"Uluslararası Aliya Sempozyumu"
İstanbul Bağcılar Belediyesi'nin organizasyonu, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi ve Aliya İzzetbegoviç Müzesi'nin destekleriyle düzenlenen "Uluslararası Aliya Sempozyumu"nun ilk...
İstanbul Bağcılar Belediyesi'nin organizasyonu, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi ve Aliya İzzetbegoviç Müzesi'nin destekleriyle düzenlenen "Uluslararası Aliya Sempozyumu"nun ilk gününde, Saraybosna Süreci'nde birlikte yargılandığı arkadaşları, Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç'i anlattı.
İzzetbegoviç ile birlikte 1983 yılında, Saraybosna Süreci kapsamında yargılanan ve 6,5 yıl hapse çarptırılan Cemaludin Latiç, sempozyumda yaptığı konuşmada, 4 Mart 1983 tarihinde yapılan Bosna Hersek Komünist Birliği Merkez Komitesi toplantısının Müslüman halk için korkulu günlerin başladığı bir etkinlik olduğunu söyledi.
Latiç, o dönemin Bosna Hersek Komünist Birliği Merkez Komitesi Başkanı Hamdiya Pozderac'ın merhum Aliya İzzetbegoviç'in İslam'a yaklaşımından endişe duyduğunu belirtti.
Saraybosna Sürecinde yargılanan ve 7 yıl hapse mahkum edilen Edhem Biçakçiç konuşmasında, 1980 yılında, eski Yugoslavya'nın efsanevi lideri Yosip Broz Tito'nun hayatını kaybetmesinin ardından federal bir yapıya sahip olan eski Yugoslavya sınırları içindeki 6 cumhuriyet ve 2 özerk bölgenin temsilcilerinin Tito'ya vekalet ettiğini anımsattı.
Biçakçiç, bu cumhuriyetlerden biri olan Bosna Hersek'teki güçlü Komünist yönetimin, Hamdiya Pozderac, Milenko Renovica ve Branko Mikuliç arasındaki üçlü bir otorite olarak kişiselleştirildiğini ve 1974 Anayasası temel alınarak Bosna Hersek'in de gelişmişlik bakımından Yugoslavya'nın diğer cumhuriyetleriyle eşit seviyeye getirilmeye çalışıldığını kaydetti.
''Güçlü bir kalkınma görünüyordu. Binalar yapılıyor, devlet kurumları kuruluyordu. Tüm bunların bir ödülü olarak ise 1984 Kış Olimpiyatları Saraybosna'ya verildi" diyen Biçakçiç, ancak daha sonra bazı şeylerin değiştiğini ve aynı isimlerin 1983 yılında kendilerini hapse gönderdiğini kaydetti.
Saraybosna Süreci kapsamında yargılanmalarının en büyük bahanesi olarak gösterilen Aliya İzzetbegoviç'in kaleme aldığı "İslam Deklerasyonu" isimli kitabın 1970'li yıllarda yazıldığını ve İslam dünyası içerisinde İslam'ın rolüne yönelik felsefi bir vizyon içerdiğini belirten Biçakçiç, ''Bu kitap, sadece komünizm ve agresif ateist propagandası için suç unsuru teşkil edebilirdi'' dedi.
-Sempozyum yarın devam edecek
Sempozyumun ikinci gününde Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Can, "Srebrenitsa, Aliya'nin Liderlik Kariyerinde Bir Başarısızlık mı?" sorusuna açıklık getirecek, Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Köse de "CIA Belgelerinde Bosna Savaşı" konusunu katılımcılara aktaracak.
AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge'nin başkanlığını yapacağı "Vicdanların Sesi ve Tanıklıklar" konulu oturumda ise Bosna Savaşı yıllarına tanık olan, Türkiye'nin savaş dönemindeki Saraybosna Büyükelçisi Şükrü Tufan, İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Almanya Milli Görüş Onursal Başkanı Yavuz Çelik Karahan, Bosna Dayanışma Grubu Başkanı Bahadır İslam ile diğer katılımcılar konuşma yapacak.
Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Süleyman Kızıltoprak'ın başkanlığında gerçekleştirilecek "İslam Dünyasında Bosna Algısı" konulu oturumda da gazeteci yazar Hakan Albayrak'ın da aralarında bulunduğu çeşitli akademisyenler, Bosna ile ilgili görüş ve düşüncelerini dile getirecek.
Sempozyum, yarın kapanış konuşmaları ve yayımlanacak deklarasyonla sona erecek.