Uluslararası Teknolojik Ekonomik Ve Kültürel İlişkiler Birliği (Utek) Genel Başkanı Dr. Ömer Özdoğan Net Konuştu "Nato Türkiye'nin Vazgeçilmezidir"
Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Kültürel İlişkiler Birliği (UTEK) Genel Başkanı Dr. Ömer Özdoğan yaptığı açıklamada Avrupa Birliği ve NATO'nun Türkiye için önemine vurgu yaptı. Özdoğan, 'NATO Üyeliği Türkiye için önemlidir' dedi.
Özdoğan, konuya ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, ‘NATO (Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü), 04 Nisan 1949 yılında 12 ülke tarafından imzalanarak kurulmuş, farklı dönemlerde 16 ülkenin daha katıldığı uluslararası askeri ittifaktır. Örgüt üyeleri herhangi bir dış güçten gelebilecek saldırıya karşı ortak savunma yapmaktadır.
‘NATO ÜYELİĞİ TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİDİR’
Üyeliğin Türkiye için son derece önemli olduğuna vurgu yapan UTEK Genel Başkanı Dr. Ömer Özdoğan, ‘NATO’ ya üyelik, başta o dönemin SSCB bugünün Rusya, Çin gibi askeri yönden güçlü devletlerin saldırılarından ve bu devletlerin silahlandırdığı komşu ülkelerin (İran - Irak - Suriye vb.) saldırıları ve eylemlerinde caydırıcı olmuştur, olmaya da devam etmektedir. Türkiye de NATO için çok önemlidir. Türkiye olarak Soğuk savaş sürecince ittifakın Güneydoğu sınırını savunma sorumluluğunu taşımıştır. Türkiye NATO un ikinci büyük ordusuna sahip olması hasebi ile kriz yönetimi ve barışı koruma harekâtlarına katkı ve izlediği aktif dış politika neticesinde NATO için önemi artarak sürmektedir. Bosna Hersek - Kosova - Afganistan gibi ülkelerde yürütülen çalışmalarda, gerek sert ve gerek yumuşak güç kapasitesi ile Müslüman bir kimliğe sahip olması nedeni ile NATO için vazgeçilmez bir değerdir.’ ifadelerini kullandı.
Özdoğan sözlerine “Ülkemiz ittifakın faaliyette bulunduğu geniş coğrafyada tarihten gelen derin bağlarla ülke ve halklarla dost ve itimat telkin ederek o bölgede yaşayan ülke ve halklara yumuşak gücünü seferber etmektedir. Bu gücü esasen 19 – 20 Kasım 2010 da yapılan Lizbon Zirvesinde kabul edilen Yeni Stratejik Konsept belgesinde, ittifakın kendisi için çizdiği eylem planıyla örtüşmektedir. Söz konusu belgede “İşbirliğine Dayalı Ortaklık” NATO un asli görevlerinden biri haline gelmiştir. Bu kavram ülkemizin yıllarca dış politikasına yön veren bir anlayıştır. Ülkemizin son yıllarda uyguladığı aktif dış politika Türkiye’yi potansiyeli ve yaptırımı güçlü ülkelerden biri haline getirmiştir.” diyerek devam etti.
‘YURTTAŞLARIMIZ HİÇ BİR DÖNEM MARJİNAL KESİMLERE TAVİZ VERMEDİ’
Özdoğan açıklamasında “Türkiye’nin NATO’ya üyeliği ülkenin iç dinamikleri açısından da çok önemlidir. Ülkelerin geleceği güvenliği ile ölçülür. Güvenlik zafiyeti yaşayan ülkeler hem dıştan gelecek saldırılara maruz kalır, hem de içeride aşırı marjinal akımların hedefi haline gelir. Örneğin bu gün Suriye, Irak gibi devletler. Bu marjinal akımlar maalesef ya ırk ya da dinsel içerikli olduğundan yaşadıkları ülkeyi ve etrafındaki devletleri hem içten hem de dıştan tehdit etmektedir.” görüşlerine yer verdi
Türkiye’de yaşayan nüfusun, hiçbir dönem marjinal kesimlerin yürüttüğü akımlara taviz vermediğini de açıklayan Özdoğan,’Bunun başlıca sebebi ülkemizin her ferdi olaylara bakışı, tavrı, davranışı ile komşu Ortadoğu ülkelerinin yurttaşlarından çok farklıdır. Mensubu olduğu İslam dinini ülkemizin değerleri olan Yunus Emre, Mevlana, Ahmet Yesevi, Hacı Bektaşi Veli gibi değerlerin yolundan giderek peygamberimiz Hz.Muhammed’e (s.a.v) ulaşmış, Allah’a onlar gibi inanmış ve ibadet etmiştir asırlarca. Özünde sevgi olan bir inanç sistemini tercih eden Türk milletinin hiçbir dönem bu denli sapkınlıkları olmamıştır çok şükür. Milletin yüreğinin derinliklerinde her zaman insan sevgisi ön planda olmuştur. Ülkemiz insanları Alevisi, Sünnisi ve diğer etnik gruplarla ile yıllarca kardeşçe yaşamışlardır. Bazı zamanlar bölücü unsurlar bu durumu istismar etseler de uzun zaman sürecinde çok şükür başarılı olamamışlardır.’ dedi.
‘TÜRK İNSANIN TERCİHİ DAİMA MODERN BATI MEDENİYETİNDEN YANA OLMUŞTUR’
Özdoğan “Türkiye’nin derin milletinin özünde yatan Avrupa ve NATO sevgisi ülkemiz insanının demokrasiye ve modern batı medeniyetine olan inancının bir göstergesidir. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca halk tarafından tercih edilen iktidarları incelediğimizde hepsi Avrupa ve NATO ile samimi ve sıcak ilişkilere sahip siyasi akımlar olmuştur. Türkiye’de milletin yüreğinde taşıdığı Avrupa Medeniyeti ve NATO sevdası, Avrupalının hali hazırda öngördüğünden çok daha güçlü bir yapıdadır. Kazanan daima özgürlük, medeniyet, AB ve NATO ile samimi işbirliği olacaktır. “ diye konuştu.