Haberler
Putin, açık açık tehdit etti: Sabrımız bir gün mutlaka tükenecek

Putin, ilk kez bu kadar açık tehdit etti! Sözleri yaklaşan savaşın habercisi

Genel Kurul'da gerginlik: 'Asgari ücret en düşük memur maaşından az olmamalı' dedi ortalık karıştı

'Asgari ücret en düşük memur maaşından az olmamalı' dedi ortalık karıştı

Kırıkkale'de yere çöp atanlar güvenlik kameralarından tespit ediliyor

Bir ilde daha başladı! Caddede, sokakta kamera ile takip ediliyorlar

Güran ailesinin silinen kayıtlarındaki Kürtçe konuşmalar deşifre edildi: Bunu söylersen seni koruruz

Aileden Enes'in arkadaşına: Bunu söylersen seni koruruz

Türkiye'nin Unesco Yürütme Kurulu Üyeliğine Adaylığı - Milli Eğitim Bakanı Yılmaz - Paris

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Yürütme Kurulu üyeliğine adaylığına ilişkin sorumluluk almaya hazır olduğunu söyledi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Yürütme Kurulu üyeliğine adaylığına ilişkin sorumluluk almaya hazır olduğunu söyledi.

Yılmaz, 2017-2021 dönemi için UNESCO Yürütme Kurulu üyeliğine adaylığı açıklanan Türkiye adına, Fransa'nın başkenti Paris'te devam eden UNESCO'nun 39. Genel Konferansı'nda "Ulusal Beyan"da bulundu.

Türkiye'nin, "barışın, kadın ve erkeklerin zihninde kurulması gerektiğini" savunan UNESCO'nun bu misyonunu bütünüyle desteklediğini belirten Yılmaz, bu alanda birçok çalışma yürüten kuruluşun elde ettiği büyük başarılarından bazılarını vurgulamak istediğini söyledi.

Yılmaz, UNESCO'nun sadece "2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri" arasında yer alan ve eğitime odaklanan 4. hedefin oluşturulmasına rehberlik ettiğini vurgulayarak, kız çocuklarının eğitimine öncelik verilmesini, kaliteli eğitimi, herkes için eğitimi ve dünya vatandaşlığını desteklemeye de devam ettiğini kaydetti.

UNESCO'nun uluslararası kanunların benimsenmesi ve uygulanması vasıtasıyla, kültür alanında küresel otoriteye sahip olduğunu ortaya koyduğunu dile getiren Yılmaz, kültürel mirasın korunması ve tahrip olan kültürel varlıkların restore edilmesi için yürütülen çalışmalara öncülük yaptığını söyledi.

Yılmaz, Türkiye'nin tüm önemli uluslararası yasal araçlara taraf olduğunu ve ülkedeki kültürel mirasın korunması için tüm ilgili aktörlerle iş birliği yaptığını anlattı.

UNESCO'nun kültürel varlıkların yasa dışı ticaretine karşı yürüttüğü mücadeleyi de halen sürdürdüğüne dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

"UNESCO'nun başarıları, bundan daha da geniş bir kapsama sahiptir. Ne yazık ki terörizm ve aşırılık, her türlü korku, ayrımcılık ve ırkçılık, dini ve etnik hoşgörüsüzlük, kültürel mirasın yok edilmesi, temel eğitime sınırlı erişim, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, düşük eğitim kalitesi, iklim değişimi ve temiz içme suyuna kısıtlı erişim gibi birçok sorunla halen karşı karşıyayız."

"Deneyimimizi UNESCO vasıtasıyla paylaşmaya hazırız"

Bugün UNESCO'ya her zamankinden daha çok ihtiyaçları olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "UNESCO, bu sorunlara müdahale etme yetkisine ve kapasitesine sahip olsa da kuruluşumuzun, mali kaynaklarının eridiği kritik bir süreçten geçiyor olması üzüntü vericidir. UNESCO'nun temel programını gözden geçirmenin ve önceliklerini değerlendirmenin zamanı gelmiştir. Kuruluşun bu öncelikler doğrultusunda, karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu alanlara odaklanması sağlanmalıdır. UNESCO'nun küresel, ulusal ve yerel düzeylerdeki etkisine daha fazla güven duymakla birlikte, kuruluşun özellikle de yetkin olduğu temel alanlarda marjinalleşme riskinden kaçınmaya çalışmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, UNESCO'nun yeni genel direktöründen temel beklentilerinin üye devletlerle görüşülerek bu konunun ele alınması ve kuruluşun yeniden yapılandırılması olduğunu ifade ederek, UNESCO'nun temel görevini yerine getirecek, üye devletlere daha iyi hizmet edecek şekilde yeniden düzenlenmesi ve UNESCO'nun çalışmalarının daha anlamlı ve hedef odaklı kılınması gerektiğini söyledi.

İki yıl önce başlatılan yönetişim sürecini takdir ettiklerini belirten Yılmaz, "Kuruluşun çalışmalarını daha tutarlı, etkin ve hesap verebilir kılma yönünde ilerleyerek köklü bir değişim yapılmasını arzu ediyoruz. Türkiye'nin bu sürecin arkasında olduğunu belirtmek isteriz." dedi.

