Türyak'tan Yeşilçam'ın Ünlü İsimlerine Özel Ödül

ECENUR ÇOLAK - Türkiye Yaşlılık Konseyi Derneği (TÜRYAK) tarafından verilen "Örnek Kıdemli Sanatçı" ödülüne bu yıl Yeşilçam'ın ünlü isimleri Türkan Şoray, Filiz Akın, Ediz Hun ve Göksel Arsoy layık görüldü.

Yurtiçinde 29 büyükşehir belediyesi ile sivil toplum kuruluşlarının, yurtdışında ise Dışişleri Bakanlığı'nın 14 ülkede seçtiği toplam 67 kişiye, TÜRYAK tarafından "Örnek Kıdemli Vatandaş Ödülü" verilecek.

TÜRYAK Koordinatörü Nilşen Ar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1 Ekim'de yapılacak ödül törenine yurtiçi ve dışından katılım olacağını belirterek, ödüllerin, 60 yaşın üstünde hala çalışan ve topluma yararı dokunan kişilere verildiğini ifade etti.

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Nezih Orhon'un moderatörlüğünde, 30 Eylül'de, ödül kazananları üniversite öğrencileriyle buluşturan bir çalıştay düzenleneceğini de kaydeden Ar, çalıştayın daha sonra raporlaştırılacağını ve ödül töreninde kitapçık halinde dağıtılacağını aktardı.

Ödüle layık görülen Yeşilçam'ın "altın çocuk" lakaplı sanatçısı Göksel Arsoy, Yeşilçam'ın dört sanatçısının TÜRYAK ödülüne layık görülmesinden memnuniyet duyduğunu belirterek, "Onları kutluyorum. Onlara teşekkür ediyorum. Çok güzel bir düşünüş ve hareket. Bu seçime çok mutlu olduğumu söylemek isterim." dedi.

Bir yıldır otobiyografisi üzerinde çalıştığına işaret eden Arsoy, "Benim hayat hikayem çok enteresan. Çok büyük hatıralar ve derslerle dolu çünkü benim bir sinema hayatım bir de sahne hayatım var. 16 sene de sahnede kaldım. Türk Sanat Müziği söylüyordum. Rahmetli amcam bestekar Yesari Asım Arsoy'un bende çok büyük hakkı var. Beni yetiştiren ve takdim eden insandır. Bu arada bana çok güzel şeyler öğretmiştir. Her şeyden evvel kendine ve topluma saygıyı öğretmiştir. Bu çok önemli bir şey. Onun için ona minnettarım. Bu vesileyle Allah rahmet eylesin." diye konuştu.

Çayırlı: "Türk gençliğine her zaman inandım"

"Örnek Kıdemli Vatandaş" seçilenlerden Türk Sanat Müziği sanatçısı İnci Çayırlı da yaptığı açıklamada, "Türk gençliğine her zaman inandım zaten. Bütün dileğim başarılı ve mutlu olmaları, vatanlarına sadık olarak yaşamaları, vatanımızın, topraklarımızın değerini bilmeleri ve Ata'ya saygılarının devam etmesi." ifadelerini kullandı.

İzmir'i Sevenler Platformu ile İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği Başkanı Mustafa Sancar Maruflu, 14 yaşından beri STK'nın içinde faaliyetlerde bulunduğunu kaydederek, ihtiyaç sahipleri ve engelli vatandaşların yanında yer alma gayreti içinde olduğunu söyledi.

Sağlık problemleri yaşamasına rağmen hizmete devam edeceğinin altını çizen Maruflu, Ramazan Bayramı'nda ihtiyaç sahiplerine yaklaşık 17 ton yardım maddesi dağıttıklarını söyleyerek, Kurban Bayramı için de benzer bir çalışma yapacaklarını anlattı.

Cemiyetin kurallarına uyan, örf, adet ve gelenekleri yaşatan, herkese saygı, sevgi ve hoşgörü çerçevesinden bakarak ayrım gözetmeyen bir kişi olduğunu vurgulayan Maruflu, "Her dinden ve mezhepten dostlarım var, ayrılık ve ayrışma yok. İnsanlarla daima dayanışma, birlik ve beraberlik içindeyim. El eleyiz. Barış ve huzur içinde bir toplumun özlemindeyim. Demokrasiye saygılıyım." değerlendirmesinde bulundu.

Taneli: "Özveriyle çalışmak lazım"

Prof. Dr. Bilgen Taneli de eşi Prof. Dr. Suna Taneli ile bu ödülü beklemediklerini ancak çok memnun olduklarını belirtti.

Uzun yıllardır içinde bulundukları topluma yardım etmeye çalıştıklarını vurgulayan Taneli, Almanya'da yaklaşık 10 yıl Göttingen Üniversitesi'nde çalıştıktan sonra Türkiye'ye döndüklerini, kendisinin Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim dalını, eşinin ise Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim dalını kurduğunu söyledi.

Eşi ile "aktif emekli" olduklarını ifade eden Taneli, şunları kaydetti:

"Ben ülkesini seven bir kişi olarak, Alman vatandaşlığına geçmek için çok sayıda kişinin uğraştığı bir dönemde, bize gelen bu teklifi reddettim ve 'Kendi ülkeme yararlı olmak istiyorum' dedim. Üniversitedeki bölüm direktörünün, 'Orada bu imkanları nereden bulacaksınız?' demesine rağmen teşekkür ettim kendisine. Yani özveriyle çalışmak lazım. Parayı hiçbir zaman ön planda tutmadım. Büyük bir özveriyle topluma yardımcı olmaya çalışıyorum. Örneğin, Türkiye Alzheimer Derneği'nin kurucu üyelerinden biriyim. Derneğin Bursa şubesinin kurucusu ve başkanıyım. Yıllardır bunu topluma tanıtmak için çalışıyorum."

Prof. Dr. Suna Taneli ise çocukluğundan itibaren paylaşmaya, sevgiye ve doğaya önem verdiğinin altını çizdi.

Yaşlılık haklarının savunuculuğunu 2003'ten beri yapan dernek, 2007'den bu yana her sene "Örnek Kıdemli Vatandaş" seçimi gerçekleştiriyor ve bu çerçevede, toplumdaki yaşlılarla ilgili farkındalık ile nesiller arası dayanışmayı artırmak amacıyla ödül törenleri düzenliyor.