Türkiye ve Çin'den Uzmanlar Neolitik Araştırmalar İçin İşbirliği Yapacak
Türkiye'deki Göbeklitepe gibi Neolitik alanlarda arkeolojik araştırmalar yapmak üzere Türkiye ve Çin'den uzmanlar işbirliği yapacak. Neolitik Kongresi'nde bir araya gelen arkeologlar, uluslararası işbirliğinin önemini ve yeni bulguları tartıştı.
ŞANLIURFA, 13 Kasım (Xinhua) -- Türkiye ve Çin'den uzmanlar, Türkiye'nin güneydoğusunda bulunan dünyanın en eski Neolitik alanlarından birinde yeni bilgiler ortaya çıkarmak için arkeolojik araştırmalarda işbirliği yapacak.
Her iki ülkeden arkeologlar 4-8 Kasım tarihlerinde Şanlıurfa'da ilki düzenlenen Dünya Neolitik Kongresi'nde bir araya gelerek Neolitik Çağ'la ilgili arkeolojik araştırmaların çeşitli yönleri üzerine görüş alışverişinde bulundu.
Tarihle iç içe olan bölge, son 12.000 yılda insan uygarlığının temelinin atıldığı dönüşüm çağlarından olan Neolitik dönemin gizemlerinin ortaya çıkarılmasında uzun zamandır önemli rol oynuyor.
Göbeklitepe ve Karahantepe gibi Neolitik alanlara ev sahipliği yapan bölgede gerçekleştirilen etkinliğe 63 ülkeden yaklaşık 1.000 akademisyen katıldı.
Bu iki bölge, arkeologlarca insan uygarlığının doğuşuna ışık tutan anıtsal heykeller ve mimari unsurların ortaya çıkarıldığı büyük "Taş Tepeler" bölgesinin bir parçası.
Bölgedeki kazıları yöneten Türk arkeolog Necmi Karul, Xinhua'ya yaptığı açıklamada "Çinli meslektaşlarımızla gelecekte Taş Tepeler Projesi'nde yeni bir işbirliği planlıyoruz" dedi.
Etkinliğe Çin'den 20 kadar arkeoloğun katıldığını belirten Karul, görüş alışverişleri sırasında sergilenen bilimsel işbirliği ruhundan övgüyle bahsetti.
Kongrede biyoarkeoloji, tarihleme yöntemleri, fiziki antropoloji ve jeoarkeoloji gibi konular ele alındı.
Çin'deki Shandong Üniversitesi'nde görevli uzman akademisyenlerden Wang Fen, Göbeklitepe'ye hayran kaldığını ifade ederek bölgenin "sahip olunan tarihsel bilgiye meydan okuyabileceğini" söyledi.
Neolitik arkeoloji alanında Çin ve Türkiye arasındaki "büyük işbirliği imkanına ve alanına" dikkat çeken Wang, arkeolojik araştırmalarda kültürler arası iletişimin değerini vurguladı.
Son dönemlerde Türkiye'nin bu bölgesinde çalışan arkeologlar, çanak çömlek öncesi Neolitik Çağ'a ait 20'den fazla alan keşfetti. Bu alanlar genellikle T şeklinde veya yuvarlak sütunlar, büyük süslü taş banklar ve karmaşık insan ve hayvan oymaları gibi anıtsal mimariye sahip.
St. Louis'deki Washington Üniversitesi Antropoloji Bölümü Dekan Yardımcısı Doçent Doktor Liu Xinyi, uluslararası işbirliğinin Doğu Anadolu'daki önemli neolitik yerleşimlerinin keşfine her zaman fayda sağladığını ifade etti.
"Uluslararası işbirliği, bir yandan yöntemlerin farklı olması, bir yandan da herkesin farklı konularda iyi olması açısından avantajlı" diyen Liu, uluslararası disiplinler arası işbirliğine duyulan ihtiyacı vurguladı.
"Uluslararası işbirliği, herkese farklı bakış açıları sağlayarak daha iyi arkeolojik sonuçlar elde edilmesini sağlayabilir. Göbeklitepe buna iyi bir örnek" diyen Liu'ya göre farklı kültürel arkaplanlara sahip olan akademisyenler daha fazla çeşitliliğe sahip bulgulara ulaşılmasını sağlayabilir.
Mezopotamya ovasına bakan ve UNESCO Dünya Mirası alanlarından biri olan Göbeklitepe, 1990'larda ortaya çıkarılmasından bu yana araştırmacıların ilgisini çekiyor. Avcı-toplayıcılar tarafından inşa edilmiş bir ritüel alanı olduğu düşünülse de bölgenin kuruluş amacı hala tartışmalı.
Bölgede 2023 yılında boyalı bir yaban domuzu heykeli ortaya çıkarıldı. Söz konusu heykel, tarih öncesi sanatta pigmentlerin kullanımını ortaya koyarken, Göbeklitepe'yi inşa edenlerin sanatsal gelişmişliğine de ışık tuttu.