"Uluslararası İnsan Hakları Çalıştayı"
BİLGESAM Başkanı Doç. Dr. Sandıklı: "Günümüzde artık bilim dünyası 4. kuşak insan haklarını tartışıyor. İnsan varlığının devamı konusunda, meydana gelen tehditlerin ortadan kaldırılması ve i...
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Başkanı Doç. Dr. Atilla Sandıklı, bilim dünyasında 4. kuşak insan haklarının tartışıldığını belirterek, "İnsan varlığının devamı konusunda, meydana gelen tehditlerin ortadan kaldırılması ve insan neslinin sağlıklı devam etmesi açısından son derece önemli gelişmeler yaşıyoruz" dedi.
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) ve Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından "Dünya İnsan Hakları Günü" dolayısıyla KOÜ Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen "Uluslararası İnsan Hakları Çalıştayı"nda konuşan Sandıklı, insanın yaratılmışların en değerlisi olduğunu, dünyanın bunu geç anladığını söyledi.
Tarihte mevki ve makam sahibi olanların, sanayide çalışan insanları çok ezdiğini vurgulayan Sandıklı, şöyle konuştu:
"Yaratılmışların en değerlisi insan, kömür madenlerinde, sanayide, yarı aç, yarı tok, çok eziyet çekti. Zamanla insan, bireyin ne demek olduğunu anladı. Amerika'nın bağımsızlık bildirgesi ve Fransız İhtilali'nden sonra 'insan hakları' denen kavram ön plana çıktı. Bu, daha sonra 4. kuşak insan hakları olarak gelişmeye başladı. Günümüzde artık bilim dünyası 4. kuşak insan haklarını tartışıyor. İnsan varlığının devamı konusunda, meydana gelen tehditlerin ortadan kaldırılması ve insan neslinin sağlıklı devam etmesi açısından son derece önemli gelişmeler yaşıyoruz."
Sandıklı, insan haklarının, cins, ırk, din, ekonomik, sosyal ve siyasi statü ayrımı gözetmeksizin tüm bireylere tanınan, bireyin insan olmasından doğan, insan onurunun gereği olan, toplum devlet ve uluslararası sistem tarafından korunması gereken haklarının tümünü kapsadığını kaydetti.
"İnsanın insan olmasından kaynaklanan haklardır"
İnsan hakları tanımının iyi bilinmesi gerektiğini belirten Sandıklı, şunları söyledi:
"İnsanın insan olmasından kaynaklanan haklardır. Aslında yaradılıştan itibaren insana birçok haklar verildi. Bu haklara sahip olmak için insan olarak doğmak yeterli. Bu haklar evrenseldir, bütün dünya için geçerlidir. Özgürlükçüdür, eşitlikçidir, barışçıdır ve etik değerlere dayanmaktadır. İnsan haklarının geçmişi, insan kadar eskiye gitmektedir. İnsan haklarını güvence altına alacak, temel siyasi ve hukuk metinlerin ortaya çıkması için çok uzun süre beklendi. 1776'da ilan edilen Amerika'nın bağımsızlık bildirgesinde ve Fransız İhtilali'nde ilk metinler ortaya çıktı ancak geçmişte dinlerde de insan hakları kavramlarının ön plana çıktığını ve o günün koşullarında belli uygulamaların gündeme geldiğini görüyoruz."
"Mandela'nın ilk çıkardığı yasalardan biri çocuklar için ücretsiz sağlık yasasıdır"
KOÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Hatun da dünyanın yolcu ettiği Nelson Mandela'nın cenaze töreninin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'ne denk gelmesinin çok anlamlı olduğunu dile getirdi.
Hatun, Mandela'nın İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni, kişiliğinde her anlamda taşıdığını vurgulayarak, "Mandela, iktidara çok büyük zorlukla geldi. Irk ayrımının sona ermesi misyonuyla geldi. Mandela'nın ilk çıkardığı yasalardan biri çocuklar için ücretsiz sağlık yasasıdır çünkü ırk ayrımının izlerini ancak çocuklara sağlayacağı imkanlar üzerinden düzenleyebileceğini düşünüyordu" diye konuştu.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra insan haklarının gelişmesine çok önemli katkılarda bulunduğuna dikkati çeken Hatun, şöyle konuştu:
"Çok önemli yanları var. Sağlıkla ilgili 25. maddesi var. Hala gerçekleşmeyi bekleyen temel önemdeki konuları içeren bir madde. Hem temel sağlık hakkı bakımından hem de çocukların ve annelerin özel bakım ve yardım görme haklarının olduğunu o dönemden söyleyen büyük bir bildirge. Her bildirge, beyanname, kavram içinin doldurulmasını bekler. Dünyada sağlık harcamaları çok hızlı artabiliyor ancak aynı ölçüde sağlığın gelişmesini sağlamayabiliyor. Örneğin, Türkiye'de son 10 yılda sağlık harcamaları çok arttı ve bunun getirdiği birçok olumlu etki de söz konusu. Toplumun sağlık güvencesine kavuşması çok önemli.
Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin 18 altındaki her kişiye, anne ve babasının durumuna bakılmaksızın otomatik sağlık güvencesi sağlamasını. toplumun önemli bir ilerlemesi görmemiz gerekiyor. Bu, birçok ülkede henüz olabilmiş değil."
Bugün sona erecek çalıştayda, "AB müzakere sürecinde Türkiye'nin insan hakları karnesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru süreci, temel özgürlükler kapsamında yabancıların Türkiye'de mülkiyet hakkı, Türkiye'de anayasal çerçevede insan hakları arayışı" ele alınacak.
Bosna Hersek Savaşı'nda insan hakları ihlalleri, Ortadoğu'da insan hakları, İran'da kadın hakları, azınlık kavramı ve azınlık haklarının sınırları, Yunanistan'daki Türk azınlıklar, Irak'taki Türkler ve insan hakları, Kafkas ülkelerinde azınlık sorunları, İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) insan hakları çalışmaları da tartışılacak. - Kocaeli