Haberler
Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2015 öncesine ait yaklaşık 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası prim borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Uludağ Ekonomi Zirvesi Başladı (4)

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ENERJİNİN YARINIUludağ Ekonomi Zirvesi'nin 'Enerjinin Yarını' adlı oturum Akkök Şirketler Grubu CEO'su Ahmet Dördüncü moderatörlüğünde yapıldı.

ENERJİNİN YARINI

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin 'Enerjinin Yarını' adlı oturum Akkök Şirketler Grubu CEO'su Ahmet Dördüncü moderatörlüğünde yapıldı. Oturumda Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, Global Resources Partnership Ortağı Sandford Henry, İran Ticaret Odası Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Danışmanı Mahmood Khaghani, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Yağız Eyüboğlu konuşma yaptı.

ANAR MAMMADOV: TANAP'IN YÜZDE 70'İ GERÇEKLEŞTİ

Socar'ın yatırımlarını anlatan Mammadov, toplam yatırımın 18 milyar dolar olduğunu belirterek, bunun 11 milyar dolarının gerçekleşmiş olduğunu kaydetti. Mammadov, Star rafinesinin Türkiye'nin cari açığına yüzde 3,5 kapatacağını ve 2,5 milyar dolar tasarruf etki edeceğini dile getirdi. Socar'ın 3 bin kişilik istihdam sağladığını söyleyen Mammadov, bunun taşeronlarla 30 bini bulduğunu belirtti. Petkim'in ise 150 bin kişiye istihdam sağladığını anlatan Mammadov, bu kurumun Ege Bölgesi'nin en büyük ihracatçısı olduğunu kaydetti. TANAP Projesi ile ilgili de bilgi veren Mammadov, şunları söyledi:

"Artık yüzde 70'i gerçekleşti. 2020'de tamamlanması planlanıyordu ama 2018'de Türkiye'ye birinci gaz gelecek görünüyor. Hiçbir gecikme yok. Socar'ın ürettiği yatırımlarda genel olarak gecikme kısıtlama olmayacak. Toplam bin 850 kilometre doğalgaz hattı, 8,5 milyar dolar değeri var. Türkiye doğalgaz ihtiyacının büyük kısmını karşılayacak proje. Bizim başka boru hatlarımız da var. Tek ülkeye bağlı olmak istemiyoruz. Türkiye doğalgaz kaynaklarının büyümesine faydası olacak enerji tedarikine güvence sağlayacak."

TÜRKİYE'DEKİ YATIRIMCILAR İÇİN İRAN'DA BÜYÜK POTANSİYEL VAR

Konuşmasının başında Londra'da yaşanan terör olayını kınadığını söyleyen İran Ticaret Odası Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Danışmanı Khaghani ise, enerji ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İran'a uygulanan ambargolarda Türkiye ile olan ticari ilişkilerin asla durmadığını söyleyen Khaghani, "Hali hazırda ambargolarda kaldırıldığından ötürü doğrudan yabancı yatırımcıları ve İran'a gelmek isteyen Türkiye'deki yatırımcılar için İran'da büyük potansiyel var. Özellikle enerji yatırımı konusunda gelip, yatırım yapma niyetini gösterdiler. Hazar Enerji Ağı gibi bir kavram geliştirmeye çalıştık. Azerbaycan, Türkiye ve İran olarak, 'Bu bölgedeki gazdan nasıl yararlanabiliriz' diye düşündük. İran'da doğalgaz, petrolden daha fazla gazla elektriğe dönüştürülmesi potansiyeli var. Yeni teknoloji ile birlikte yüksek voltajlı doğrudan akım hatları ile Türkiye'den elektriği Avrupa'ya iletebilir, arz sağlayabiliriz. Bundan dolayı pazar enerjisi, enerjinin en pahalı üretildiği yerlerden biri sayılmakta, Türkiye'de yatırımcılar elektrik üretiminde yardımcı olacaklardır diye düşünüyorum" dedi.

Petrol fiyatlarının düşeceği ve düşmeye devam edeceğini söyleyen Khaghani, petrolün dolara bağımlılığı ve doların öngörülemezliği dolayısıyla bunun yaşandığını kaydetti. Hazar Bölgesi'nde Azerbaycan, İran, Pakistan arasındaki bir enerji diplomasisi geliştirebilirlerse büyük başarı sağlanabileceğini belirten Khaghani, Rusya'nın da bunun bir parçası haline gelebileceğine işaret etti. Bunun enerji endüstrisinin siyasallaşmasının önüne geçeceğini ifade eden Khaghani, İran ve Türkiye bölgesinin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacağını vurguladı.

