Uluslararası Basın Özgürlüğü Örgütleri Türkiye'deki 'Etki Ajanlığı' Düzenlemesine Tepki Gösterdi
Ankara'da bir araya gelen uluslararası basın özgürlüğü örgütleri, AK Parti tarafından gündeme getirilen 'etki ajanlığı' düzenlemesinin eleştirel sesleri baskı altına alabileceği uyarısında bulundu. Örgütler, yasakların derhal geri çekilmesi çağrısında bulundu.
(ANKARA) - Ankara'da Uluslararası basın özgürlüğü örgütlerinin katıldığı basın özgürlüğü misyonu, AK Parti tarafından gözden geçirilmesi sonrasında yasalaştırılacağı açıklanan "etki ajanlığı" düzenlemesi ilişkin bir çağrıda bulundu. IPI'nın öncülük ettiği RSF, CPJ ve ECPMF kuruluşlarının katıldığı misyon ortak çağrısında, " Türkiye, eleştirel herkesi casus olarak nitelendirebilecek yasa teklifi derhal geri çekmelidir" ifadeleri kullanıldı.
Uluslararası Basın Kurumu'nun (IPI) öncülük ettiği, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi'nin (ECPMF) katıldığı Ankara'daki basın özgürlüğü misyonu, AK Parti'nin yasalaştırmak üzere gündeme getirdiği "etki ajanlığı" düzenlemesinin geri çekilmesi için çağrıda bulundu. Misyon, gelecek günlerde düzenlemeye ilişkin tüm bu konuları detaylandıran bir rapor yayınlayacağını açıkladı.
Basın özgürlüğü misyonu yayımladığı ortak açıklamada. yasama gündeminde olan casusluk yasa teklifinin mevcut haliyle kabul edilmesi halinde casusluk tanımının önemli ölçüde genişletileceğini belirtti. Teklifin, yabancı devletler veya kuruluşlarla uyumlu hareket eden veya onların yönlendirmesiyle "devletin siyasi çıkarlarına" karşı suç işlediği düşünülen herkesi kapsayacağının ve herhangi bir suçtan mahkum olan kişinin bu yasayla birlikte yedi yıla kadar ek ceza alabileceğinin altını çizdi.
Basın meslek örgütlerinin basın özgürlüğü için ciddi bir tehdit olarak gördüğü "etki ajanlığı" düzenlemesi AK Parti tarafından gözden geçirilmesi sonrasında yasalaştırılacağı açıklanarak, geçen hafta TBMM Genel Kurulu gündemindeki yasa teklifinden çıkarılmıştı.
"Etki ajanlığı olarak bilinen yasa tasarısı hükümeti eleştiren herkesi casuslukla suçlayabilecek "
Basın özgürlüğü kuruluşlarının üç gün boyunca devam eden misyonu yayımladığı ortak açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
"Sivil toplum kuruluşlarının yabancı finansmanının şeffaflığını artırmaya yönelik bir çaba olarak yansıtılan yasa tasarısının ve sıklıkla Gürcistan'da birkaç ay önce kabul edilen 'yabancı ajan' yasasıyla karşılaştırılıyor. Ancak bu karşılaştırmalar, Türkiye'de önerilen mevzuatın ciddiyetini yansıtmakta başarısız ve yanıltıcı olmuştur. Gürcistan'daki yasa, sivil toplum kuruluşlarına finansman şeffaflığı konusunda idari yükler ve kısıtlamalar getirirken hükümeti eleştirenleri sindirmek için keyfi olarak uygulanabilecek kurallar da içeriyor. Bu yasayla uyumsuzluk durumunda en ağır ceza ise kuruluşun kapatılması olarak uygulanıyor.
Türkiye'nin 'etki ajanlığı' tasarısı ise ülkenin casusluk yasasını değiştirerek yabancı çıkarlar doğrultusunda hareket ettiği düşünülen bireylerin yargı süreçlerinde fiilen casus muamelesi görmesine ve ardından hapis cezasına çarptırılmasına olanak tanıyor. Yasa teklifi, ülkedeki herkese uygulanabilir bir nitelik taşıyor.
14 Kasım'da hükümet, 'etki ajanlığı' olarak bilinen casusluk maddesini mecliste oylanacak teklif metninden çekti ve muhalefeti bu metinde uzlaşmak üzere iş birliğine davet etti.
Bu yıl düzenlenen basın özgürlüğü misyonuna katılan medya özgürlüğü kuruluşları, bu tasarıda kabul edilebilir tek uzlaşmanın 'yabancı devletler veya kuruluşlar' ile uyumlu veya onların yönlendirmesiyle hareket etmeye yapılan tüm atıfların 'yabancı bir istihbarat ajansı adına hareket etmek' ile değiştirilmesi olabileceğine dikkat çekiyor. Tasarı bununla sınırlı kalmazsa, hükümeti eleştiren herkesin keyfi olarak hedef alınması için kullanılması olasılığı doğacaktır.
2024 Türkiye'de basın özgürlüğü uluslararası misyonu 13-15 Kasım tarihleri arasında Ankara'da gerçekleşti. Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) öncülük ettiği misyona Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF) katıldı. Heyet; Anayasa Mahkemesi, yayın düzenleyicisi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), muhalefet partileri, gazeteciler ve diplomatik temsilcilerle görüştü. Hükümet yetkilileriyle görüşme talepleri ise ya reddedildi ya da görmezden gelindi.
Ziyaretler sırasında şu acil konular da ele alındı: Eleştirel gazetecilere yönelik devam eden yargı baskısı ve Anayasa Mahkemesinin ifade özgürlüğünü koruma konusundaki rolü; yayın düzenleyicisi RTÜK'ün Açık Radyo'nun karasal yayın lisansına son vermesi, eleştirel yayıncılara para cezası verme eğilimi ve çevrimiçi gazeteciliğin dijital sansürü.
Misyon, önümüzdeki günlerde tüm bu konuları detaylandıran bir rapor yayınlayacak."