Uluslararası Adalet Odaları Başkanı: "Mursi'nin ölümünde devlet onayı varsa BM soruşturması lazım"
Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin hapishanede ölümüyle ilgili bağımsız bir soruşturma başlatması için Birleşmiş Milletler'e (BM) çağrıda bulunuldu.
Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin hapishanede ölümüyle ilgili bağımsız bir soruşturma başlatması için Birleşmiş Milletler'e (BM) çağrıda bulunuldu.
Merkezi İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Uluslararası Adalet Odaları (Guernica 37), ailesi ve Mısır Devrim Konseyi'nin talebi üzerine Mursi'nin ölümüne ilişkin bir rapor hazırladı.
Raporda, Mursi'nin tutuklanması, yargılanması ve daha sonra da hapishanede ölümüne ilişkin detaylar yer aldı.
Mursi'nin ölümüne neden olan şartlara dikkat çekilen raporda, BM'den bağımsız bir soruşturma başlatması talep edildi.
Guernica 37'nin Başkanı Toby Cadman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'a raporun iletildiğini ve iki hafta içinde BM'nin atabileceği tüm adımları görüşmek üzere bir araya geleceklerini söyledi.
"Mursi'nin ölümünde devletin onayı varsa cezai soruşturma şart"
Callamard'ın kendi raporunda, Mursi'nin ölümünde devlet müdahalesine işaret eden unsurlar olduğunu açıkça belirttiğine dikkat çeken Cadman, "Eğer bu devlet onaylı bir cinayetse cezai soruşturma yapılması gerekir." dedi.
Cadman, tutuklanması öncesinde de sağlık sorunları yaşayan Mursi'nin, hapishanede bir kere şeker komasına girdiğini hatırlattı.
Mısır makamlarının yardımcı olmak içi hiçbir adım atmadığının altını çizen Cadman, Mursi'nin tarafsız bir doktor tarafından muayene edilmesinin de engellendiğini dile getirdi.
Cadman, bir tutuklunun sağlık durumu kötüleştiğinde yetkililer harekete geçmezse "o yetkililerin ölümden sorumlu olduğunun" altını çizen, "Tedaviye ihtiyaç duyan birine bu sağlanmazsa, uluslararası hukuk uyarınca bu bir işkencedir. Mursi, Mısır devleti tarafından öldürülmekle kalmadı, ona işkence de yapıldı." diye konuştu.
"Mursi'nin oğlu Abdullah'ın ölümü de şüpheli"
Cadman ayrıca, Mısır'ın Mursi'nin oğlu Abdullah Mursi'nin kalp krizi sonucu öldüğünü iddia ettiğini ancak buna inanmanın çok güç olduğunu dile getirdi.
Ölümünden önceki iki hafta boyunca oğul Mursi ile görüştüğünü ve herhangi bir sağlık sorunundan bahsetmediğini kaydeden Cadman, "Babasının ölümünden Mısır İçişleri Bakanlığını suçladığı için can güvenliğinden endişe ediyordu." ifadesini kullandı.
"Mursi beton zeminde yatmak zorunda kaldı"
Mısır Devrim Konseyi Başkanı Dr. Maha Azzam da Mursi'nin hapishanede tutulduğu şartlara dikkat çekti.
Eski Cumhurbaşkanı'nın uluslararası yasalar ve BM sözleşmelerinden gelen tüm haklarının engellendiğini vurgulayan Azzam, Mursi'nin "psikolojik baskı" ve "işkence" altında tutulduğunu söyledi.
Azzam, "Mursi, hücrede tutuldu ve ailesinin ziyareti gibi temel hakları reddedildi. Şeker hastalığı için gerekli ilaçları bile verilmedi. Yorgan ve battaniye olmadan beton zeminde yatmak zorunda kaldı." dedi.
"BM'yi bir cumhurbaşkanının ölümünü ciddiye almaya çağırıyoruz"
Mursi'nin güvenlik güçleri tarafından "sistematik işkenceye" maruz kaldığına dikkat çeken Azzam, "BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Raportör Callamard'ı, adil ve özgür seçimlerle başa gelen bir cumhurbaşkanının ölümünü ciddiye almaya çağırıyoruz." ifadesini kullandı.
Azzam, "Bu gerçeği görmezden geliyorlar, bağımsız bir soruşturma peşinde değiller, General Abdülfettah Sisi ve Mısır rejimine, 100 milyon Mısır vatandaşı ve özellikle cezaevlerindeki 60 binden fazla siyasi mahkuma yapılanların cezasız kalacağı mesajı gönderiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Siyasi tutukluların "yavaş bir ölüme" mahkum edildiğini dile getiren Azzam, "Bu insanların adlarını biliyoruz; birçoğu tıbbi ihmal ve çok ağır insanlık dışı koşullar nedeniyle ölmekte olan kadınlar." dedi.
"Soruşturma için ilk adım"
Cordoba Vakfı Başkanı Anas Altikriti de raporun, Mursi'nin ölümüne neden olan şartlarla ilgili uluslararası bir soruşturma için atılan "ilk adım" olduğunu belirtti.
Yaşananları "her açından bir felaket" olarak niteleyen Altikriti, "Demokratik yollarla seçilmiş bir cumhurbaşkanı, darbeci bir rejimin diktatörlüğünde yıllarca hapiste tutuldu. İnsan hakları her gün ihlal edildi ve bilfiil öldürüldü." değerlendirmesini yaptı.
Altikriti, raporun yalnızca Mursi'nin ölümüne ilişkin değil aynı zamanda Mısır hapishanelerinde tutulan onbinlerce tutuklunun durumuna ilişkin de soruşturma başlatmasına vesile olacağını umduğunu dile getirdi.
Altikriti, "BM, en azından Kahire'deki kırılgan, dayanıksız ve çoğu zaman acınası rejimler üzerinde baskı kurulmasında çok önemli bir araç olmaya devam ediyor. Dünyanın bu gibi suçların asla cezasız kalmayacağı gerçeğini göstermesi gerekiyor. En önemlisi de bu." yorumunu yaptı.
Seçimle geldi, darbeyle hapse atıldı
Müslüman Kardeşler'in önde gelen isimlerinden Muhammed Mursi, 2012'de Mısır'ın demokratik yollarla seçilen ilk cumhurbaşkanı olmuştu.
Mursi, görevdeki bir yılının ardından dönemin Savunma Bakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Sisi liderliğinde yapılan askeri darbeyle cumhurbaşkanlığından uzaklaştırılarak hapse atılmıştı.
17 Haziran'da hapishanede hayatını kaybettiğinde Mursi, birçok insan hakları grubu ve bağımsız gözlemcilerinin siyasi olduğunu belirttiği suçlamalardan yargılanıyordu.