Uluslararası Ilısu Barajı Arkeoloji Sempozyumu Siirt'te Başladı
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen Ilısu Barajı Arkeoloji Sempozyumu'nun ikincisi Siirt Üniversitesi'nin ev sahipliğinde başladı.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen Ilısu Barajı Arkeoloji Sempozyumu'nun ikincisi Siirt Üniversitesi'nin ev sahipliğinde başladı.
Yerli ve yabancı bilim adamlarının katılımıyla 3 gün sürecek olan sempozyumun birinci oturumunda söz alan Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, baraj sayesinde tarihi varlıklar sadece yok olmadığını aynı zamanda gün yüzüne çıkarılma fırsatı da bulduğunu söyledi. Özdoğan, "Barajlar sayesinde yer altında kalacak birçok eserler gün yüzüne çıkıyor. Türkiye'de ilk organize edilmiş proje olan Keban barajı ile Orta Anadolu'da toprak altında kalan eserlerin kurtarılması için başlatılan proje ile birçok medeniyete ışık tutacak eserler kurtarılarak müzelere taşındı. Bu vesile ile Keban barajı doğu Anadolu medeniyetlerine ait eserlerin çıkarılması ile arkeolojik kazılarda dönüm noktası oldu" dedi. Devlet Su İşleri Ilısu Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet üzüm, yaptığı konuşmasında, Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin büyük bir hızla devam ettiğini belirterek, bir taraftan baraj çalışmaları devam ederken, diğer taraftan da akademisyenler tarafından arkeolojik çalışmaların yapılmasına koordineli bir şekilde destek verildiğini diye konuştu. Arkeolojik çalışmalarında kullanılan taşıma çalışmalarına da yardımcı olduklarını belirten Üzüm, "Genel Müdürlüğümüz tarafından baraj altında kalacak olan kısımların kurtarılması için gerekli proje çalışmaları yürüttü. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Etüt çalışmaları için bölgedeki çalışmalar için 1998 ve 2013 yılı için 58 milyon 883 bin lira ödenek aktardı" diye konuştub. Siirt'in tarih ve kültürel miras açısından zengin bir yer olduğunu belirten Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman ise, tarihi gelecek nesillere en doğru şekilde aktarmanın arkeolojik kazılardan geçtiğini kaydederek, "Haluk Sağlamtimur başkanlığında Siirt'te yapılan kazı çalışmaları çok illeri bir noktaya ulaşmıştır. Ancak ilimizde yapılan çalışmalar elbette ki yetersizdir. Artırılarak devam etmesini bekliyoruz. Yakın zaman önce Siirt Üniversitesi senatosu tarafından Fen Edebiyat Fakültesi bünyesinde Arkeoloji bölümü açılması için karar alındı. YÖK tarafından onaylanan bu bölümün akademik kadro güçlendiğinde bu çalışmalara destek verilecektir" şeklinde konuştu.
"ILISU SADECE BÖLGEYE DEĞİL, TÜRKİYE'YE HAYAT VERECEK"
Tarihi varlıkların yeryüzüne çıkarılması için başlatılan çalışmaların iyi bir noktaya ulaştığını belirten AK Parti Siirt milletvekili Afif Demirkıran da, "Enerjiden gelen bir kardeşiniz olarak ülkemizi enerjide bağımlı bir ülke olmaktan kurtarmak için AK Parti hükümeti çok güzel hizmetleri olmuştur. Çünkü dışarıdan ithal edilen enerjinin ülkemize ne kadar külfetli bir yük olduğunu biliyorum. Hasankeyf'teki tarihi varlıkların su altında kalacağından büyük üzüntü duyuyorum. Ancak Türkiye'nin en büyük baraj projesi oldan Ilısu baraj ve HES projesinin yapılmasını itmemek de bu ülkeye haksızlık olur. Hem tarihi kültürümüzün muhafaza edilmesi için uğraşırken, HES barajının da büyük bir süratle yapılması gerektiğini biliyoruz. Biz en küçük bir tarihi eserin de su altında kalmasına gönlümüz razı gelmez ve bu konuda arkeolojik kazıların yapılması için de hükümet olarak destek verdik" ifadelerini kullandı.
