Uluslararası Mevlid-i Nebi Sempozyumu
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, "Gencin dilinden anlayarak beklentilerini karşılayan en muhteşem örnek kuşkusuz Sevgili Peygamberimiz'dir.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, "Gencin dilinden anlayarak beklentilerini karşılayan en muhteşem örnek kuşkusuz Sevgili Peygamberimiz'dir." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla Osmanlı Arşivi Külliyesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Peygamberimiz ve Gençlik" konulu Uluslararası Mevlid-i Nebi Sempozyumu'nun açılışında konuşan Martı, ilgileri, hevesleri, kendilerini bile şaşırtan değişimleri, coşkulu, meraklı ve iddialı halleri ile gençlerin, tarih boyunca olduğu gibi bugün de toplumların en dinamik yapı taşları olduğunu söyledi.
Hayatının paha biçilmez yıllarını yaşayan bir gencin, varlığına saygı duyulmasını, ümitlerinin beslenmesini, sormasına ve sorgulamasına izin verilmesini, fikirlerinin kabul edilmesini, enerjisine rehberlik edilmesini beklediğini aktaran Martı, "Gencin dilinden anlayarak beklentilerini karşılayan en muhteşem örnek ise kuşkusuz Sevgili Peygamberimiz'dir." diye konuştu.
Sempozyumda sunulacak olan tebliğ ve müzakerelerin zihinlerde yankılanan ve derin düşüncelere ulaştıran hayati sorulara cevap arayacağını dile getiren Martı, post modern günlerin Müslümanları olarak iletişim çağında gençlerle iletişimsizliğin nasıl sona erdirilmesi gerektiği üzerine konuşacaklarını belirtti.
Yargılamak yerine anlamak, suçlamak yerine çözüm üretmek, dışlamak yerine kucaklamak, sevmek ve güvenmek zorunda olduklarını dile getiren Martı, şöyle devam etti:
"Tam da bu noktada, Peygamber Efendimizin davranış modellerini ve iletişim yöntemlerini nasıl kullanacağız? Bizler, geçmişini tanıyan, yüce bir idealle geleceğe bakan, imanını hayatının katmanlarında görünür kılan, dünyanın gidişatı karşısında sorumluluk bilinci kuşanan bir gençliği nasıl inşa edeceğiz? Heyecanlarını suistimal etmek, geleceklerini karartmak ve onları aciz, hedefsiz, bağımlı güruhlar haline getirmek için uğraşan şer odaklarından gençlerimizi nasıl koruyacağız? Sorular ne kadar yaman olsa da cevaplarının elbet bulunacağına ve bu cevaplar ışığında çizilen yol haritalarının gerek bireysel gerekse kurumsal ilerleyişimize katkı sunacağına dair inancımı sizlerle paylaşmak istiyorum."
"İslamofobik nefretleri rahmetle söndürecek olan gençlerimizdir"
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz da Hazreti Peygamber ve gençliğin birbirine çok yakıştığını dile getirdi.
İnsanlığın zor bir dönemden geçtiğini, Afrika'dan Asya'ya, Uzak Doğu'dan Latin Amerika'ya dünyanın her yanında Müslümanların bir ümidin peşinde olduğuna işaret eden Yılmaz, "Müslümanların çok acı dolu bir tarihi ve talihi var. Bu acı talihi yenecek olan siz geleceğimiz ve hazinemiz olan gençlerimizdir." dedi.
Yılmaz, İslam medeniyetinin alemi ayakta tutan büyük gücünün alimler olduğu hakikatinin unutulmaması ve İslam aleminde kol gezen cehaleti ortadan kaldırmak için ilmiyle amel eden alimleri çoğaltmak gerektiğini vurguladı.
Geçlerin İmam-ı Azam, İmam-ı Malik, Buhari, Farabi, İbn Sina, Mevlana, Yunus gibi olmayı hedeflerine koymaları gerektiğine işaret eden Yılmaz, "İslam medeniyetinin yolunu aydınlatan büyük alimler ve arif gibi olmayı hedef haline getirmeliler. Alim, Allah'ın mesajını en güzel şekilde anlayan, yaşayan ve anlatıp yeni nesillere aktarandır. Bir insanın ömrüne sığdırdığı iyilikler milyonlarca insanın ömrüne bedel olur." diye konuştu.
İslam dünyasında farklı dini akımların ve İslamofobik nefretlerin ortaya çıktığını aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu nefretler maalesef düşmanlığa dönüşüyor. İslamofobik nefretleri rahmetle söndürecek olan Rahmet Peygamberi'nin rahmetle yıkanmış gönüllerine sahip gençlerimizdir. Bulunduğunuz dünyalarda farklı inançları, farklı kültürleri, farklı medeniyetleri ahlak ve hukuk çerçevesinde birlikte yaşatacak bir fikir ve düşünceye daima sahip olacaksınız. Çünkü biz böyle bir medeniyetin çocuklarıyız. Gayrimüslim komşunuz, sizin sözünüzü, sizin davranışlarınızı gördüğünde 'İslam ne kadar güzel bir din' demek durumunda kalsın. İşte bu durum hem dini akımları yeniden bir araya getirmeye vesile olacak, hem de İslamofobik nefretleri ortadan kaldıracaktır. Peygamberin rahmet hamurunda yoğrulmuş bir gençlik ve o gençliğin millete, ümmete dönüşmüş hali bizim hedefimiz, duamız ve niyazımızdır."
Kur'an ve sünnet perspektifinden ideal gençlik hedefleniyor
"Kur'an ve sünnet" perspektifinden ideal gençliği ortaya koymayı hedefleyen sempozyumda, gençliğin yaşadığı sorunlara temel dini referanslardan beslenen çözüm önerileri sunmak, gençlerin gönül ve ruh dünyasına ulaşabilecek yeni bir dil ve üslup geliştirmek, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın gençliğe yönelik hizmetlerinin nitelik ve nicelik bakımından geliştirilmesine katkı sağlamak amaçlanıyor.
"Kur'an ve Sünnet Perspektifinden Gençlik", "Asr-ı Saadete Genç Gözüyle Bakış", "Gençlerle İletişim", "Günümüzde Gençlik: Problemler ve Çözüm Önerileri", "Gençlerin Din Algısı ve Din Dili", ve "Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Gençlere Yönelik Hizmetleri: Tespitler ve Teklifler" gibi konuların ele alınacağı oturumlarla devam eden sempozyum, 25 Kasım'da sona erecek.