileri de siyasi ve iktisadi emperyalist amaçlarına ulaşmaktı. İslam coğrafyasında son yüz yılda oranı yükselerek devam eden terörizmin yerel hiçbir ulus veya ülkeyle bağı ya da kazanımı olmamıştır" diyen Azizoğlu, "Etnik ya da sözde din eksenli özde batı toplumlarının İslam coğrafyasındaki tüm halklar üzerindeki sinsi emellerine ve emperyalist sömürü düzenlerine uşaklık edecek taşeron faşist yönetimler oluşturulmasına gerekçe oluşturacak İslam ve insanlık dışı eylem ile yapılanmalardır. Gezegenimizde yaşanan siyasi, ekonomik, diplomatik, etnik ya da dinsel modern kargaşanın kökleri Batı'dadır. Bu kargaşa, son zamanlara kadar çok yerel bir olgu olarak uygulanıyordu. Fakat son yıllarda çok tehlikeli bir değişiklik gözleniyor. Kargaşa her tarafa yayılıyor ve İslam coğrafyası da bu modern kargaşa yaratıcılarının projesi ile kendisine yaşama alanı bulan her türlü İslami ve insani değerlendirmelerden yoksun vahşi terör yapılanmalarının oluşmuş olması ve yaptıkları insanlık dışı katliamların ağırlığı altında eziliyor" şeklinde konuştu.
Azizoğlu, şunları söyledi:
"İslam coğrafyasında geçen yüzyılda başlayan ve hızla güçlenen terör örgütlerinin hiçbiri yüce dinimiz İslam ya da onun mensupları etnik yapısı ne olursa olsun asil Müslümanlara hizmet ve katkı sunmamakta yüce İslam ya da onun mensupları farklı etnik yapıdaki Müslümanlarla asla bir ilişki ya da bağ oluşturmamaktadır. Tam aksine batı emperyalizminin Müslüman toplumlarını daha fazla sömürmesine ya da katletmesine ortam ve gerekçe hazırlamaktadır. Hiç bir etnik ya da dinsel nedenle bir insanın katledilmesine, gerçek bir Müslümandan asla kabul ya da onay almayacağı günümüzde Müslüman olduklarını savunan bu teröristlerin Ankara'da Müslüman kadın ve çocukların da bulunduğu ismi barış eylemi olan sazlı sözlü insani bir çalışmaya canlı bombalarla saldırıp insanları vahşice katletmeleri asla İslam'la ya da insanlıkla hiçbir bağ ve neden teşkil etmeyen o birey ya da topluluğun yitirilmiş insani duygularla yaptığı eylem ve uygulamaları şahsım ve kurullarında 29 ülkeden görev alan 150 rektör çalışma arkadaşım adına tekraren, tekraren lanetliyorum." - ANKARA