Tutuklu Aym Üyesi Tercan Mağdur Olduğunu İddia Etti

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan Anayasa Mahkemesi Üyesi Erdal Tercan, meşru hükümet dışında hak yahut yetki kullanmayı düşünebilecek her türlü illegal yapının ülkeye, hukuka zarar verdiğini düşündüğünü belirterek, "FETÖ/PDY terör örgütünün de suçlarının ortaya çıkarılıp, suçluların cezalandırılmalarını istiyorum. Bu anlamda ben de mağdur durumdayım." dedi.

Tercan, savcılık ifadesinde, Anayasa ve ilgili kanun hükümlerine göre hakkında başlatılan sürecin usulüne uygun olmadığını savunarak, usulüne uygun soruşturma izni için dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesini istedi.

Üniversiteye kadar devlet okullarında okuduğunu, öğrencilik döneminde devlet yurtlarında kaldığını belirten Tercan, örgüte ait olduğu iddia edilen yerlerde hiç bulunmadığını, ailesi ve yakınlarından da örgütün kontrolündeki yerlerde kalan olmadığını söyledi.

Mesleği gereği aldığı maaş dışında bir geliri olmadığını aktaran Tercan, kirada oturduğunu, eşinin bir avukatlık bürosunun bulunduğunu anlattı. Tercan, BDDK'nın tasarrufları sonucunda herhangi bir şekilde Asya Finans Grubuna bağlı yerlere para yatırmadığını bildirdi.

FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün himmet adı altında para toplaması konusunda kamuoyuna yansıyanlar dışında bilgisi bulunmadığını ifade eden Tercan, himmet adı altında kimseye para vermediğini, herhangi bir şekilde vakıf, kişi, öğrenciye yardımda bulunacak ekonomik durumu olmadığını dile getirdi. Üç çocuğunun üniversitede öğrenim gördüğünü belirten Tercan, himmet adı altında yardımda bulunulduğuna dair bilgi, belge olmadığını savundu.

Adalet Akademisinde hiç görev almadığını, sınav komisyonlarında da görevinin bulunmadığını anlatan Tercan, Anayasa Mahkemesi üyeliği görevinde kısa sürelerle yurt dışına gittiğini, akademisyenlik döneminde Alman Hükümetinin resmi burslusu olarak MEB Programı çerçevesinde 1991-1993 yılları arasında doktora çalışması yaptığını anlattı.

Tercan, 15-16 Temmuz tarihlerinde ailesiyle birlikte evinde olduğunu belirterek, "Televizyonlara yansıyınca olayı izledim. Önceden haberim yoktu. Darbe öncesi ya da sonrası bana bir görev teklifi söz konusu asla değildi. Darbeye teşebbüs edenleri tanımam. Temeli öğretim üyesi olan birisi olarak darbeye de kesinlikle karşıyım. 12 Eylül 1980 darbesini yaşamış bir kişi olarak da darbelerden ülkemize, demokrasimize, hukuk devletimize hiçbir faydanın gelmeyeceğini gördüm, biliyorum. Bu açıdan yapılan bu darbe girişimini de son derece anlamsız, zarar verici buluyorum. Yapanları da lanetliyorum." ifadelerini kullandı.

Anayasa Mahkemesi üyesi olduğu için son yapılan HSYK seçimlerini sadece izlediğini, hiçbir faaliyetinin olmadığını anlatan Tercan, bu seçimlerde oy kullanma hakkının bulunmadığını, bir seçim çalışmasına da katılmadığını söyledi.

Tercan, ifadesinde şunları kaydetti:

"Yargı imamı olarak haklarında delil ve tespit bulunduğunu söylediğiniz Ahmet Can, Osman Karakuş ve Abdülkadir Aksoy adlı kişileri tanımam, onlarla hiç ilişkim olmadı. İsimlerini ilk kez duyuyorum. Sorularınıza karşılık verdiğim tüm cevaplardan anlaşılacağı üzere üzerime atılı suçları işlemedim, suçsuzum. Serbest bırakılmayı talep ediyorum. Ayrıca ülkemiz demokratik hukuk sistemiyle yönetilen bir devlettir. Meşru bir hükümeti ve idaresi vardır. Bunların dışında hak yahut yetki kullanmayı düşünebilecek her türlü illegal yapının, ülkemize, hukukumuza zarar verdiğini düşünüyorum. Bu anlamda FETÖ/PDY terör örgütünün de suçlarının ortaya çıkarılıp, suçluların cezalandırılmalarını istiyorum. Bu anlamda ben de mağdur durumdayım."