Türkiye Psikiyatri Derneğinden "Bonzai" Açıklaması
Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Çalışma Birimi'nden Doç. Dr. Evren: "Ülkemizin bağımlılık politikalarının çağımız koşullarına uygun olarak oluşturulmasına ve ilgili tüm kurum ve kuruluşların sorumluluklarını ciddiyetle ele almalarına ihtiyaç olduğu bir kez daha görülmektedir"
Türkiye Psikiyatri Derneği Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Çalışma Biriminden Doç. Dr. Cüneyt Evren, ülkenin bağımlılık politikalarının çağın koşullarına uygun oluşturulmasına ve ilgili tüm kurum ve kuruluşların sorumluluklarını ciddiyetle ele almalarına ihtiyaç olduğunu savundu.
Evren, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de "Bonzai" adıyla bilinen, Sentetik Kannabinoidler (SK) ya da sentetik esrar türevlerinin beyni etkileyen, bağımlılık yapan maddeler olduğunu belirtti.
Bu maddelerin Türkiye'de 2011'den bu yana Uyuşturucu Maddelerin Denetlenmesi Hakkında Kanuna tabi olduğunu ifade eden Evren, Sentetik Kannabinoidlerin rutin madde tarama testlerinde saptanamadığını, yakın zamanda çeşitli devlet hastanelerinde bazı türlerinin taramasını yapan testlerin denenmeye başlandığını ancak henüz bu testlerin yaygın hale gelmediğini bildirdi.
Doç. Dr. Evren, açıklamasında şunları savundu:
"Çoğu hastanede halen SK kullandığını belirterek tıbbi yardım arayışına giren kişilere herhangi bir tarama test uygulanamamakta, bu durum tanı, tedavi ve hastanın tedavi sürecini takipte tıbbi ve adli açıdan zorluk yaratmaktadır. SK'den ilk haberdar olunma şekillerinden biri de bu tür maddeleri kullanan kişilerin ciddi yakınmalarla acil servislere başvurmalarıdır. SK kullanımı sonrasında kişilerde çarpıntı, göğüs ağrısı, huzursuzluk, solunum güçlükleri, kusma ve bulantı, bilinç kaybı, varsanılar ve sanrıların yanında intihar düşüncesi ya da girişimi, kendine ve başkasına zarar verici davranışlar, kalp krizi, böbrek yetmezliği ya da epileptik nöbetler gibi hayatı tehdit edebilecek belirtiler de görülebilmekte, ölüm vakaları bildirilmektedir."
Bu maddelerin bağımlılık yapıcı etkilerinin oldukça yüksek olduğuna dikkati çeken Evren, "SK'leri bırakmak isteyen kişilerin psikiyatri polikliniklerine ya da bağımlılık merkezlerine yardım başvurusunda bulunmaları, burada ayaktan ya da yataklı tedavi programlarına katılabilmeleri bağımlılık problemlerinin üstesinden gelinmesinde çok önemli bir faktördür" ifadesini kullandı.
SK kullanımının önüne geçilebilmesi, bu tür maddelere karşı şimdiden ciddi önlemler alınması için önerilerde bulunan Evren, öncelikle kolay erişimin engellenmesine, halkı doğru olarak bilgilendirecek, yönlendirecek ve koruyacak projeler oluşturulmasına ihtiyaç olduğunu bildirdi.
Sağlıklı bir tedavi uygulanabilmesi için kurumlarda SK tarama testlerinin hızla yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Evren, "Tüm bunların ışığında ülkemizin bağımlılık politikalarının çağımız koşullarına uygun olarak oluşturulmasına ve ilgili tüm kurum ve kuruluşların sorumluluklarını ciddiyetle ele almalarına ihtiyaç olduğu bir kez daha görülmektedir. Madde kullanımını ve madde kullanım bozukluğunu çağımızın ciddi bir sorunu olarak ele alıp uzun vadeli ve kalıcı devlet politikaları geliştirmeli ve gerekli önleme ve tedavi programları üretilmelidir" ifadesini kullandı. - Ankara