Uluslararası Enerji ve Enerji Politikaları Kongresi
İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Durmuş Dündar, enerji sektörünün dünya ekonomisi ve siyasi ortamında her geçen gün biraz daha önemini artırdığını belirterek, yenilenebilir enerji kaynaklarına önem...
İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Durmuş Dündar, enerji sektörünün dünya ekonomisi ve siyasi ortamında her geçen gün biraz daha önemini artırdığını belirterek, yenilenebilir enerji kaynaklarına önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Antalya'nın Kemer ilçesi Kriş turizm bölgesinde İstanbul Kültür Üniversitesi'nin ev sahipliğinde organize edilen Uluslarası Enerji ve Enerji Politikaları Kongresi devam ediyor. Kongrenin açılış konuşmasını yapan İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Durmuş Dündar, enerji sektörünün dünya ekonomisi ve siyasi ortamında her geçen gün biraz daha önemini artırdığına işaret etti.
Devletin ve hükümetin temel sorununun enerji olması gerektiğine vurgu yapan Dündar, şöyle konuştu: "Enerji sektörünün yapısı gelecekle ilgili politikaları ve sorunlarının bir iplik yumağı kadar girift olduğu ortadadır. İKÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bu konunun uluslararası platformda görüşülmesi için bu kongreyi düzenliyor. Uluslararası Enerji ve Enerji Politikaları Kongresi'nde enerji ekonomisi, enerjinin finansmanı, enerji güvenliği, petrol, nükleer enerji, doğalgaz, madencilik, çevre
ekonomileri, sürdürülebilir enerji, enerji verimliliği, fiyat oluşumu ve rekabet, enerji vergilendirilmesi dünyadaki gelişmeler konuşulacaktır."
Doğuş Enerji Üretim ve Yatırım A.Ş Ceo'su Kutsal Atıl, elektrik sektörü ile ilgili gözlem ve görüşlerini aktardı. Modern dünyada enerji güvenliği, enerjiye ulaşılabilirlik, sürdürülebilir ekonominin temel taşlarından birini oluşturduğunu söyledi.
Atıl, kısıtlı ve tükenmekte olan doğal kaynakların sektörün en büyük sorunu olduğu gibi aynı zamanda yeni teknolojiler geliştirme konusunda da en büyük ilham kaynağı olduğunu anlattı. Geçen yıllarda ağırlıklı olarak petrol ve madenler aracılığıyla yapılan elektrik üretiminin, günümüz dünyasında zamanla yerini rüzgar, güneş ve nükleer kaynaklara bırakıldığını anlatan Atıl, şöyle konuştu: "Enerji verimliliği gelişen teknolojiyle doğru orantılı olarak, insanların enerji tüketimini de artırmaktadır. Hızlı
büyüyen ekonomimizin enerji talebindeki artış dünya ortalamasının çok üzerindedir. Bu talebin karşılanması için hem kamunun hem özel sektörün üzerine düşen ayrı ayrı sorumluluklar vardır"
Özel sektörün temel sorumluluğunun her anlamda doğru ve sürdürülebilir yatırım gerçekleştirmek olduğuna vurgu yapan Atıl, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yatırımlarını bu doğrultuda hayata geçiren özel sektör yatırımcılarının yerli kaynak kullanımına özen göstermelerini, çevreye duyarlı projeler geliştirmelerini, üniversiteler ortak çalışmalara hız vermelerini bekliyoruz"
Ekonomimizin cari açığı olduğunun herkes tarafından ifade edildiğini anlatan Atıl, konuşmasına şöyle devam etti: "Ülkemizin petrol ve doğalgaz ithalatının kontrol altına alınması, cari açığında kontrol altına alınmasını sağlayacaktır. Bu nedenle biz enerji yatırımcıları, yerli kaynak yatırımına önem vermeliyiz. Türkiye yerli ve sürdürülebilir enerji kaynakları bakımından bölgesindeki diğer ülkelerden avantajlı konumdadır. Yenilenebilir kaynaklar 2000 yılında toplam kurulu güç içinde yüzde 40'lık paya
sahipken bu pay 2011 yılı sonu itibari ile yüzde 35'e gerilemiştir. Bu durum ülkemizde doğalgazın enerji üretimindeki payının her geçen yıl arttığının en önemli göstergesidir."
Ülkemizdeki enerji santrali kurulumunada değinen Atıl, şunları söyledi: "Doğalgazın enerji üretimindeki payının gelişimine bakarsak bugün 55 bin megavatlık doğalgaz santrali kurulumuna yönelik lisans başvurusu bulunmaktadır. Buna karşılık hidroelektrik santrali kurulumuna yönelik lisans başvurusu 27 bin megavat seviyesindedir. Bu nedenle özel sektörün cari açıkla mücadele noktasında yerine getirmesi gereken daha fazla sorumluluğun olduğu inancındayım"
Yaptıkları yatırımlar hakkında da bilgi veren Atıl, Doğuş Grubu olarak yerel ve doğal kaynaklardan en etkin ve çevreci şekilde yararlanmayı hep öncelikli gördüklerini söyledi. Bu bağlamda önümüzdeki aylarda faaliyete geçecek olan Boyabat Hidroelektrik Santrali ile yatırımları devam eden
Artvin ve Arslancık Hidroelektrik santrallerinin ülkemiz enerji piyasasına olumlu katkı sağlayacağını öngördüklerini anlatan Atıl, şöyle konuştu:
"Kamudan bir yatırımcı gözüyle liberalleşme sürecinin aynı kararlılıkta
sürdürülmesini, yatımcıların önünü açacak şekilde regülasyonların geliştirilmesini beklemekteyiz"
Küresel Kaynaklar Anonim Şirketi Başkanı Mehmet Öğütçü de, Türkiye'nin enerji politikası ve yenilenebilir enerji kaynaklarının nasıl değerlendirilmesi noktasında bilgi verdi. Konuşmaların ardından İKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Durmuş Dündar, Öğütçü ve Atıl'a plaket takdim etti. - ANTALYA