İran'da enerji ve petrol olmak üzere iki farklı bakanlığın olmasının verimliliği düşürdüğünü de dile getiren Khaghani, farklı durumlar ortaya çıkarabildiğini kaydetti. Batı'nın hala İran üzerinde yaptırımlar oluşturmaya çalıştıklarını belirten Khaghani, "21'inci yüzyılda ile 20'inci yüzyıl çözümleri ile başa çıkmaya çalışıyorlar. Osmanlı Devleti'nde Ali Paşa'ya değinmek istiyorum. Yazdıklarından yola çıkarak bu topraklarda İran ile ticari ortaklık kurulması o günlerde denmiş. Enerji sektöründe bir ortaklık kuramazsak ekonomik aygıtların gelişimine katkı koyamayacağız" diye konuştu.

NİHAT ÖZDEMİR: SANTRALLER ESKİYOR YENİLEMEMİZ GEREKİYOR

Türkiye'de 3 bin megavat enerji ürettiklerini belirten Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, bunun 3'te birinin HES, 3'te birinin doğalgaz, 3'te birinin yerli kömürden sağladıklarını açıkladı. Türkiye'nin kurulu gücünün son 15 yılda yapılan yatırımlarla 80 bin megavata ulaştığını söyleyen Özdemir, "Emre amadeye baktığımız zaman Türkiye bunun 44 bin megavatını sağlayabiliyor. Bir kısmı HES, rüzgar, güneşe dayalı. Rüzger esmezse düşer. İthal yerli kömür, doğalgaz bakım, onarım revizyon var. Talihsiz tarafı öyle santraller var ki yaşlı, eski sistemde kurulmuş verimlilik düşük ve maliyetler var. ya durdurulması ya da revize edilerek hayata geçirilmesi gerek. Bu da 8 – 10 bin megavat dolaylarında. Türkiye'de bugün 3 bin 500 kilovat saat fert başı tüketiyoruz. Diyoruz ki Türkiye gelişecek büyüyecek 16'ıncı ekonomiyiz. İlk 10'a gireceğiz. Ortalama gelişen fert başı 8 bin kilovat saat. Her bir kişi Türkiye'de yaşayan insandan iki mislinden fazla tüketiyor. Enerjide daha gidecek yolumuz var. Santraller eskiyor yenilememiz gerekiyor. Ekonomik olmadığı, maliyetler arttığı için devreden çıkarmamız gerekiyor. Türkiye'de önümüzdeki yıllarda enerji yatırımlarının durmayacağını inanıyoruz ve yatırım yapmaya devam ediyoruz" diye konuştu.

Yenilenebilir enerji kaynaklarında yerli üretim şartı konduğunu da hatırlatan Özdemir, bunun aynı zamanda cari açığa da olumlu katkı yapacağını vurguladı. İthal kömüre dayalı santral yapamayacaklarını açıklayan Özdemir, yerli kaynaklar ve yenilenebilir kaynakları yatırım planladıklarını kaydetti.

Türkiye'nin bir günde kullanacağı doğalgaz miktarının 220 milyon metreküp civarında olduğunu da belirten Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Son kışta ağır ve uzun şartlar oldu. Bütün Türkiye'de yaşandı. Kimi zaman Doğu, Güneydoğu'da soğuk olur Batı ılıman geçerdi. Bu kış Edirne'den Hakkari çıkışa kadar ağır bir kış geçirdik ve günlük doğalgaz ihtiyacı 260 milyon metreküpe çıktı. Bu sistem yetmiyordu. En önemlisi insan sağlığıdır. Botaş ve sistemde vatandaşa hissettirmemek için kısmadı. Demir, çelik, çimento ve doğalgaz santrallerinde kısıntıya gitti. Hamitabat kilit santral. O çıkınca İstanbul devreden çıkıyor. Batı doğalgaz boru hattına yakın olduğumuzdan üretime devam edip, atlattık. Gelecek seneler ne olacak? Kesinti olmayacağını ELDER'in genel kurulunda Bakan Bey açıkladı. Konuşmasında Tanap, 2017 sonunda devreye giriyor. Doğalgaz depolama bitti, Tuz Gölü bitti. Üçüncüsü sıvılaşmış gazı getireceğiz, boru hattına basacağız. 2017 - 2018 kışında günde 300 milyon metreküp karşılayabilecek doğalgaz imkanı elinde bulunacak. Ne bizler, ne vatandaş sorun yaşayacak diye bakan söyledi. Ben de bakınca bunun olacağını öyle günler yaşamayacağımızı umut ediyorum."

