Ulusal Film Galaları Sona Erdi
48.Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, ulusal film galaları, "Nar", "Meş-Yürüyüş" ve "Zenne" filmlerinin gösterimiyle sona erdi.
13 filmin yarıştığı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması dalında hangi filmlerin ödül alacağı bu gece belli olacak…
Nar'ın kabuğu çatladı!
Ümit Ünal'ın son filmi "Nar"ın Türkiye prömiyeri, 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gerçekleşti.
Yönetmen Ümit Ünal'ın merakla beklenen yeni filmi "Nar"ın Türkiye Prömiyeri 48. Uluslararası Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kapsamında yapıldı. Festivalin en büyük katılımlı gösterimlerinden biri olan "Nar"da, bir kadının kendi adaletini aramasıyla başlayan sürprizlerle dolu bir öykü anlatılıyor. Farklı şeylere inanan dört kişiyi bir evin içinde, yarım gün gibi kısa bir sürede adalet ve kendilerine yarattıkları inanç dünyaları konusunda ciddi bir sorguya tabi tutan filmin senaryosu da Ümit Ünal'a ait.
Film gösteriminin ardından söyleşiye geçildi. Söyleşiye yönetmen Ümit Ünal, yapımcı Türker Korkmaz, oyuncu İdil Fırat, İrem Altuğ ve Şükran Ovalı, sanat yönetmeni Elif Z.Taşçıoğlu, ,kurgu yönetmeni Çiçek Kahraman katıldı. Serra Yılmaz ise yurtdışındaki tiyatro çalışmaları nedeniyle festivale gelemedi. Yönetmen Ümit Ünal söyleşide filmin adının "Nar" olmasının nedenini şu sözlerle açıkladı; "Kalabalık gruplara bakınca farklı insanların, farklı zihniyetlerin, farklı yaşamların, farklı inançların kavga etmeden bir arada olduğunu görüyorum.
Bu kadar farklı insanı birlikte tutan şeyin ne olduğunun peşine düştüm. Nedir bizi birbirimizin boğazına sarılmaktan alıkoyan? Herkes kendine din, fikir, ideal gibi bir inanç seçiyor ve biz bir arada olmayı başarabiliyoruz. Tıpkı narın içindeki yüzlerce tane gibi çok farklı mahlûklarız. Bizi bir arada tutan şey ise 'narın kabuğu' olan inançlarımız diye düşündüm. O kabuğu da çatlatmak istedim." dedi.
İlk kez seyirci karşısına çıkacak filmin başrollerinde Serra Yılmaz, İrem Altuğ, İdil Fırat ve Erdem Akakçe yer alıyor. İstanbul'da gerçekleştirilen filmin yapımcılığını Türker Korkmaz üstleniyor. Türksoy Gölebeyi'nin görüntü yönetmenliğini yaptığı filmin müzikleri ise Selim Demirdelen'e ait. Nar, 23 Aralık 2011'de vizyona girecek.
Xelilo ve Cengo'nun gözünden 12 Eylül'ü anlatan bir film; "Meş-Yürüyüş"
Festivalin altıncı gününde galası yapılan filmlerden biri Almanya'da yaşayan yönetmen Shiar Abdi'nin çektiği "Meş" (Yürüyüş) oldu. Senaryosunu, filmin başrolünde de oynayan Selamo'nun (Abbülselam Kılgı) yaptığı film, 12 Eylül darbesinin Mardin Nusaybin'de yaşayanlara etkisini, yaşanmış bir olay üzerinden anlatıyor.
Kendine ait bir dünya yaratarak, kimseyle konuşmadan yaşamı sürdüren, kimilerine göreyse deli olan Xelilo, askeri darbenin yaşandığı zamanın Mardin'ini yansıtan önemli bir karakter. Xelilo ve çocuk arkadaşı Cengo'nun yaşadıklarını anlatan "Meş", festivalin tek Kürtçe filmi.
Filmde Selamo, Brader Musiki, Abdullah Ado, Rugeş Kırıcı, Mehmet Avşar, Tülay Musiki, Filiz Abeş, Mehmet Keyık, Naîf Elmas, Aydın Orak ve Serhat Ertuna rol alıyor.
