Türkiye ve Japonya Tv İçeriği Ortaklık Diyaloğu" Semineri
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanvekili Esat Çıplak, "Üst Kurul yayıncı kütüğünde karasal ortamda yayın yapan toplam 251 televizyon, 1078 radyo yayın kuruluşunun lisans başvurusu mevcuttur.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanvekili Esat Çıplak, "Üst Kurul yayıncı kütüğünde karasal ortamda yayın yapan toplam 251 televizyon, 1078 radyo yayın kuruluşunun lisans başvurusu mevcuttur. Uydu ortamından yayın yapan 148 televizyon ve 53 radyo, kablo ortamında yayın yapan 78 televizyon kuruluşu bulunmaktadır." dedi.
Çıplak, Japonya İçişleri ve İletişim Bakanlığı'nın (MIC) Hilton İstanbul Bosphorus Otel'de düzenlediği "Türkiye ve Japonya Tv İçeriği Ortaklık Diyaloğu" seminerinin açılışında, böyle bir etkinlik ve davet için MIC'e teşekkür etti.
RTÜK'ün Avrupa Birliği (AB) mevzuatına uygunluk içeren 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun çerçevesinde idari ve mali özerkliğe sahip olduğunu belirten Esat Çıplak, kurumun tarafsız bir kamu tüzel kişisi olup, radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetleri sektörünü düzenlemek ve denetlemek misyonunu yerine getirdiğini aktardı.
Seminerdeki tüm katılımcılarla radyo ve televizyon alanında her türlü iş birliğinin geliştirilmesinde ortak çalışmaktan memnuniyet duyacaklarını aktaran Çıplak, şöyle devam etti:
"Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemekle görevli. Anayasanın 133. maddesi kapsamında üyeleri TBMM Genel Kurulu'nca seçilen, özerk, bağımsız ve tarafsız bir kamu tüzel kişiliğidir. Üst Kurul, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce seçilen 9 üyeden oluşur. Üst Kurul üyelerinin görev süresi altı yıldır. Üyelerin üçte biri iki yılda bir yenilenir. Üst Kurul üyeleri, kendi aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçer. Başkanlık süresi iki yıldır."
Türkiye'de karasal, sayısal, uydu, kablo ve IPTV ortamından yayın yapacak kuruluşlara lisans ve yayın izni RTÜK tarafından verildiğini hatırlatan Çıplak, "Üst Kurul yayıncı kütüğünde karasal ortamda yayın yapan toplam 251 televizyon, 1078 radyo yayın kuruluşunun lisans başvurusu mevcuttur. Uydu ortamından yayın yapan 148 televizyon ve 53 radyo, kablo ortamında yayın yapan 78 televizyon kuruluşu bulunmaktadır. Ayrıca iki uydu platform işletmecisi ile bir IPTV platform işletmecisine lisans verilmiştir." diye konuştu.
Çıplak, RTÜK'ün yayıncılık alanında faaliyet gösteren uluslararası platformlarda Türkiye'yi temsil ettiğini dile getirerek, "Avrupa Konseyi'nin medya alanındaki çalışmalarını 1994 yılından bu yana, Türkiye adına Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) takip etmektedir. Üst Kurul, Avrupa Düzenleyici Kurullar Platformunun (EPRA) kurucu üyeleri arasındadır. 2011 yılında Akdeniz Düzenleyici Kurullar Ağı (MNRA) Dönem Başkanı olan RTÜK, aynı zamanda Karadeniz Yayıncılık Düzenleyici Kurulları Forumunun (BRAF) Sekreteryası'nı yürütmektedir. Ayrıca 2011 yılında RTÜK öncülüğünde kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı Düzenleyici Otoriteler Forumu'nun (IBRAF) da Sekreteryası'nı yürütmektedir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin tarihi ve kültürel bağları itibarıyla Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya devletleri ve halklarını dost olarak gördüğünü, her alanda ilişkilerin geliştirilmesi yönünde güçlü bir iradeye sahip bulunduğunu vurgulayan Çıplak, şunları kaydetti:
"Bu itibarla Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak biz de üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirme adına bu tür etkinlikleri birer fırsat olarak görmekteyiz. Bu çerçevede 1-2 Mart 2018 tarihlerinde İstanbul'da düzenlenen 'Türkiye ve Japonya Tv İçeriği Ortaklık Diyaloğu Semineri" etkinliğine katıldık. Türkiye ve Japonya arasında görsel işitsel yapımlar ve yayıncılık alanında kültürel alışveriş ve iş birliğini geliştirmeyi hedefleyen bu etkinlikte, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak elimizden gelen katkıyı sunmayı hedeflemekteyiz. Bu kapsamda, yayıncılık ve yapımcılık alanlarında iş birliği imkanlarının değerlendirilmesi ve geliştirilmesine ilişkin adımlar atılmasına katkı sunmak adına yapımcı ve yayıncılarımız ve ilgili bakanlıkların temsilcileri ile buradayız. Japonya'nın Türkiye için her zaman farklı bir anlamı olmuştur. Tarihten gelen dostane ilişkilerimiz Japonya'nın Türk halkı için saygın bir ülke olarak benimsenmesini pekiştirmiştir. Bu vesileyle güçlü ve dostane bir niteliğe bürünen Türkiye-Japonya ilişkileri yıllar içerisinde düzenli bir siyasi ve kültürel diyalogla devam etmektedir."
Japonya İçişleri ve İletişim Bakanlığı (MIC) Küresel Direktörü Shoji Mihara ise Japonya-Türkiye ilişkilerinin, 1890'daki Ertuğrul faciasıyla birlikte başladığını hatırlatarak, "1985 Mart ayında İran-Irak savaşı sırasında İran tarafında mahsur kalan Japonya vatandaşları Türkiye tarafından kurtarılmış ve iki ülkenin ilişkileri sağlam bir zemine oturmuştur. Ortaklık diyaloglarıyla bugün ki toplantının da bir adım teşkil edeceğini düşünüyorum." dedi.
Türkiye ile yayın iş birliği akışı içerisinde bu ilişkileri derinleştirerek devam etme gayreti içerisinde olduklarını belirten Mihara, "Japonya İçişleri ve İletişim Bakanlığı yayıncılık içeriklerinin yurt dışı gelişimini desteklemektedir. Japonya'nın özellikle yayıncı kuruluşlarının tamamına sorduğumuz zaman herkesten çok derin bir ilgi-alaka gördük. Bu konu da hem Japonya hem de Türkiye ortak fikirde. Karşılıklı bir ticari iş birliğine girmek ve içerik konusunda da daha derinlemesine çalışmalar yapmak için önümüzde önemli bir fırsatın olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.
İki gün sürecek seminere bakanlık yetkilileri de katıldı.