Uluslararası Libya Konferansı'nın Sonuç Bildirisi Yayımlandı

İtalya'da Sicilya Adası'nın başkenti Palermo'da düzenlenen ve çok sayıda ülkenin katılımıyla iki gün süren Uluslararası Libya Konferansı'nın sonuç bildirisinde, "Katılımcılar, müteakip anayasa taslağının ve seçim sürecinin 2019 baharına kadar sonuca varmasının öneminin altını çizmektedir." ifadesi yer aldı.

Palermo'da düzenlenen Uluslararası Libya Konferansı'nın sonuç bildirisi yayımlandı.

Libyalı temsilcilerin, ulusal konferansa herhangi bir veto olmadan kadınların katılımı da dahil tam kapsayıcılık ilkesini desteklemesi için uyarıldığına dikkat çekilen bildiride, ocak ayında Libya'da düzenlenmesi öngörülen Ulusal Konferansın sonuçlarının aktif olarak destekleneceği kaydedildi.

Bildiride, ilgili lider ve kurumlara gecikme olmaksızın bu sonuçları uygulaması için baskı yapılacağı taahhüt edilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Katılımcılar, müteakip anayasa taslağının ve seçim sürecinin 2019 baharına kadar sonuca varmasının öneminin altını çizmektedir, aynı zamanda tüm Libyalıları ve Libya kurumlarını, Ulusal Konferansın sağladığı fırsatları kullanmaları, anlaşmazlıkların yatıştırılması için zor kullanımından vazgeçmeleri, kurumların birleşmesi konusunda gelişme kaydedilmesi için prensiplerin ve net bir zaman çizelgesinin belirlenmesi, neticede kurumların ve yapıların kopyalarının sonlandırılmasında anlaşılması ve Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonuyla (UNSMIL) iş birliği içinde seçilmiş kurumların demokratik olarak yenilenmesinin taahhüt edilmesi noktasında uyarmaktadır."

Ulusal Konferansın yeni bir kurum veya mevcut yasama organlarının yerine geçecek bir çaba olmadığının altının çizildiği bildiride, seçmen kütüklerinin de tekrar açılması çağrısında bulunuldu.

Palermo'da verilen taahhütlerin yakından takip edileceğinin ve uygulamalarının değerlendirileceğinin aktarıldığı bildiride, katılımcıların Libya delegasyonunun referandum kanununun kabul edilmesi, güvenilir, barışçıl ve iyi hazırlanmış bir seçim sürecinin yürütülmesi sorumluluğunun alınması, gerekli tüm teknik, yasal, siyasi ve güvenlik şartlarının oluşturulması ve seçim sonuçlarına saygı duyulması şeklindeki taahhütlerini hoş karşıladığı belirtildi.

Güvenliğin sürdürülebilir siyasi ve ekonomik istikrara ulaşılmasının en önemli gerekliliği olduğuna işaret edilen bildiride, terörizme karşı tüm çabaların desteklenmesi konusunda anlaşıldığına ve şiddetin kınandığına da yer verildi.

Bildiride, Libya'nın güvenlik enstitülerinin kapasitesinin inşası için inisiyatif alma konusundaki istekliliğe vurgu yapılarak, Libya'nın istikrarı sürecinde komşu ülkelerin rolüne dikkat çekildi.

Libya'nın özellikle bazı kesimlerinde güvenlik ve insani duruma ilişkin endişeye işaret edilen bildiride, bölgesel koordinasyonun hızlandırılması ihtiyacına, ortak göç sorununun üstesinden gelinmesi için uluslararası çabalara, insan ticaretine karşı mücadeleye, ulusal egemenlik ve uluslararası insan hakları hukukunun önemine değinildi.

Palermo'da sunulan yol haritası temelinde daha kapsamlı parasal ve yardım reformlarına olan taahhüdün memnuniyetle karşılandığı belirtilen bildiride, reformların süratle uygulanması teşvik edildi.

Bildiride, Libyalı yetkililere hedeflerini gerçekleştirmesi için uzmanlık ve teknik destek sağlaması konusunda gerekli uluslararası organizasyonlara çağrıda bulunuldu.

Öte yandan bildiride, Libya krizine herhangi bir çözümün, bütün Libyalıların katılımıyla, Libya'nın egemenliği ve milli uzlaşısına saygı kapsamında sadece barışçıl ve siyasi yolla olabileceğine dikkat çekildi.

Konferansa Türkiye'yi temsilen katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, dün Türkiye'nin "derin hayal kırıklığıyla" Libya Konferansı'ndan çekildiğini kaydetmiş ve "Bu sabah bazı taraflar arasında düzenlenen gayri resmi toplantı ve bunların Akdeniz bölgesindeki başlıca aktörler olarak sunulması, bizim şiddetle karşı çıktığımız çok yanıltıcı ve zarar verici bir yaklaşımdır." demişti.

Libya'daki siyasi istikrarsızlık

Libya'da 17 Şubat 2011'deki devrimin ardından yaşanan siyasi istikrarsızlık ve karşıt gruplar arasındaki çatışmalar sonucu biri Tobruk'ta TM, diğeri Trablus'ta Milli Genel Kongre (MGK) olmak üzere iki meclis ve rakip yönetim ortaya çıkmıştı.

BM'nin girişimleriyle 17 Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde varılan "Libya Siyasi Anlaşması" uyarınca Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi kurulmuştu. BM Güvenlik Konseyi, UMH Başkanlık Konseyini Libya'nın tek meşru temsilcisi olarak tanımış ancak konseyin sunduğu hükümet listeleri General Halife Hafter'ın baskıları nedeniyle Tobruk'taki TM'de onaylanmadığı için süreç tıkanmıştı.