Film gösteriminden sonra, senarist, oyuncu ve yapımcılarının katılımıyla söyleşi yapıldı. Söyleşide filmin senaristi Selamo; "Bu film 12 Eylül dönemini anlatmıyor. 12 Eylül döneminin küçük bir ayrıntısını anlatıyor. Xelilo karakterini şahsen tanıyordum. Küçükken onun yaşamından çok etkilendim. Öldürüldüğünü duyunca onun için bir şiir yazdım ve sonra yönetmenimiz Shiar Abdi'yle beraber filmleştirmeye karar verdik." dedi.
Zenne; "Dürüstlük bazen öldürür!"
Öldürülmesinin üzerinden üç yıldan fazla zaman geçmesine rağmen katili yakalanamayan Ahmet Yıldız'ın gerçek hikâyesinden kurgulanan "Zenne", gösterim sonrasında dakikalarca ayakta alkışlandı. Film gösterimine kırmızı gömlek giyerek filmdeki önemli sahnelerden birine gönderme yapan "Zenne" ekibi sinemaseverler tarafından yoğun ilgi gördü.
Çarpıcı anlatımıyla festivalin en etkili filmleri arasında gösterilen Zenne, yönetmenleri M. Caner Alper ve Mehmet Binay'ın ilk sinema filmi. 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ulusal film kategorisinde ödül için yarışan film; yönetmenlerin yakın arkadaşı olan ve 2008 yılında cinsel kimliğini açıkladığı için öldürülen Yıldız'a adandı.
Senaryosu, gerçek hayat hikâyelerinden esinlenilerek M. Caner Alper tarafından kaleme alınan "Zenne"; doğulu muhafazakar bir ailenin çocuğu Ahmet, renklerini gizlemekten sakınmayan ve İstanbul'un dans kulüplerinde zennelik yapan Can ile Türkiye'nin değer yargılarını çok iyi tanımayan Alman fotoğrafçı Daniel'in dostluk hikayesini anlatıyor. Film, bu sıra dışı üçlünün öyküsünü, 2008 yılına kadar eşcinsel erkeklere evrensel insan haklarına aykırı şekilde uygulanan askerlikten muafiyet prosedürleri üzerinden ele alıyor.
Başrollerini Kerem Can (Can), Erkan Avcı (Ahmet) ve Giovanni Arvaneh'nin (Daniel) paylaştığı filmde; Rüçhan Çalışkur, Tilbe Saran, Ünal Silver, Esme Madra, Jale Arıkan, Tolga Tekin gibi başarılı oyuncuların yanı sıra, Amberin Zaman, Banu Güven ve Piyale Madra gibi isimler de konuk oyuncu olarak yer alıyor.
Çekimleri, İstanbul'da ve Afganistan'ın başkenti Kabil'de gerçekleştirilen "Zenne"nin başrol oyuncularından Kerem Can; yedi ay boyunca Almanya'da modern dans topluluğu Pina Bausch koreograflarından Daphnis Kokkinos, Türkiye'de ise Beril Şenöz ve Burçin Orhon'la filmin dans sahneleri üzerinde çalıştı. Dans müziklerini Demir Demirkan'ın hazırladığı "Zenne"nin dramatik müzikleri ise İtalya'da, Paolo Potì tarafından 1,5 yıl süren bir çalışmayla bestelendi ve Bulgar Senfoni Orkestrası tarafından seslendirildi.
Film gösteriminden sonra yapılan söyleşiye de kırmızı gömlekleriyle katılan film ekibi, filme gönderme yaparak "renklerimizi gizlemiyoruz" mesajını verdi. Söyleşinin dikkat çeken konuşmasını ise filmde "baba" rolünü canlandıran Ünal Silver'in konuşması oldu. Silver; "Benim için çok zor bir rol oldu. Çünkü benim kızım eşcinsel. Bir oğlum, bir kızım, iki gelinim var. Hayatta en gurur duyduğum şey çocuklarım." dedi.
M. Caner Alper ve Mehmet Binay'ın ilk sinema filmi olan "Zenne"; farklı anlatımı, görsel zenginliği, dansları, kostümleri, makyaj ve müzikleriyle dikkat çekmesinin yanı sıra, halen sonuçlanmayan Ahmet Yıldız davasını da gündeme getirerek büyük tartışma yaratacağa benziyor…
Kara Kafa'ya yasak kalktı!
