Uganda Devlet Başkanı Museveni, dış müdahaleleri eleştirerek emperyalist ülkeleri suçladı

Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni, ülkesine yönelik dış müdahaleleri eleştirerek, "emperyalist ülkeleri böl ve yönet stratejisi uygulamakla" suçladı.

Museveni, devlet televizyonunda yaptığı konuşmada, ABD tarafından insan hakları ihlalleri gerekçe gösterilerek ülkesinin gümrüksüz ticaret programı Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası'ndan (AGOA) çıkarılmasına tepki gösterdi.

"Emperyalist ülkelerin böl ve yönet stratejisi uyguladığına" ve ülkesine yönelik dış müdahalelere dikkati çeken Museveni, "Dış baskıların hiçbir anlamı yok çünkü Uganda zenginlik oluşturanların ülkesidir." dedi.

Özellikle Batılı ülkelerin Uganda'nın iç meselelerine müdahale ettiğine işaret eden Museveni, "Öncelikle onlar (Batılılar) hakkımızda pek bir şey bilmiyor. Evet, Afrika'nın bu kısmı sömürgeleştirildi çünkü liderlerimiz bencil ve aç gözlüydü. Onlar halkımızı böldü ve biz de kendimizi savunmak için birleşemezdik. Eğer kendimizi bölersek zayıf oluruz ama bölünmezsek yapamayacağımız hiçbir şey yok." şeklinde konuştu.

Dış baskıların hiçbir anlamı olmadığı ve uluslararası alanda kendilerine saygı duyanlarla ilişki kuracakları mesajını veren Museveni, "Yapabileceğimiz şey yolsuzlukla, olağan sorunlarla mücadele etmek ve bölgesel entegrasyona odaklanmak. Artık Batı etkisinden bağımsız durabilmek için vatanseverliği ve birliği daha fazla teşvik etmeliyiz." ifadesini kullandı.

ABD, 4 Afrika ülkesini AGOA'dan çıkardı

ABD, insan hakları ihlalleri görüldüğü gerekçesiyle Uganda, Gabon, Nijer ve Orta Afrika Cumhuriyeti'ni 1 Ocak itibarıyla gümrüksüz ticaret programı AGOA'dan çıkarma kararı almıştı.

Son dönemde Nijer ve Gabon'da askeri darbeler yaşanırken, Uganda ise eşcinsellere ve eşcinselliği teşvik edenlere hapis cezası öngören yasayı çıkarmasıyla ABD'nin tepkisini çekmişti.

Burkina Faso, Mali ve Gine daha önce darbeler nedeniyle bu programdan çıkarılmıştı.

ABD yönetimi, Afrika ülkeleriyle ticareti geliştirmek için yürürlüğe koyduğu AGOA'yı Sahra Altı Afrika ülkelerine karşı zaman zaman bir silah gibi kullanmakla eleştiriliyor.