"4 BİN 500 ESER MÜZELERE KAZANDIRILDI"
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı ise bu coğrafyanın Mezopotamya medeniyeti ile yakın doğu ile Anadolu kültürlerinin birleştiği ve kaynaştığı bir yer olduğunu, bu nedenle güneydoğunun her yerinde binlerce yılın izlerini taşıyan çok sayıda arkeolojik kazıyı görmenin mümkün olduğunu ifade etti. Arıcı, "Gelişmiş uygarlık tarihinin önemli olayları bu bölgede gerçekleşmiştir. Milattan önce 10 bin ile 6 bin yılları arasında bölgede var olan görkemini ortaya koymuştur. Bu kazılarda ortaya çıkan en eski anıtsal heykellerle en eski madencilik burada yaşanmıştır ve bölgeye buradan yayıldığı hakikatini görüyoruz. Ülkemizde Baraj Hidroelektrik santralleri, karayolları ve boru hatları gibi Türkiye Cumhuriyeti makamlarınca karar verilerek yapılır. Bu projelerin ülkemiz için ne denli hayat taşıdığını hepimiz bilmekteyiz. Sadece bölgeye elektrik değil her alanda canlılık getiren projelerdir. Bu projelerin en önemlisi de Ilısu Barajı ve HES projesidir, bunların yapılması korunması ve gelecek nesillere taşınması en öncelikli sorumluluklarımızdır. Ilısu Barajı, kültür varlıklarının tespiti, korunması, çıkarılması ve taşınması için bakanlığımız 1980 yılından beri projelerle desteklemektedir. Bugüne kadar 4 bin 500 eser müzelerimize kazandırılmıştır" dedi.
"SİİRT'E, TÜRKİYE'DE BENZERİ OLMAYAN BİR MÜZE KURULACAK"
Siirt Valisi Ahmet Aydın da, 2. Uluslararası Sempozyum'un önemine değinen konuşmasında, yapılan arkeolojik kazılarla Siirt'in 12 bin yıl öncesine dayanan tarihi kimliğinin keşfedildiğini söyledi. 10 yıl önce yapılan araştırmalarda Siirt'in tarihinin 8 bin yıl öncesine dayandığını belirten Vali Aydın, "Ancak yapılan arkeolojik kazılarda Siirt'in tarihinin 8 bin yıl öncesin değil de, 12 bin 500 yıl öncesine dayandığını gördük. Bu, şunu ifade ediyor, demekki Siirt ilk yerleşim birimidir, yapılan bu bulgulardan anlaşılıyor. Bu eserleri yeni nesle aktarmak için harekete geçerek, Sancaklar vakfı ile Bakanlığımızın katkılarıyla Türkiye'de benzeri bulunmayan bir müzeyi Siirt'e kazandıracağız. Dünya birincisi olan bir mimara projeyi çizdireceğiz. Bundan 10 yıl önce 1 milyar dolar için İMF'nin kapısından geri dönüyordu, ancak bugün DSİ bahsetti, 48 milyar para kültürel değerlerin korunması için harcanmış. Kendi kültürümüzü dünyaya öğretirsek yakın zamanda hak ettiğimiz noktaya çabuk ulaşırız. Ekonomik göstergeler Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ve her geçen gün bu ekonomiyle büyüdüğünü gösteriyor" diye konuştu.
Oturum başkanlığını Prof.Dr. Haluk Sağlamtimur'un yaptığı sempozyumun birinci oturumu Prof.Dr. Harun Taşpınar tarafından 'Ilısu Baraj Gölü Alanının Paleolitik Çağı' konulu sunumu, Vecihi Özkaya tarafından 'Kortik Tepe kazısı', Yutaka Miyake tarafından Hasankeyf Höyük kazıları konulu sunumu ile sona erdi.
3 gün sürecek olan sempozyumda arkeolojik faaliyetler ve baraj altında kalacak kültür varlıklarının korunmasına dair bilimsel teknikler, uygulamalar ve öneriler değerlendirilerek 47 bildiri sunulacak. - SİİRT