Uluslararası Kudüs Sempozyumu

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Apak, Müslümanların Mescid-i Aksa ve Kabe'nin kutsiyetini idrak ederek tarih boyunca buraya sahip çıkması gerektiği bilinciyle hareket ettiğini ve bu mukaddes beldeyi her zaman koruyarak tevhit inancının bayrağı altında bulunması gerektiğine inandığını belirtti.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Ümraniye Belediyesi ve Burak Derneği'nin iş birliğinde düzenlenen "Uluslararası Kudüs Sempozyumu" kapsamında, "Tarihte Kudüs" başlıklı oturumunda, Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlıkta Kudüs algısı üzerine tebliğler sunuldu.

"Müslümanların Kudüs algısı" üzerine sunum yapan Prof. Dr. Apak, üç ilahi dinde de önemli bir yere sahip olan ve kutsal sayılan Kudüs'ün, tarih boyunca birçok devlet ve milletin ilgi odağı haline geldiğini söyledi.

Mescid-i Aksa'nın Müslümanların ilk kıblesi olduğunu hatırlatan Apak, şunları kaydetti:

"Hz. Peygamber gerek Mekke döneminde gerekse hicretten sonra geçen 1,5 yıl boyunca namazlarını Kudüs'e doğru kılıyordu. Mekke'deyken Kabe'yi arkasına almamak ve iki kutsal mabede de aynı anda dönmüş olmak amacıya Kabe'yi kendisi ile Kudüs'ün arasına alarak ibadet ediyordu. Hicretten sonra recep ayında nazil olan ayetten sonra Hz. Peygamber yönünü Kudüs'ten Mekke'e doğru çevirdi. Müslümanlar Mescid-i Aksa ve Kabe'nin kutsiyetini idrak ederek tarih boyunca buraya sahip çıkması gerektiği bilinciyle hareket etmiş ve bu mukaddes beldeyi her zaman koruyarak tevhit inancının bayrağı altında bulunması gerektiğine inanmışlardır."

"Tanrının seçtiği yer"

Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eldar Hasanov, Kudüs veya İbranice adıyla Yeruşalim'in, Hz. Davut tarafından politik merkez olarak seçildiğini, Hz. Süleyman tarafından mabedi de barındırdığı için Kudüs'ün Yahudiler için hem politik hem de dini açıdan merkez konumda olduğunu söyledi.

Yahudi kaynaklarında Kudüs hakkında pek çok malumatın mevcut olduğunu belirten Hasanov, "Yahudi kutsal kitabı Tanah bu şehri 'Tanrının seçtiği şehir' olarak nitelemiş, 'ulusların tam ortası' yani bir nevi dünyanın merkezi olduğunu ifade etmiştir. Rabbani literatürde de Kudüs oldukça vurgulu şekilde yer almıştır. İbadetlerde de Kudüs merkezi yer tutmaktadır. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar Yahudiler ibadet ederken Kudüs'e yönelmek zorundadır." ifadelerini kullandı.

Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muhammed Güngör, Kudüs'ün tarih boyunca Hristiyanlar için de kutsal sayıldığını belirtti.