Türkoğlu'ndan İsdemir Genel Müdürü Özhan'a Ziyaret
AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, İSDEMİR AŞ Genel Müdürü Recep Özhan'ı makamında ziyaret etti.
Milletvekili Türkoğlu'na AK Parti Dörtyol İlçe Başkanı Av. Abdullah Arıcan'ın da eşlik ettiği ziyarette; demir-çelik sektörünün sorunları, İSDEMİR'in yatırımları ve bedelsiz hisselerin intifa hakkı sahiplerine devredebilmesi ile alakalı konular görüşüldü.
TÜRKOĞLU: "İHRACATTA 152 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE ULAŞTIK"
2009 küresel krizinin dünya piyasalarında yarattığı dalgalanmalardan demir-çelik sektörünün de olumsuz yönde etkilendiğini belirten Özhan, 2011 yılının ilk yarısındaki toparlanmaya rağmen dünya piyasalarındaki belirsizliğin ve hammadde ve mamul fiyat dalgalanmalarının, 2011'in ikinci yarısında da ve 2012 yılında da Türkiye'de etkisini sürdürdüğünü söyledi. Türkiye'nin 152 milyar doları bulan ihracatında demir-çelik sektörünün önemli bir payı olduğunu vurgulayan Türkoğlu da, demir çelik sektöründe miktardan ziyade kaliteyi arttırmaya yönelik projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Teknoloji ve katma değer artışının önemine vurgu yapan Türkoğlu; "Üretim bandını ileri bir noktaya taşımamız lazım. 2023 vizyonu ile ekonomide iki trilyon dolar bir hedef ortaya koyduk. İhracatımızı 500 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Her sektörde olduğu gibi demir-çelik sektöründe de orta teknolojiden ileri teknolojiye yönelim bir zorunluluk oldu. Nitekim Türkiye'nin kendi uydularını yapıyor olması da, bu yöndeki çalışmalarımızın önemli göstergelerindendir" dedi. AK Parti hükümeti olarak 10 yılda elektrik üretiminden dağıtımına, iletimine kadar tüm enerji sektörüne 50 milyar dolar yatırım gerçekleştirildiğine de vurgu yapan Türkoğlu, rekabetin koşulsuz şartı olan tasarruf tedbirlerinin de her zaman devrede olması gerektiğini söyledi
ÖZHAN: "KARBON MONOKSİT GAZINI ENERJİYE DÖNÜŞTÜRDÜK"
Demir Çelik'in 41 fabrikanın yer aldığı entegre bir tesis olduğuna vurgu yapan İSDEMİR AŞ Genel Müdürü Özhan, tesis içerisinde her bir fabrikanın kendine özgü bir üretim misyonu olduğunu belirterek; "Eğer kireç ya da oksijen fabrikalarımız çalışmaz ise, çeliği çıkaramayız. Her bir fabrikamız tesisimizde çarkın dişlileri gibidir" dedi. İSDEMİR olarak 2012 yılı için üretimde 4 milyon ton hedef koyduklarını dile getiren Özhan, bu hedefin üzerine çıkarak yılı 4,6 milyon ton üretimle tamamladıklarına vurgu yaptı. Maliyetleri aşağıya çektiklerini dile getiren Özhan; "Üretimdeki artışın bir yansıması olarak ton başına 100 liralık maliyeti, 88 liraya indirdik" dedi. Oksijen olmadan demir çelik üretiminin de gerçekleşemeyeceğini dile getiren Özhan, yakın zamanda Hava Ayrıştırma Tesisi'ni de yaparak üretimdeki maliyetleri aşağıya çekeceklerini söyledi. Demir-Çelik modernize edilmeden ve ileri teknoloji kullanılmadan önce ciddi bir enerji maliyetlerinin olduğunu ifade eden Özhan; "2003 öncesi haftada 1 gemi fuel oil alıyor ve 1000 ton fuel oil kullanıyorduk. Kazanlarımızda karbon monoksitin havaya salınımını durdurup bu gazı enerjiye dönüştürünce fuel oil alımına son verdik ve yılda 250 milyon dolar parayı tasarruf ettik. Hem de havaya salınan mavi gazı tutarak, çevreye duyarlı bir teknoloji ile üretimimizi gerçekleştirdik" dedi.
TÜRKOĞLU: "HİSSE MESELESİNİN ÇÖZÜMÜ ZORUNLU HAL ALMIŞTIR"
11 bin hissedarı ilgilendiren hisse meselesinin de yıllardır kangrene dönüşen bir sorun yumağı halini aldığına vurgu yapan Türkoğlu; "Çocuklarını evlendirmek isteyen, kendisine ev ya da araba almak isteyen, hacca gitmeyi arzulayan, tedavi masraflarına çare arayan nice insanın mağduriyetinin giderilmesi ve hisselerin intifa hakkı sahiplerine devredilmesi zorunlu bir hal almıştır. Bu konuda OYAK yönetimi, vakıf üyeleri, Çelik-İş Sendikası, Sermaye Piyasası Kurulu düzeyinde gerçekleştirdiğimiz mekik diplomasisinin neticelerini görmek ve yıllardır çözülemeyen bu konuda önemli bir aşama kaydedildiğine şahit olmak arzusundayız" dedi.
Yargıtay kararına göre hisseleri kullanım hakkının bedelsiz hisse hak sahiplerine ait olduğunu ve hisselerinde vakfın uhdesinde bulunduğunu kaydeden Özhan; "İsdemir vakfı bedelsiz hisselerin intifa hakkı sahiplerine devrini; ya nama yazılı hisse basarak, ya hamiline yazılı hisse senedi basarak ya da halka arz (borsaya açılma) yoluyla gerçekleştirebilir. Hisselerin satışı için vakfımız SPK kontrolünde merkezi kayıt kuruluşuna kayıt yaptırır. Merkezi kayıt kuruluşu da hisse değerinin tespiti için bir menkul değerler şirketi ile çalışır. SPK piyasa değer tespitini borsa yoluyla gerçekleştirebilir. Bu bir süreçtir. Sürecin muhtemelen mayıs ayı sonuna doğru nihayete ereceğini düşünüyoruz" dedi.