Ulaş Karasu, Yap-İşlet-Devret Modelini Eleştirdi: "Sadece Almanlar Değil, Bütün Dünya Bu Zekayı Kıskanıyor"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, TBMM Genel Kurulu'nda; "Şu anda Osmangazi’den geçiş fiyatı 190 TL; yani bugünkü kurla 6.5 dolar. Bugünkü fiyatlar üzerinden, geçmeyen 32 milyon araç için ortalama 50 dolardan 1,6 milyar dolar ödeme yapıldı. Asıl önemli kısma geleyim. Geçen 70 milyon araç bugünkü fiyatlarla 6,5 dolar öderken, kalan 43,5 doları vatandaş yine Hazine garantili müteahhitlere ödedi. 7 yılda bu köprü için ödediğiniz parayla köprünün tamamı yapılabilecekken, yıllar boyu üstüne para ödüyorsunuz. Bakan da 'Parası olan otoyoldan gider. Böylece devlet yolu rahatlar' diyor. Sadece Almanlar değil, bütün dünya işte bu zekayı kıskanıyor" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, TBMM Genel Kurulu'nda; "Şu anda Osmangazi'den geçiş fiyatı 190 TL; yani bugünkü kurla 6.5 dolar. Bugünkü fiyatlar üzerinden, geçmeyen 32 milyon araç için ortalama 50 dolardan 1,6 milyar dolar ödeme yapıldı. Asıl önemli kısma geleyim. Geçen 70 milyon araç bugünkü fiyatlarla 6,5 dolar öderken, kalan 43,5 doları vatandaş yine Hazine garantili müteahhitlere ödedi. 7 yılda bu köprü için ödediğiniz parayla köprünün tamamı yapılabilecekken, yıllar boyu üstüne para ödüyorsunuz. Bakan da 'Parası olan otoyoldan gider. Böylece devlet yolu rahatlar' diyor. Sadece Almanlar değil, bütün dünya işte bu zekayı kıskanıyor" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, bugün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, şunları söyledi:
"Öncelikle belirtmek isterim ki, bu bütçe halkın beklentilerini karşılayan bir bütçe değildir. 21 yılda ülkemizde adaletsizlik ve eşitsizlik çığ gibi büyümüş, var olan sorunlara kalıcı bir çözüm üretilememiştir. Yolsuzluğun, talanın, 21/b'lerin damga vurduğu, garantili ihalelerle yandaşların kasasına milyarların akıtıldığı, yeni doğan her bebeğin geleceğinin ipotek altına alındığı, soygun ve vurgun düzenine çanak tutan, bu bütçeye onay vermemiz mümkün değildir.
'Milletin cebinden tek kuruş çıkmıyor' diye savunduğunuz Kamu Özel İş birliği projeleri yıllardır maskesiz soygunun adı oldu. Bu projeler için önümüzdeki 3 yılda tam 673 milyar ödenecek. Döviz kurundaki her artış, bütçeye getirdiği yükü katlayacak. Şimdi, bu aklı başında bir finansman modeli mi? Yoksa, ülke hazinesinin 5-10 kişiye peşkeş çekme modeli mi?
"7 YILDA BU KÖPRÜ İÇİN ÖDEDİĞİNİZ PARAYLA KÖPRÜNÜN TAMAMI YAPILABİLECEKKEN, YILLAR BOYU ÜSTÜNE PARA ÖDÜYORSUNUZ"
Yap-işlet-devret modeliyle yaptırdığınız, Osmangazi Köprüsü 2016'da açıldı. Fizibil olarak yere göğe sığdıramadığınız bu köprü için araç başına 35 dolar artı KDV ve günlük 40 bin araç garantisi verildi. Yetmez gibi Amerika'daki tüketici fiyatı endeksindeki artış oranı da her yıl bu garantinin üzerine ekleniyor. Yani, bugünkü kur üzerinden araç başına ortalama bin 450 TL gelir garantisi verildi. Sonra bakanlık çıktı, bu köprüden 7 yılda 70 milyon aracın geçmesini bir başarı gibi açıkladı. El insaf. Gelir garantisinin sağlanması için 7 yılda bu köprüden tam 102 milyon aracın geçmesi gerekiyordu. Şu anda Osmangazi'den geçiş fiyatı 190 TL; yani bugünkü kurla 6.5 dolar. Bugünkü fiyatlar üzerinden, geçmeyen 32 milyon araç için ortalama 50 dolardan 1,6 milyar dolar ödeme yapıldı. Asıl önemli kısma geleyim. Geçen 70 milyon araç bugünkü fiyatlarla 6,5 dolar öderken, kalan 43,5 doları vatandaş yine Hazine garantili müteahhitlere ödedi. 7 yılda bu köprü için ödediğiniz parayla köprünün tamamı yapılabilecekken, yıllar boyu üstüne para ödüyorsunuz. Bakan da 'Parası olan otoyoldan gider. Böylece devlet yolu rahatlar' diyor. Sadece Almanlar değil, bütün dünya işte bu zekayı kıskanıyor.
"HER FIRSATTA 'YERLİYİZ, MİLLİYİZ' DİYORSUNUZ AMA DEMİR YOLLARININ DURUMU İÇLER ACISI"
Her fırsatta 'yerliyiz, milliyiz' diyorsunuz ama Cumhuriyet mirası demir yollarının durumu içler acısı. Kurum her yıl zarar ediyor. 10 yıl önce gelirler giderlerin yüzde 66'sını karşılıyorken, bugün bu oran yüzde 38. 1960'lı yıllarda 60 bin çalışanı vardı, bugün 20 bin. Gar-istasyon sayısı 1.300'den 1.000'e düştü. Ankara Garı, Söğütlüçeşme, Adapazarı, Sirkeci Liman sahası ve daha nice taşınmazı ranta kurban ediliyor. "Yatırımlarında demiryolunun payı 2023'te yüzde 64 olacak' dediniz Yüzde 48'de kaldı. 2024'te yüzde 49 olacak.
"BALIK BAŞTAN KOKMUŞ. BAZI UYANIKLAR DA YÖNETMELİKTE BOŞLUK BULMUŞ İSTİSMAR EDİYOR"
DHMİ de çok maaşlı eski danışmanınız Murat Gül kanalıyla yolsuzluk ve usulsüzlük olayları yaşanıyor. Komisyon görüşmelerinde bir bir sıraladım. Soru önergeleri verdim. Cevap vermediniz, gittiniz bu kişiyi genel müdür yardımcısı yapıp ödüllendirdiniz. Demek ki koca kurumda başka liyakatli personeliniz yok. Balık baştan kokmuş. Bazı uyanıklar da yönetmelikte boşluk bulmuş istismar ediyor. Hülle atamalar almış başını gidiyor. Sayıştay bunu tespit etmiş, mahkeme birer birer iptal ediyor. Ama dinleyen kim? İşte böyle böyle torpilin, liyakatsizliğin, partizan kadrolaşmanın egemen olduğu bir bürokrasi yarattınız. Son olarak Esenboğa'da Havalimanı Başmüdürlüğü'ndeki şube müdürü iptal edildi. Gereken yapıldı mı? Ne gezer. Bir yandan bunu yapıyorsunuz, bir yandan da hiç yolcusu olmayan havaalanlarına personeller alıyorsunuz, açılmayan havalimanlarına müdürler atıyorsunuz."