Yılmaz, bu kuruluşun kurucu üyesi ve güçlü bir savunucusu olarak, UNESCO'nun bugün karşılaşılan bazı güçlüklerin üstesinden gelebilecek özel konumda bulunduğuna inandıklarını kaydederek, "UNESCO'nun çabalarına daha fazla destek vermek amacıyla 2017-2021 yılları arasındaki dönem için Yürütme Kurulu üyeliğine adaylığımızı koymaya karar verdik." ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, şunları dile getirdi:

"2005'ten bu yana Yürütme Kuruluna üye olmasak da bu dönemde de UNESCO'nun aktif bir üyesi olarak önemli komitelerinde yer aldık ve ilgili hükümetler arası programlar kapsamında çalışmalar yürüttük. Kritik bir dönemde kuruluşa mali destek ve uzman desteği de sağladık. Günümüzde eğitim alanında karşılaşılan güçlüklerle daha iyi mücadele edebilmek için eğitim sektöründe bir dizi yerel reforma imza attık.

Başarılarımızdan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum. 7-17 yaş grubundaki çocuklar arasındaki okullaşma oranını sadece 8 yıl içinde, yüzde 81'den yüzde 90'a çıkardık. Bir yandan kız çocuklarımızın eğitimi üzerine odaklanırken diğer yandan ülkemizdeki düşük gelirli kişilerin kaliteli eğitime erişimini sağlamak için yoğun çaba gösteriyoruz."

Geleneksel yaklaşımların ötesine geçen yeni bir müfredat hazırladıklarını kaydeden Yılmaz, "Aktif öğrenme yöntemlerinin kullanıldığı bu müfredat kapsamında, öğrencilerin analitik ve yaratıcı düşünme becerilerini, sorun çözmeye yönelik yaklaşımlarla geliştirmeyi amaçladık. Eğitim sektörünün fiziksel altyapısına ve yazılım altyapısına yatırım yapması için özel sektörü de teşvik ettik." diye konuştu.

Yılmaz, söz konusu çalışmaların eğitim sisteminin küresel toplumla bağlantısını arttırmak için yürüttükleri faaliyetler kapsamında yer aldığına işaret ederek, "Bu deneyimimizin iyi bir örnek teşkil ettiğine inanıyoruz ve deneyimimizi UNESCO vasıtasıyla paylaşmaya hazırız." dedi.

"619 bin mülteci çocuğu okul sistemimize dahil ettik"

Suriye krizinden bu yana vatanlarından ayrı düşen savaş mağdurlarına da kapıları açtıklarını ifade eden Yılmaz, bugün Suriye'den gelen 3 milyonu aşkın kişiye ev sahipliği yaptıklarını, Türkiye olarak kendi kaynaklarını kullanarak mültecilere barınma, güvenlik ve sağlık hizmeti sağlamasının yanı sıra okul çağındaki çocuklara eğitim hizmeti de sunduklarını dile getirdi.

Yılmaz, "Halihazırda Türkiye'de okul çağında bulunan Suriyeli ve Iraklı mültecilerin sayısı 976 bin 200'dür. 619 bin mülteci çocuğu okul sistemimize dahil ettiğimizi gururla söyleyebiliriz. Biz üzerimize düşeni yaptık ve insani yardım sorumluluğumuzu yerine getirmeye de devam edeceğiz. Türkiye'deki mültecilerin eğitimlerinde UNESCO ile iş birliği yapmış olmaktan da memnuniyet duyuyorum." diye konuştu.

"Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi Sözleşmesi"ni imzalamak için gereken iç onay sürecini tamamladıklarını duyurmaktan da mutluluk duyduğunu ifade eden Yılmaz, bu konuda UNESCO Sekreterliğine kısa süre içinde resmi bildirimde de bulunacaklarını açıkladı.

Yılmaz, "Türkiye, Yürütme Kurulu üyesi olarak sorumluluk almaya hazırdır. Karşılaşacağımız güçlüklerin üstesinden kararlılıkla gelmeye ve yeni genel direktörümüzün rehberliğinde hep birlikte çalışmaya hazırız. UNESCO'nun güçlü yönlerini, hep beraber, daha da geliştirmek istiyoruz." şeklinde konuştu.

Bu zor ve sıkıntılı dönemde UNESCO'yu başarılı şekilde yönettiği için İrina Bokova'ya da teşekkür eden Yılmaz, kuruluşu ayakta tutmak için çok çaba gösterdiğini söyledi.

UNESCO Yürütme Kurulu

Paris'te devam eden UNESCO'nun 39. Genel Konferansı'nda yürütme kurulu üyeleri ve genel direktör seçiliyor.

Yürütme kurulu, 58 üye ülkeden oluşuyor. 4 yıllığına seçilen ve yılda iki defa toplanan kurulda UNESCO'ya ilişkin karar alma süreçlerine dair görüşmeler yapılıyor.

Türkiye adına yürütme kuruluna 1946-1949'da Reşat Nuri Güntekin, 1949-1951'de Ahmet Kutsi Tecer, 1958-1966'da Prof. Dr. Bedrettin Tuncel seçilmişti.

Genel konferansta yürütme kurulu üyeliğine seçilmesi durumunda Türkiye, 195 üye ülkeden karar alıcı mekanizmada yer alan 58'i arasına girecek. Böylece Türkiye, küresel eğitim, bilim ve kültür politikalarını daha yakından izleyebilme ve karar alıcı mekanizmada yer almak suretiyle bunlara doğrudan katkıda bulunabilme imkanına sahip olacak.

Türkiye, UNESCO ideallerine güçlü inancıyla ve örgütün oynadığı rolün daha da güçlendirilmesini sağlamak amacıyla 2017-2021 dönemi için yürütme kurulu adaylığını açıklamıştı.

Türkiye'nin Unesco Yürütme Kurulu Üyeliğine Adaylığı - Milli Eğitim Bakanı Yılmaz - Paris
Kaynak: AA / Güncel
title