Uluslararası Koruma Altındaki Kişiler Hakkında Polisin Bilgilendirilmesi Çalıştayı
Polis Akademisi Başkanlığı ile Birles¸mis¸ Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserligˆi (UNHCR) iş birliğinde gerçekleştirilen "Uluslararası Koruma Altındaki Kis¸iler Hakkında Polisin Bilgilendirilmesi Çalıs¸tayı"nda, polisin uluslararası koruma altındaki kişilerle karşılaştığı durumlar ve...
Polis Akademisi Başkanlığı ile Birles¸mis¸ Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserligˆi (UNHCR) iş birliğinde gerçekleştirilen "Uluslararası Koruma Altındaki Kis¸iler Hakkında Polisin Bilgilendirilmesi Çalıs¸tayı"nda, polisin uluslararası koruma altındaki kişilerle karşılaştığı durumlar ve bu kişilerle kurduğu ilişkilerde dikkat etmesi gereken hususlar değerlendirildi.
Ankara'da bir otelde düzenlenen çalıştaya Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Akarca, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Katharina Lumpp ve Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak ile uluslararası ve geçici koruma altında en çok yabancının bulunduğu 11 ilden emniyet mensupları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve akademisyenler katıldı.
Emniyet Genel Müdürü Uzunkaya, çalıştayda yaptığı konuşmada, insanların en temel aidiyetlerinden birisinin dogˆdukları, ait oldukları ve yas¸am kos¸ullarına alıs¸ık oldukları yerde, vatandas¸lık bagˆı ile bagˆlı oldukları ülkede yas¸ama arzusu olduğunu söyledi.
Özellikle üçüncü dünya ülkelerinde yaşanan ekonomi, terör, savas¸ gibi sorunların kişileri ülkelerini terk etmek zorunda bıraktığına dikkati çeken Uzunkaya, coğrafi konumuna bağlı olarak bas¸ta Suriye olmak üzere Orta Dogˆu ülkelerinde gerçekles¸en terör olayları ve iç savas¸lar nedeniyle Türkiye'nin yoğun göç aldığını belirtti.
Uzunkaya, göç olayının ülkeleri birbirlerine daha bağımlı hale getirdiğini vurgulayarak, "Yasa dıs¸ı göç, ortak paydalı insan kaçakçılıgˆı ve insan ticareti gibi örgütlü suçlar sadece bir veya birkaç ülkenin sınırlarını degˆil, neredeyse tüm dünyayı faaliyet alanı içine alan bir olguya dönüs¸müs¸tür. Bu sorunla bas¸a çıkabilmek için Türk Polis Tes¸kilatı olarak uluslararası kurum ve kurulus¸larla beraber I·çis¸leri Bakanlıgˆımıza bagˆlı Göç I·daresi Genel Müdürlügˆü, Jandarma Genel Komutanlıgˆı ve Sahil Güvenlik Komutanlıgˆının yanı sıra ilgili digˆer kamu kurulus¸larıyla birlikte ortak çalıs¸malar ifa etmekteyiz." diye konuştu.
"70 milyon kişi zorla yerinden edildi"
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Lumpp ise dünyada çatışmalar nedeniyle 25 milyondan fazlası mülteci olmak üzere 70 milyon kişinin zorla yerinden edildiğini, bunların yarısının yaşının 18'den küçük olduğunu aktardı.
Geçen yıl dünya çapında her gün 44 bin kişinin çatışma ya da zulüm sebebiyle yerinden edildiğini bildiren Lumpp, "Dünya çapındaki tüm mültecilerin üçte ikisinden fazlası yani yüzde 68'i sadece 5 ülkeden gelmektedir. Dünyadaki mültecilerin yüzde 63'ünden fazlasına, aralarında gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin olduğu sadece 10 ülke tarafından ev sahipliği yapılmaktadır. Türkiye, en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olmaya devam etmektedir." dedi.
Lumpp, koruma ve güvenlik perspektifinden görülecek en önemli noktanın, mültecilerin ayakları üzerinde durabilmeleri için yatırım yaparak dışlanmak ve marjinalleşmeyi önlemek olduğunu kaydetti.
"Suriyelilerin kendilerini güvende hissetmesi insan hakları gereği"
Polis Akademisi Başkanı Çolak da Türkiye'nin, savaş veya zulüm nedeniyle ülkesini terk eden Suriyelilere dünyada en fazla kapılarını açan ülke olduğuna işaret etti.
Türkiye'de geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin yıllara göre artış gösterdiğine dikkati çeken Çolak, Suriyelilerin göç ettikleri yerlerde kendilerini güvende hissetmelerinin, insan hakları gereği olduğunu vurguladı.
Çolak, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile beraber yürüttüğümüz bu proje kapsamında, ülkemizde uluslararası ve geçici koruma altında bulunan kişilerin hukuksal statüleri ve hakları, polisin özellikle asayişe müessir suçlar konusunda bu kişilerle karşılaştığı durumlar ve ilişkilerinde dikkat etmesi gereken temel noktalar, sosyal gerilim olaylarında müdahalede ve medya temsilinde dikkat edilmesi gereken hususlar, olası sorunların çözümü noktasında kurumlararası iş birliği gibi konular üzerine çalışmak ve bu çalıştayımızda kamuoyunu oldukça meşgul eden bu konuları daha fazla aydınlatıp önemli çıktılara ulaşmayı hedefliyoruz."
Çolak, çalıştay kapsamında temmuz ayında eğiticilerin eğitiminin yapılacağını, eylül ayı itibarıyla da asayiş birimlerinde çalışan tüm personele yönelik eğitim verileceğini bildirdi.
"Polisi bilgilendirmek ve neler bildiklerini öğrenmek istedik"
Çalıştayın koordinatörü ve Polis Akademisi Başkanlığı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Şen de AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, çalıştayla Türkiye'deki uluslararası koruma ve geçici koruma altında bulunan kişiler hakkında polisi bilgilendirmeyi ve aynı zamanda polisin konuyla ilgili neler bildiğini de öğrenmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
Göç konusundaki kavramların zaman zaman konunun yetkilileri tarafından bile karıştırılabildiğini ifade eden Şen, koruma altındaki kişilerin asayiş olayıyla karşılaştıklarında ilk müracaat noktası olan polisin konuyla ilgili bilgilendirilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Göçün sosyal-ekonomik ve güvenlik boyutu olduğunu belirten Şen, "Bu noktada insani, sosyal, kültürel, ekonomik yönlerini unutmadan ama güvenlik boyutunu da ihmal etmeden politikalar izlenmesi şart." dedi.
Açılış konuşmalarının ardından çalıştay sunumlarla devam etti.