Uluslararası Kuraklık Yönetimi Çalışma Toplantısı -
Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Nurettin Akman, "Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar kapsamında, 81 ilin içme ve kullanma suyu durumu gözden geçirilmiş ve alınması gereken tedbirler tespit edilerek, ülkemizin hiçbir ilinde su sıkıntısı yaşanmaması için gerekli çalışmalar yapılmaktadır" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Nurettin Akman, "Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar kapsamında, 81 ilin içme ve kullanma suyu durumu gözden geçirilmiş ve alınması gereken tedbirler tespit edilerek, ülkemizin hiçbir ilinde su sıkıntısı yaşanmaması için gerekli çalışmalar yapılmaktadır" dedi.
Akman, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından, Ramada Plaza'da düzenlenen Uluslararası Kuraklık Yönetimi Çalışma Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, tüm ülkelerin, insanlığın ve canlıların huzuru, refahı ve gelişimi için hayati unsurlardan birinin su olduğunu söyledi.
"Su kaynaklarının, belirlenen öncelikler doğrultusunda, etkin ve verimli kullanılması maksadıyla suyun tek elden, koordineli ve sürdürülebilir yönetimi önem arz etmektedir" ifadesini kullanan Akman, Orman ve Su İşleri Bakanlığının, bu hedef doğrultusunda son derece önemli çalışmalar yürüttüğünü anımsattı.
Bakanlığın çalışmalarını anlatan Akman, muhtemel kuraklık riskleriyle karşılaşıldığında yaşanılacak olan olumsuzluğun etkisinin azaltılması ve önlenmesi ile su kıtlığında alınması gerekli tedbirlerin belirlenmesi ve mümkün olan en kısa sürede kuraklık probleminin çözülmesi amacıyla Kuraklık Yönetim Planlarının hazırlandığı kaydetti.
Türkiye'de geçmişte belirli aralıklarla kuraklık olayının yaşandığını hatırlatan Akman, "Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar kapsamında, 81 ilin içme ve kullanma suyu durumu gözden geçirilmiş ve alınması gereken tedbirler tespit edilerek, ülkemizin hiçbir ilinde su sıkıntısı yaşanmaması için gerekli çalışmalar yapılmaktadır" diye konuştu.
Bir kuraklık anında, barajda bir azalma olduğunda su kuyularının devreye sokulabileceğini belirten Akman, "Ama biz bu anlamda hiçbir şekilde bir kuraklığı tasavvur etmiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
İnsanların su ihtiyaçlarının yanı sıra ormanlarda oluşturdukları göletlerle de hem yaban hayvanlarının su ihtiyacının karşılandığını hem de bunların orman yangınlarıyla mücadelede kullanıldığını ifade etti.
Akman, Uluslararası Kuraklık Yönetim Çalışma Toplantısı'nın, son yıllarda etkisini hissettiren kuraklık konusunda yeni işbirliği olanaklarının önünü açtığını dile getirdi.
ABD Kalkınma Ajansı Yurtdışı Afetler Yardım Ofisi Kıdemli Hidrometeorolojik Afetler Danışmanı Dr. Ayşe Sezin Tokar ise dünyada son 10 yılda meydana gelen 150 kuraklık olayında 75 bin kişinin yaşamını yitirdiğini anımsattı.
Tokar, 2007 yılındaki kuraklıktan ABD'nin üçte ikisinin etkilendiğini belirterek, sadece tarımsal zararın 30 milyar doları bulduğunu vurguladı.
Dünya Meteoroloji Örgütü Bütüncül Sel ve Kuraklık Yönetimi Programı Tarımsal Meteoroloji Bölümü Şefi Jose Camacho da kuraklık tehlikesine karşı farklı sektörlerin bir arada çalışması gerektiğini kaydederek, ancak bu şekilde kuraklıkla etkin mücadele edilebileceğine dikkati çekti.
Camacho, uluslararası tecrübelerden de faydalanan Türkiye'nin, kendi bölgesel önceliklerini de gözönünde bulundurarak başarılı çalışmalar yapacağına inandığını dile getirdi.
Su Yönetimi Genel Müdürü Cumali Kınacı da Türkiye'nin su kaynaklarının sınırlı olduğunu belirterek, toplam 98 milyar metreküp yer üstü su kaynağı bulunduğunu, 14 milyar metreküp civarında yer altı suyu potansiyeli bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin toplam 117 milyar metreküp su potansiyelinin olduğunu ve bunun 44 milyar küpünün kullanıldığını anlatan Kınacı, suyun önemli bir kısmının tarımsal sulamada, daha sonra içme ve kullanma ile sanayi alanında kullanıldığını belirtti.
Ülkede yıllık kişibaşına düşen su miktarının gelecekte bin metreküpün altına düşeceğini ifade eden Kınacı, "Bu da bizim halihazırda su kısıtı altında bulunan bir ülke olduğumuzu, yakın gelecekte ise su fakiri olma potansiyeli bulunduğunu göstermektedir" dedi.
Meteoroloji Genel Müdür Yardımcısı Ali Karataş da son 100 yıl içinde Türkiye'nin farklı bölgelerinde ve farklı zamanlarda kuraklığın meydana geldiğini anımsatarak, meteorolojik kuraklıkların onar yıllık dağılımlarına bakıldığında en fazla kuraklığın 2001-2010 döneminde meydan geldiğini aktardı.
Son günlerde Türkiye'nin büyük bölümünde yağışlarda azalma görüldüğünü anımsatan Karataş, "Kasım 2013-Ocak 2014 dönemini kapsayan geçtiğimiz 3 aylık dönem, genel anlamda meteorolojik açıdan bir yağış azlığına işaret etmektedir" diye konuştu. Karataş bununla birlikte Şubat sonundan itibaren başlayan yağışların ve önümüzdeki bahar yağışlarının olumlu şekilde yansıyacağını söyledi.