Uluslararası Üçüncü Yaş Baharı Turizmi ve Dinamikleri Kongresi

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, "Hep birlikte Türkiye turizmini, Türk kültürünü nasıl ileri götürebiliriz anlayışıyla hareket etmeliyiz. Kültürümüzden dolayı bize gelen bir yaşlıyı, bir turisti bize para bırakacak diye görmeyiz, Allah'ın bir misafiri olarak bakarız." dedi.

Medikal Turizm Derneği ve Ankara Üniversitesince bu yıl 4'üncüsü düzenlenen "Uluslararası Üçüncü Yaş Baharı Turizmi ve Dinamikleri" kongresi başladı.

Ankara'da bir otelde düzenlenen kongrenin açılışında konuşan Medikal Turizm Derneği Başkanı Sinan İbiş, toplantının, Türkiye'de eksik olan yaşlı bakımı ekonomisini harekete geçirmek ve turizm kavramıyla geliştirmeye çalışmak amacıyla düzenlendiğini söyledi.

Toplumsal bir uyanışa önderlik yaptıklarını, 4 mevsim yaşanan Türkiye'de turizm kavramının önemli olduğunu vurgulayan İbiş, "Turizm örgütlerinin bu konuda yeterli ilgiliyi göstermediklerini gördük. Sadece tatille markalaşan bir ülke gibi gündeme geldik. Dünyada yaşlı turizmi konusunda büyük bir potansiyel vardı ve biz de bu potansiyeli kendi ülkemize çekelim istedik." diye konuştu.

İbiş, 4'üncü kongreyi gerçekleştirdiklerini ve her kongreden sonra çok ciddi geri dönüşler aldıklarını aktararak, "Birçok insan yapmak istediklerini bize getiriyor. Bundan sonra bu işin iş yapıcılarını daha çok aramıza çekeceğiz. Turizmcilerin de bu konuya eğilmesiyle iyi bir hareket başlayacaktır." dedi.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ise yaptığı konuşmada, algı, farkındalık, bilinç oluşturarak topluma yön vermek istediklerini belirtti. Prof. Dr. İbiş, "Türkiye'de ortalama ömür uzuyor. Ortalama ömrün 50-55 yaş olduğu dönemde belirlenen 65 yaş Türkiye'de şu an geçerli midir bunu tartışmak gerekir. Gerekli düzenlemeler de yapılmalıdır. 60'lı yaşlar çok dinamik yaşlardır. Bunu hepimiz biliyoruz." diye konuştu.

Gün geçtikçe insanın ataklığının, dinamikliğinin yok olduğunu ve yalnızlık, yaşlılık, sağlık ve ölüm kaygısı gibi durumların ortaya çıktığını vurgulayan İbiş, şöyle konuştu:

"Tüm bunlar olumsuz etkisi ancak olumlu etkisi de yaşlanmayla birlikte gelen olgunluk, tecrübe birikimi, hayata daha pozitif bakma, tolerans, hayırseverlik de giderek yükseliyor. Dualarımız, kendi kendine yetebilen, sağlıklı, üretken, katılımcı bir yaşlanmak şeklindedir. Yaşlılık döneminin en güzel şeyi merak, anlama, görme, tanıma duygusunun çok daha yükseldiği bir dönem olmasıdır. Umudun ve inancın yükseldiği bir dönemdir. Bütün STK'ların tüm bu konuda elini taşın altına koyması gerekmektedir. Bunları yaparken de odakta insanın olduğunu unutmamamız gerekir."

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman ise yaşlılığın göreceli bir kavram olduğunu ve insanlara yük oluşturmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Türk toplumunu ayakta tutan aile kavramından dolayı yaşlılarımızı hep başımızın üstünde taşırız. Büyüklerimize hürmet ederiz ki evlatlarımız da bize öyle muamele etsin. Hepimizin içinde böyle bir duygu vardır. Hep birlikte Türkiye turizmini, Türk kültürünü nasıl ileri götürebiliriz anlayışıyla hareket etmeliyiz. Kültürümüzden dolayı bize gelen bir yaşlıyı, bir turisti bize para bırakacak diye görmeyiz, Allah'ın bir misafiri olarak bakarız."

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, yaşlı bakım turizminde istenilen noktaya gelecek potansiyel bulunduğuna vurgu yaparak, coğrafyanın, iklimin ve Türkiye insanının yaşlı bakımına uygun olduğunu bildirdi.