Uludağ'da Kaybolan 9 Yaşındaki Katarlı Çocuk Bulundu (3)

Ailesiyle tatil için geldikleri Uludağ'daki Sarıalan bölgesinde dün akşam kaybolan ve arama-kurtarma ekiplerince ormanlık alanda bulunan 9 yaşındaki Katarlı çocuğun, geceyi bir uçum kenarında uyuyarak geçirdiği bildirildi.

Katar'dan tatil için Türkiye'ye gelen Mansouri ailesi, Uludağ'ın Sarıalan bölgesinde yemek yedi.

İstanbul'da kaldıkları otele dönecekleri esnada 9 yaşındaki İbrahim Najib el Mansouri'nin yanlarında olmadığını fark eden ailesi, bir süre çevrede çocuğu aradı.

Çocuklarını bulamayan aile, durumu jandarmaya bildirdi.

Bunun üzerine bölgeye AFAD, Jandarma Arama Kurtarma (JAK), AKUT, Nilüfer Arama Kurtarma (NAK), İHH, UMKE, Bursa Büyükşehir Belediyesi Arama Kurtarma ve İtfaiye ekipleriyle Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma ekipleri sevk edildi.

Yaklaşık 150 kişiden oluşan ekipler, çocuğu bulmak için bölgede gruplara ayrılarak çalışma yürüttü.

Ekiplere çalışmalarında Jandarma Özel Harekat timi de termal kameralarla destek verdi, 12 kişilik jandarma asayiş ekibi de Sarıalan bölgesindeki bungalovları kontrol etti. Çocuğun en son fotoğrafı bin adet çoğaltılarak Uludağ'a gelenlere ve burada kalanlara dağıtıldı.

Öte yandan, jandarma iz takip köpeklerinin koklaması için küçük çocuğun İstanbul'da kaldığı otelden kıyafetleri getirtildi. Ayrıca jandarma ekipleri, drone ile havadan inceleme ve alan taraması yaptı.

Osmangazi Jandarma İlçe Komutanı Binbaşı Aşkın Bozkurt ve Uludağ Jandarma Komutanı Üsteğmen Emre Kısa tarafından bütün kurtarma ekiplerinin de bulunduğu whatsapp üzerinden özel haberleşme ağı kuruldu. Bu sayede ekipler, birbirleriyle haberleşti ve aramayı genişletti.

İş yerinin güvenlik kamerası tarafından görüntülendi

İbrahim Najib el Mansouri, son olarak bölgedeki iş yerinin güvenlik kamerası tarafından görüntülendi.

Kayıtlarda çocuğun elindeki poşetle bölgeden uzaklaştığı görülüyor.

"Görüntülerde Kirazlıyayla patikasına doğru gittiğini gördük"

Baba Najib Mansouri, gazetecilere yaptığı açıklamada, tatil için eşi ve 7 çocuğuyla Türkiye'de bulunduklarını söyledi.

İstanbul'da kaldıklarını ve günübirlik Uludağ'a geldiklerini belirten Mansouri, "Uludağ'da yemek yedik. Çocuklarım yemekten sonra oyun oynuyorlardı. Daha sonra çocuklarıma gitme vaktinin geldiğini söyledim. İbrahim'i görememiştim. Bunun üzerine diğer oğlum Muhammed'e İbrahim'i sordum. O da bilmediğini söyleyince bölgede aramaya başladık." diye konuştu.

Mansouri, aramalara rağmen oğlunu bulamadıklarını anlatarak, "Yemek yediğimiz restoranın aşağı taraflarında köpekleri görünce korkup orada kaldığını düşündük ancak orada da bulamadık. Sonrasında çevredeki iş yerlerinin güvenlik kamerası kayıtlarını izledik. Görüntülerde Kirazlıyayla patikasına doğru gittiğini gördük. Bulamayınca da jandarmayı aradık." ifadelerini kullandı.

Ormanlık alanda bulundu

Dün geceden beri arama çalışmalarına aralıksız devam eden ekipler, İbrahim Najib el Mansouri'yi kaybolduğu bölgenin yaklaşık 2 kilometre uzaklığındaki ormanlık alanda buldu.

Sağlık durumunun iyi olduğu bildirilen Mansouri, ekipler tarafından babasının bulunduğu bölgeye getirildi.

Oğlunun bulunduğu haberini alan Najib Mansouri, arama-kurtarma ekiplerine sarılarak sevincini paylaştı.

İbrahim Najib el Mansouri, daha sonra bölgede hazır bulundurulan ambulansa bindirilerek tedavi için Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine götürüldü.

"Geceyi uyuyarak geçirmiş"

Çocuğu bulan JAK Uzman Çavuş Musa Tamkoç, gazetecilere yaptığı açıklamada, dün kayıp ihbarının ardından Sarıalan mevkisine geldiğini ve ailesinden çocuk hakkında bilgiler aldıklarını söyledi.

Çocuğu bugün saat 13.20'de Gölcük Çayırı mevkisinde bulduklarını ifade eden Tamkoç, şunları söyledi:

"11.00 sıralarında Sarıalan mevkiine girdik. Arazi karışık ve yoğun ağaç olduğundan dolayı bazen birbirimizi kaybettik. 4 metrelik saf düzeninde ilerledik. Uludağ dağlık ve kayalık bir yer. Uçurumdan aşağıya indim. Dereden geçtik. 'İbrahim, İbrahim' diye yüksek sesle bağırdım. Biraz sonra sesi geldi. Çocuk beni görünce hafif kaçtı. Elma, çikolata, su verdim. İbrahim, 'Baba, anne gitti' dedi. Komutanlarımız çocuğun ailesinin kimliklerini atmıştı. Onu gösterdikten sonra öz güven geldi. Çocukla sonra anlaştık. Üstü ıslaktı. İlk sağlık müdahalesini yaptım. Çocuğa kendi kıyafetlerimi verdim. Çocuğu yavaş yavaş getirdik. Çocuğu ilk bulduğumda uçurum kenarındaydı. Geceyi orada geçirmiş. Üzerindeki elbiseyi yastık yapmış. Bunu kendisi de anlattı. Uçururum kenarında beni görünce ağaca tutundu. Oradan düşme ihtimali de vardı. Kendisi geceyi uyuyarak geçirdiğini söyledi."