Tutuklu Subay Eşlerinden 'Sessiz Çığlık' Protestosu
Balyoz Darbe Planı' kapsamında yargılanan 365 kişiden 325'i geçen yıl Eylül ayında çeşitli cezalara çarptırılırken; şu anda cezaevinde bulunan emekli ve muvazzaf amiral ve yüksek rütbeli subayların eş ve çocukları bugün Kocaeli'nin Gölcük İlçesi...
Balyoz Darbe Planı' kapsamında yargılanan 365 kişiden 325'i geçen yıl Eylül ayında çeşitli cezalara çarptırılırken; şu anda cezaevinde bulunan emekli ve muvazzaf amiral ve yüksek rütbeli subayların eş ve çocukları bugün Kocaeli'nin Gölcük İlçesi Değirmindere semtinde 'Sessiz çığlık' adı altında protesto gösterisi yaptı. 100'ün üzerinde kişinin katıldığı bu haftaki buluşmada hazırlanan pankara, aralarında Koramiral Lütfü Sancar'ın da bulunduğu son tutuklananların fotoğrafı da eklendi. Yapılan konuşmada ise 28 Şubat yaklaştıkça yeni amirallerin tutuklanmalarına dikkat çekildi.
Daha önce her Cumartesi günü Gölcük ilçe merkezindeki Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen 'Sessiz çığlık' protestosu, burada düzenleme yapılması nedeniyle bugünden itibaren Değirmendere semtindeki Çınarlık Meydanı'na kaydırıldı. Bu haftaki buluşmaya, geçen haftalara oranla katılımın daha yüksek olduğu gözlendi. 100'ün üzerinde katılımın olduğu gösteriye, Atatürk fotoğrafı ile 'Büyük ve tarihi olayları ancak büyük milletler yaşayabilir' sözünün de yer aldığı tutukluların fotoğraflarının bulunduğu dev pankartı Çınarlık Meydanı'na asıldı. Son tutuklananlar arasında bulunan Emekli Koramiral Lütfü Sancar'ın fotoğrafı de bu büyük boy bankarta eklendi.
SEMİH ÇETİN'İN EŞİ KONUŞTU
Bazı tutuklu yakınlarının ağladığı da gözlenen buluşmada, tutuklu yakınları adına, cezaevinde 'Bir ihanetin öyküsü. Hasdal'da bir amiral' adlı kitabı yazan Tümamiral Semin Çetin'in eşi Nilüfer Çetin konuştu. Nilüfer Çetin konuşmasında, balyoz davasından, sahteliklerden bahsetmeyeceğini, 28 Şubat yaklaştıkça emekli amirallerin çoğunluğunu oluşturduğu tutuklanmaların haberlerini aldıklarını belirterek, "Bu bir tesadüf değil" dedi.
Eşinin denizci olması nedeniyle, çocuklarının hastalıkları, öğretim hayatları boyunca genelde tek başına olduğunu söyleyen Nilüfer Çetin, bundan hiç bir zaman şikayetçi olmadığını belirterek şöyle devam etti:
'BAHRİYELİ GÖRDÜĞÜMDE İÇİM SIZLIYOR"
"Çünkü birlikteyken ailece yaşadığımız mutluluk o sıkıntıları alıp götürüyordu. O seyire giderken, rıhtımdan hüzünle uğurlayıp çocuklarla birlikte babamızın eve dönüşünü heyecanla beklediğimi günler daha dün gibi. Beyaz üniformanın en çok ona yakıştığını düşünmüşümdür. Şimdi üniformalı bir bahriyeli gördüğümde içim sızlıyor. Son 3 senedir yaşadığımız herşeye rağmen devam eden hayat buruk mutlulukları da beraberinde getirdi. Küçük kızım burslu olarak kazandığı bir lisede yatılı olarak öğrenim görüyor. Büyük kızım Gökçe bir evlilik yaptı, bir de oğlumuz oldu. Torunumuz gelecek inşallah. O doğduğunda dedesinin bizimle beraber olmasını ve bu haksızlıkların, kinin son bulmasını diliyorum. Dua ediyorum."
Nilüfer Çetin konuşmasının son bölümünde ise Silivri Hasdal, Maltepe, Hadımköy, Sincan ve İzmir'deki dava tutuklularını 'tutsak olarak' olarak nitelendirerek, onlar için özgürlük ve aydınlığın bütün ülkeye hakim olmasını dilediğini söyledi.
MB-OU-SG(MB/AAA) - Kocaeli / Gölcük