Türköne: MHP'nin Milliyetçiliği Sığ
Zaman yazarı Mümtazer Türköne'den MHP'ye sert bir eleştiri daha geldi.
Kendisi de milliyetçi-ülkücü gelenekten gelen bir isim olan Türköne, MHP'nin milliyetçiliğini "sığ, ufuksuz, içeriksiz ve ideolojik" olarak değerlendirdi.
BDP'nin sürece zarar vermemek için AK Parti'ye değil MHP'ye yüklendiğini söyleyen Türköne, bunun kurgulanmış bir kutuplaşma olduğunu ifade etti. Mümtazer Türköne, 1000 yıldır Kürtlerle bir kader ortaklığı içinde olunduğuna dikkat çekerek, "Kavgaya giderken Aşkabatlı Türk'e değil, Diyarbakırlı Kürt'te güvenirim" dedi.
İşte Türköne'nin açıklamalarından satır başları;
O SÖZLERİN ANLAMI YOK
Süreçle ilgili endişeler var. MHP lideri halkın, kendi tabanının endişelerini, eğilimlerini ne ölçüde yansıtıyor. Frenlemiyor tam tersine kışkırtıyor. Saf retorik var. Saf retoriğin olduğu, içeriğin olmadığı beyanlar hep kuşku uyandırır, iyi niyetle açıklanmaz. MHP liderinin konuşma metinlerini kâğıttan okuduğunuz zaman, cümle içinde kafiyeler, tek tek ele aldığınızda herhangi bir anlam analizi yapamayacağınız ifadeler, doğrudan doğruya duygulara seslenen, kışkırtma, kutuplaştırma, kamplaştırma amacı taşıyan çok yüklü retoriklerle karşılaşıyorsunuz. İhanet planı diyor mesela hainlikle suçluyor.
MHP'NİN MİLLİYETÇİLİĞİ SIĞ, UFUKSUZ, İÇERİKSİZ VE İDEOLOJİK
MHP'nin milliyetçilik anlayışını içeriksiz, ufuksuz ve ideolojisiz, yani fikir olarak da çok sığ ve kısır buluyorum. MHP'de böyle bir kıpırtı, böyle bir pırıltı görülmüyor. Türk Ocakları 1912 yılında kurulmuş, 100. yılını idrak etmiş bir dernek. Başından itibaren Türkiye'de gelişen o güçlü kültür milletçiliği damarı yaşıyor. MHP'de gündelik politika, parti politikası ve özellikle de Kürt meselesi altında ezilen bir milletçilik var. Bunun dışında rahmetli Alparslan Türkeş'in yazdığı o dokuz ışık, Onun uzantısı olan görüşler, tezler ve bunlara benzer şeyleri son zamanlarda MHP'den hiç duymadım. Çok ciddi bir şekilde bunlara kafa yorduklarını da sanmıyorum.
KAVGAYA GİDERKEN AŞKABATLI TÜRKE DEĞİL, DİYARBAKIRLI KÜRDE GÜVENİRİM
29 yıl kan dökülmüş. Nefret, kin öfke gibi duygular hâkim toplumda. Şimdi de oturup çözmeye çalışıyorsunuz. Çözmeye çalıştığınız zaman o duygu dünyasından sıyrılıp Gerçekler dünyasına adım atmanız lazım. Benim söylediğim şey. Türkiye'de yaşayan 75 milyonun çoğunun paylaşacağı bir şey. Erkekler dünyasında bunun karşılığı şudur, ben kavgaya giderken iki tane komşum olsa, biri Aşkabatlı bir Türk ötekisi, Diyarbakırlı bir Kürt olsa hangisini tercih edersiniz kavgaya giderken diye sorsanız Diyarbakırlı Kürt'e daha çok güvenirim. Çok sağlam bir ölçü veriyorum size, İnsanlara nasıl baktığınıza dair. Çok ayrı kültürler. Türk adamlar Türkçe konuşuyorlar. Türk milleti diyorsanız Türk milletinin mensubu adamlar. Ama arada 1000 yıllık bir kopukluk var. 1000 yıldır bu topraklarda bambaşka bir şey çıkmış, ortaklaşa bir hayat yaşanmış. Yemek kültürünüzden musikinize, ölüm adetlerinden düğün adetlerine kadar. Hayatı algılayış ve yaşayış biçiminize kadar bir ortak kültür oluşmuş Hangisi millettir? Yan yana getirdiğiniz zaman benle Orta Asya'daki bir Kazak mı Kırgız mı yoksa benle bir Diyarbakırlı Kürt mü diye sorsanız bunun cevabı çok açık. Fiili olarak çok açık. Bunun fark edilmesi lazım.