"Türkiye Orta Doğu'da Su Savaşına İzin Vermez"

Emrah Güney - Su Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Zekai Şen, Türkiye'nin kültürü gereği Fırat ve Dicle'nin geçtiği ülkelerin susuz kalmasına müsaade etmeyeceğini ve bölgede bir su savaşı çıkma ihtimalinin düşük olduğunu söyledi.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Şen, büyük medeniyetlerin, Dicle, Fırat, Nil Nehri ve Baykal Gölü gibi su kenarlarında kurulduğunu belirtti.

Kur'an'ı Kerim'in Enbiya Suresi'nde 'Her canlı şeyi sudan yarattık" ayetini hatırlatan Şen, "Dini bir çok durum içinde su önemini korur. Bebekler doğumun ardından su ile yıkanıyor. Mezara gitmeden önce cesetler yine su ile yıkanıyor. Hristiyanlıkta da vaftiz ediyorlar, yine su gerekiyor" diye konuştu.

-"Filistin'in kuyu açması yasak"-

Batı medyasının Orta Doğu da bir su savaşı çıkabileceğini savunduğunu aktaran Şen, bunun gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek şöyle devam etti:

"Su, uluslararası alanda yabancı güçlerin en fazla tetikleyebilecekleri bir unsur. Bir Filistin Devleti gerçeği var. Onların su kuyusu açması bile yasaktır. Yasaklayan devletin de ne olduğu ortadadır. Bu kadar barış düşünen bir dünya neden bu halkları da düşünmez. Niye- Filistin de dünyada en fazla su olan bölgelerden biri olmasına rağmen susuzluk çeken bir devlet. Onun yanındaki başka bir devlette olsa, dünya ayağa kalkar.

Türkiye'nin konumu gereği böyle bir savaş çıkacağı kanaatinde de değilim. Türkiye kültürü gereği Fırat ve Dicle'nin geçtiği ülkelerin susuz kalmasına müsaade etmez. Bu yüzden bölgede bir su savaşı çıkma ihtimali de düşüktür."

-"Suyun girdiği yerde medeniyet yeşerir"-

Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının Afrika'da su kuyuları açtıklarını hatırlatan Şen, "Afrika da su sıkıntısı olmakla birlikte Kongo nehrinde olduğu gibi suyu bol olan yerler de var. Ancak Afrika'da su sıkıntısının esas nedenlerinin biri, dünya devletlerinin soruna dair sadece 'laf olsun' diye bir şeyler söyleme ihtiyacı hissetmesinden dolayıdır" dedi.

Afrika'daki sömürücü zihniyetin bölgeye bilinçli olarak su götürmediğini ileri süren Şen, "Oraları sömüren o devletler, kendi vatandaşlarını Afrika'ya bir götürsünler bakalım, ne olacak- Suyun girdiği yerlerde medeniyet yeşerir, bilim üretilir, toplum gelişir. Birine kötülük yapmak istiyorsan da suyunu kesmen yeterlidir" ifadelerini kullandı.

-"Tasarruf bilinci oluşmalı"

Kırsal alanlardan kentlere göçün hala devam ettiğine dikkati çeken Zekai Şen, kentlerde kişi başı günlük su tüketiminin en az 150 litre olduğunu söyledi.

Tüketimin önemli nedenlerinden birinin israf olduğunu vurgulayan Şen,

"Dünyada nüfus artışı, sanayileşme, suların kirlenmesi ve su yönetiminin olmaması bağlı olarak su kaynakları gün geçtikçe azalıyor. Her insanın suyu israf etmeyecek bilince ulaşması gerekir. İstanbul'da yaşayan 13 milyon kişinin her gün bir damla, bir bardak su israfı yaptığını düşünün. Ortaya çok büyük rakamlar çıkıyor. Su bilincinin yayılması gerekiyor. Bu noktada maalesef zayıfız. Din de bile Allah, israf edenleri sevmez" şeklinde konuştu.

Yayıncı: Sabri Çelebioğlu - İSTANBUL