1980'de gösterimi yasaklanan 'Kara Kafa'nın dünya prömiyeri "Geç Gelen Altın Portakal" çerçevesinde Altın Portakal'da yapıldı. Sinemaseverler, 'dost bir ülkenin onuruyla oynanıyor' gerekçesiyle yasaklanan filme yoğun ilgi gösterdi.
Korhan Yurtsever'in 1980 yılında çektiği ve Almanya'ya yönelik 'dost bir ülkenin onuruyla oynanıyor' gerekçesiyle Türkiye gösterimi yasaklanan, Türkiye'nin sesli olarak çekilmiş ilk filmi 'Kara Kafa'nın gala gösterimi gerçekleştirildi. Ardından düzenlenen söyleşide filmin yönetmeni Korhan Yurtsever, "Geç Gelen Altın Portakal Proje Koordinatörü Deniz Yayın beni aradığında önce inanmadım. Dalga geçiyorlar sandım." dedi. "Film yasa dışı yollardan, rüşvet vererek bana ulaştı. Ancak bu yolla festivale getirebildim." diyen Yurtsever, yeni projesinin insanların burnunun direğini sızlatacağını söyledi.
Korhan Yurtsever'in San Remo Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü alan 'Fırat'ın Cinleri'nden sonra Almanya'da çektiği 'Kara Kafa', bir işçinin ve ailesinin Almanya'daki yaşamını konu alıyor. Filmin başrollerinde, Betül Aşçıoğlu, Savaş Yurttaş ve Macit Flordun yer alıyor.
Kadınlar tiyatroyla buluştu!
2010 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan "Kadınlar Tiyatroyla Buluşuyor" projesinin ikinci oyunu "Koca Yasa", Büyükşehir Belediyesi Kültür Salonu'nda gösterildi.
Hilal Doğan'ın yazdığı, rejisini Müfit Kayacan ve Kutsal Kaynak'ın yaptığı, koreografisini Selin Bezircioğlu'nun üstlendiği "Koca Yasa", hiçbir tiyatro deneyimi olmayan ev kadınlarının gerçek yaşam öykülerinden yola çıkılarak yazıldı. Proje, kadınların kamusal ve özel alanlarda karşı karşıya kaldıkları sorunlara yönelik çözümler üretmeyi hedefliyor.
Halkın Portakalı'nda finalistler belli oldu…
Altın Portakal'ın bir parçası olarak, "festivali halka buluşturmak düşüncesiyle", bu yıl üçüncüsü yapılan "Halkın Portakalı Film Festivali" finalistleri, Atatürk Kültür Parkı Amfi tiyatro'da düzenlenen törende açıklandı: "Rengim", "Kumanda" ve "Gül ve Silah"
Akaydın:" Antalya'dan yeni sinemacılar çıkıyor"
Halkın Portakalı projesinin fikir ve isim babası Antalya Büyükşehir Belediyesi ve AKSAV Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Mustafa Akaydın, festivali halkla buluşturmanın heyecanını yaşadıklarını söyledi. Akaydın; " Bu projeyle halkımızın sinemaya ne kadar meraklı olduğunu gördük. Eminim yakın zamanda Antalyalı sinemacılar adından söz ettirecek projelere imza atacaklar. Ve biz o zaman daha çok gururlanacağız.
Tüm katılan ekipleri, Antalyalı hemşerilerimi bu güzel projede yer aldıkları için kutluyorum."diye konuştu. 7 kişiden oluşan Halkın Portakalı jürisinde Necla Algan (Sinema Yazarı), Filiz Otyam (Sanatçı), Bingöl Elmas (Yönetmen), Ayla Yüksel (Yönetici-Öğretmen), Akgün Keskin Sakarya (Basın ve Halkla İlişkiler Danışmanı), Gülsen Tuncer (Oyuncu), Deniz Filiz (Avukat) yer aldı. 10 ayrı ekibin yarıştığı Halkın Portakalı'nda, Koza Kolektif Grubunun hazırladığı, "Kumanda", Rengim grubunun hazırladığı "Rengim" ve Atölye Biz ekibinin hazırladığı "Gül ve Silah" kısa filmler arasında kimin birinci olacağı bu akşam yapılacak, Altın Portakal Film Festivalinin kapanış töreninde açıklanacak.