YAĞIZ EYÜPOĞLU: GEÇEN YILKİ HAVA BİTMEYEN SENFONİ GİBİYDİ

Koç Grubu olarak ciddi yatırımları olduğunu belirten Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Yağız Eyüboğlu, ancak son 300 yıldır fosil yakıtların kullanıldığına işaret etti. Yapılan araştırmalarda enerji tüketicisinin 2 kat arttığının ve kaynakların aynı kaldığının belirlendiğini söyleyen Eyüboğlu, "Bir ABD'li bir Avrupalının 2, Çinli'nin 3 katı enerji kullanıyor. Uluslararası enerji ajansı verilerine göre 1,2 milyar insan elektrik ile buluşmuş değil. 2060 yılında 10 milyar nüfus olacak. Nüfusun yüzde 70'i şehirlerde görülüyor. Net mesaj daha fazla enerjiye ihtiyaç olacak. Bu konuda en yetkin kurum dünya enerji konseyi. 2040 - 2060 tahmin etmeye çalışıyorlar. 3 senaryo var. İsimleri modern caz, bitmeyen senfoni ve hard rock. Birinci senaryoya göre inovasyon ile şirketler birbiri ile paylaşacak. İkinci senaryoya göre ülkeler belli kısıtlamalara uyacak. Üçüncüsü ise hard rock. Herkes kendi menfaatini düşünecek deniyor. Geçen seneki hava bitmeyen senfoni gibiydi. Paris'te güzel anlaşmalar yapıldı. Seçim sonuçları, terör eylemleri baktığımızda Hard Rock'a yakın gidiyor görünüyor" diye konuştu.

Enerji sektöründe birçok bilinmeyen olduğunu ifade eden Eyüboğu, elektrik üretiminin güneş ve rüzgara kayacağı kömürün düşeceği söyledi. Dünya bir derece ısınınca hububat üretimin yüzde 5 üretim azalacağını ifade eden Eyüboğlu, "7 milyar insanı besleyeceksiniz. 1901'den bu yana 19 santimetre deniz suyu artmış. Bunun çözüm yollarından biri, enerji yatırım yanında verimliliğe de yatırım yapmak. Bahsettiğim senaryolarda enerji üreten kullananlara çok büyük sorumluluk düşüyor. Biz Tüpraş'ta özelleştirme ile 120 seviyesindeki enerji yoğunluğunu 100'e düşürdük. Orta ölçekli şehrin tüketimi kadar tasarruf diyebiliriz" dedi.

SANDFORD HENRY: ÖZELLEŞTİRMELERDEN HEYECANLANDIM

Global Resources Partnership Ortağı Sandford Henry, İngiltere'de yaşanan gelişmeleri anlattı. 1980'lerde gerçekleştirdikleri özelleştirmenin çok faydalı olduğunu söyleyen Henry, başarılı şirketlerin varlıklarını sürdürdüklerini kaydetti. Başarının devletin omuzlarındaki yükün kalkmasına bağlayan Henry, "Özel sektör yükü devraldı. Operasyonlar verimli hale gelmiş oldu. Margaret Thatcher seçilmesi ile başlayan özelleştirmenin ilk etapta başarı ile çıktığını ve hala sürdüğünü dile getiren Henry, "Çevresel sorunlarla başa çıkmak zorunda kaldık. BP'nin öne çıktığını görüyorsunuz. Yönetim kademesinin öne çıkması önemli oldu. Muhtar Kent Atlanta'da Coca Cola'nın yöneticisi olarak çalışıyor. Aynı şeyi burda da yaptık" diye konuştu.

Türkiye'ye 1973'ten beri gidip geldiğini ifade eden Henry, "Zaman içinde dönüşümü izleme şansım oldu. Türkiye, yabancı enerji kaynaklarına bağımlı ülke. Yabancı yatırıma ve siyasi istikrara ihtiyacı var. Bu olmazsa, olmaz. Özellikle Bakan Beyin yeni alanlarda açılımı, özelleştirmelerinden heyecanlandım. Yatırım çerçevesi değişecek. Yabancı yatırımcılar bunları görmek istiyorlar. Bazı fonların kapatılması üzücü. Yabancı yatırımların teşvik edilmesi gerekir. Siyasi koşullar zorlu olsa da bankalar kuvvetli. Uzun vadede geleceğine inananlardan biri olarak ben, Türkiye'nin bu alanda gelişmesinin dışında genç nüfusa pek çok coğrafyaya nüfuz edebileceğini düşünüyorum" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title