Uluslararası Hukuk Kongresi
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Gediz Üniversitesi ve Hukuk Bilimleri Araştırma Merkezi işbirliğiyle düzenlenen İzmir 4.Uluslararası Hukuk Kongresi'nde uzun tutukluluk süreleri, artan dava dosya sayısı ve uzayan yargılama süreci...
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Gediz Üniversitesi ve Hukuk Bilimleri Araştırma Merkezi işbirliğiyle düzenlenen İzmir 4. Uluslararası Hukuk Kongresi'nde uzun tutukluluk süreleri, artan dava dosya sayısı ve uzayan yargılama süreci eleştirildi.
'Anlaşmazlıkların barışçı yöntemlerle çözümü' temalı kongrenin açılışında DEÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Karakoç, açılan dava sayısının azaltılması yönünde güçlü ve yeterli bir irade oluşamadığı eleştirisinde bulundu. Karakoç, "Yargılama sürecinin kısaltılması için paketler hazırlanmaktadır. Bu bağlamda sürelerin kısaltılması, bir kısım davaların üst derecede, bir kısmının ise henüz yürürlüğe konulamamış olsa da istinat aşamasında kesinleştirilmesi yöntemleri benimsenmektedir. Ancak bütün bu arayışlar, açılan davaların kısa sürede karara bağlanmasına yöneliktir. Oysa açılan dava sayısının azaltılması yönünde güçlü ve yeterli bir irade oluşamamıştır. Tüm bu uyuşmazlıklarda arabuluculuk devreye girememiştir. İdari uyuşmazlıkların sulh yoluyla çözümü, düzenlemesi çok yenidir ve uygulaması henüz başlangıç aşamasında" diye konuştu.
Prof. Dr. Karakoç, mahkemelerin toplumda 'sürüm sürüm sürünme yerleri olarak' nitelendirildiğine dikkat çekerek, uzayan yargılama sürecinin ve sonunda verilen kararların bir kısmının uygulanamaz ve uyulamaz nitelikte olduğunu savundu. Karakoç, yargının çaresizlerin son sığınağı olması gerçeğinin yeniden hayat bulması gerektiğini kaydederek, bunun bağımsız ve tarafsız mahkemelerce makul sürede, aleni ve hakkaniyete uygun yapılacak adil yargılamalarla sağlanabileceğini belirtti. Karakoç, şunları söyledi:
"Adalet herkesin hakkına razı olması demektir. Yargı hukukun düzen sağlama işlerine, adaleti gerçekleştirme işlemine daha öncelikli bir önem vermek durumundadır. Ancak yargılama sürecinin uzun sürmesi, dava dosya sayısının çokluğuna, dava dosya sayısının çokluğu da yargılama sürecinin uzamasına yol açmaktadır. Mahkemeler sürüm sürüm süründürme yerleri olarak nitelendirilmektedir. Uzayan yargılama süreci ve sonucunda verilen kararların bir kısmının uyulamaz ve uygulanamaz olması adeta işkenceye dönüşmektedir. Avrupa'nın en büyük adalet sarayları İstanbul'da hizmet vermektedir. Çaresizlerin son sığınağı olması gereken yargıya ilk çare olarak başvurulmakta ve yargı çare olmaktan uzaklaşmaktadır. Yargının çare olması, adil yargılama yapabilmesi sayesinde mümkündür. Adil yargılama bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından makul sürede, aleni ve hakkaniyete uygun olarak yapılan yargılamadır. Bunun sağlanabilmesi için öncelikle dava dosya sayısının azaltılması gerekmektedir."
Her anlaşmazlığın uyuşmazlık haline getirilerek mahkemeye intikal ettirilmemesi gerektiğine de vurgu yapan Karakoç, "Anlaşmazlıkları öncelikle taraflar arasında barışçı yöntemleri çözmeyi öğrenmemiz şart. Her anlaşmazlık uyuşmazlık haline getirilmezse dava dosya sayısı da azalacak, yargılama makul sürede ve hakkaniyete uygun yapılabilecek. Temyiz mercileri, Yargıtay, Danıştay gerçek anlamda içtihat mahkemesi haline gelebilecektir" diye konuştu.
Kongrenin açılışında konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün ise, kongrenin ilklerin kenti İzmir'de gerçekleşmesinin ayrı bir önemi olduğunu belirterek, Türkiye'nin anlaşmazlıklarını çözmek zorunda olduğunu söyledi. Prof. Dr. Füzün, "Hukuk savaşlarının yapıldığı, insanların bu kadar saldırgan olduğu dönemde bu konunun gündeme getirilmesi önemli. Türkiye anlaşmazlıklarını çözmek zorunda. Olmazsa olmaz adalettir. Askerin de, hekimin de, hakimin de daha az gereksinim duyulduğu bir ülke olmak istiyoruz" dedi.
Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik kongrenin başarılı geçmesi temennisinde bulunurken, Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Özekes, akşam hukukla yatıp sabah hukukla uyanan bir ülke olduğumuzu belirtti. Özekes, "Hukukta itham, savunma ve mücadeleci bir eğitim veriliyor. Sürekli operasyon yapan doktorlar gibi öğrenci yetiştiriyoruz. Gittikçe hukuktan umudumu kesiyorum. 20 koyun alıp köşeme çekilmeyi düşünmeye başladım. Yargı organlarının yasamanın yerine geçmediği, her yargıcın kendi kanunu uygulamadığı, yürütmenin yargıya saygı duyduğu bir ortama kavuşmak dileğiyle bu kongrenin başarılı geçmesini diliyorum" diye konuştu.
Kongrenin açılışına İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, İzmir Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Osman Ermumcu, Bölge Adliye Başsavcısı Celal Kocabaş, Yargıtay Onursal Başkanı Nazım Kaymak, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik,Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım, Hukuk Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Metin Özyurt, DEÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Karakoç, Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet
Özekes ile çok sayıda akademisyen ve avukat katıldı. - İZMİR