Uçan balıkların yolculuğu mest ediyor
Dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan ve her yıl üremek için mayıs ile temmuz ayları arasında tatlı su ağızlarına göç eden inci kefalinin muhteşem yolculuğu mest ediyor.
Dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan ve her yıl üremek için mayıs ile temmuz ayları arasında tatlı su ağızlarına göç eden inci kefalinin muhteşem yolculuğu mest ediyor.
Dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan ve her yıl üremek için mayıs ile temmuz ayları arasında tatlı su ağızlarına göç eden inci kefalinin ( Van balığı) muhteşem yolculuğu devam ediyor. Suyun akışının tersine doğru yüzdüğü ve önüne çıkan engeli uçarak aştığı için 'uçan balık' olarak da adlandırılan inci kefali, üremek için başlattığı kutsal yolculuğunu Van Gölü'ne akan tüm tatlı sularda gerçekleştiriyor. İnci kefalleri önce Van Gölü'ne akan akarsuların ağızlarında kuyruğa giriyor, daha sonra sodalı ve tuzlu sudan tatlı suya alışmak için bekliyorlar. Sonra akıntının ters istikametine füze gibi ilerliyorlar. Önlerine engel çıktığında taşların üzerinden uçuyorlar. Bu olay dünyada sadece 2 yerde meydana geliyor. Birisi Alaska, diğeri Van. Van'ın sodalı sularında yaşayabilen tek canlı türü olan endemik türü inci kefalinin eşsiz göç yolculuğu hem suyun altından hem de uçarken görüntülendi. Akarsulara yığılarak, akıntının tersine doğru ilerleyen ve karşılaştığı engelleri de zıplayarak aşmaya çalışan inci kefalin suyla dansı, dünyada eşine az rastlanan bir görüntünün de oluşmasına neden oluyor.
"İNCİ KEFALİ GÖÇ YOLUNDA 2 HAFTA HİÇBİR ŞEY YEMİYOR"
İnci kefalinin muhteşem göçü ilgili bilgi veren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "İnci kefalinin Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı sularından tatlı sulara geçmesi aslında çok büyük bir süreç. Balık, tuzluluğu binde 21-22 olan Van Gölü'nden geçerken önce mansaplarda birikiyor daha sonra derelere doğru yavaş yavaş geçişe başlıyor. Bu geçiş süresi başladığı andan itibaren yem alımını tamamen durduruyor. Çünkü aklında tek bir konu var, tek bir hedef var oda derelerde üremesini gerçekleştirmek. Balık ortalama 20-21 santim boyunda bir canlı. Belki de 50-60 kilometre yüzerek geldiği akarsuyun ağzına ve akarsudaki akıntısıyla beraber yüzmeye başladı. Balık aslında yorgun ve bitkin düşüyor ve has dokudan yemeye başlıyor. Bir inan düşünün ki 2 hafta boyunca yemek yemese zayıflar ve sonunda ölür. İnci kefali de üremek için 2 hafta boyunca hiçbir yem almıyor ve çok zayıf bir hale geliyor. Ağla yakalanan veya sudan çıkartılan balığın hemen toparlanması için biz bu balığı bir iki dakika içerisinde suya bırakmamız gerekiyor. Bir iki dakikayı geçerse maalesef zaten pozisyon olarak ölmüş ve bitmiş durumda olan balık tamamen geri dönülmez bir şekilde ölüme sürükleniyor. Bu noktada jandarma ekipleri bunun bilincinde olduğu için gerek dere içerisindeki ağlarda yakalanan olsun, gerekse de hemen avlanmış balıkları hemen suya bırakarak yok olmasını engellemiş oluyor" dedi.
(Şükrü Akyüz-Murat Kalkan /İHA)