Türkiye'nin Türk Dünyasına Etkisi" Konferansı
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Konferanstan dinleyici görüntüleri- Azerbaycan Kadın Hukukları Müdafaa Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hanım Halilova'nın konuşması- Konuşması sonunda hediye verilmesi 2. Maturidi Yesevi Otağı Kurultayı 2. Maturidi Yesevi Otağı Kurultayı kapsamında "Türkiye'nin Türk Dünyasına Etkisi" konferansı düzenlendi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Konferanstan dinleyici görüntüleri- Azerbaycan Kadın Hukukları Müdafaa Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hanım Halilova'nın konuşması- Konuşması sonunda hediye verilmesi 2. Maturidi Yesevi Otağı Kurultayı 2. Maturidi Yesevi Otağı Kurultayı kapsamında " Türkiye'nin Türk Dünyasına Etkisi" konferansı düzenlendi.Azerbaycan Kadın Hukukları Müdafaa Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hanım Halilova, Safranbolu ilçesinde bir çay bahçesinde düzenlenen konferansta, Sovyetler'e karşı mücadele veren ilk kadın olduğunu söyledi.Sovyetler'e karşı mücadele vermenin kolay olmadığını ifade eden Halilova, "Sovyetler bizim dinimizi yasakladılar, camilerimizi kapattılar ve ezan sesini susturdular. Türkiye, Türk ve İslam dünyasında tek önemli devlettir. 1937 yılında insanlarımızı sürgüne gönderdiler. Sibirya ve Kazakistan'ın çöllerinde aydınlarımızı kurşuna dizdiler. Biz 1974 yılında radyoyu açtık, radyodan Bülent Ecevit'in sesi vardı. Türk ordusu Kıbrıs'a indi. Biz ağladık, birbirimizi kucakladık. O bize güç verdi" diye konuştu. Türkiye'nin Türk dünyası için çok önemli olduğunu vurgulayan Halilova, "Türk dünyasında jeopolitik ve stratejik olarak büyük bir önemi var. O nedenle bütün baskılar Türkiye üzerine olacaktır. Azerbaycan'da din ve Türklük bize yasaktı. Bazen müsamaha vardı. Bizi parçalamak için 'sen Şii'sin sen Sünni' diye Şii kızlara Sünni erkekleri vermiyorlardı. Bunların hepsi Türk. Ama bu bir metottu" değerlendirmesinde bulundu.Rusların sıcak denizlere inme planı olduğunu anlatan Halilova, şöyle konuştu: "Rus Çarı Deli Petro, 'Ne yapacaksanız yapın Ruslar sıcak denize inecektir ve İstanbul bizim merkezimiz olacaktır' diyordu. Burada 5 bin şehit verdiler ama koministi buraya sokmadılar. Koministler buraya girseydi sizin de dininiz ve Türklüğünüz yasaklanacaktı. Sizde de camiler kapanıp ezan sesleri susturulacaktı. Azerbaycan'da Sovyetler bir makama temiz Türk'ü koymazdı. Hanımı ya Ermeni ya Rus olacaktı. Ona göre de bizim erkekler ya Rus'la ya da Ermeni'yle evlenirdi ve kızlarımız Müslüman olmazsa evlenmiyorlardı.Türkiye'nin birçok erkeği Rus kızlarıyla evleniyor. Bursa'ya, Bodrum'a, Antalya'ya, Ankara'ya gidin ne oldu hepsi onlarla evleniyor. Bu bilinçlidir, asimilasyon yapmak için bu Türkiye'nin başına bela getirecektir. Annesi Ermeni, Rus olan çocuk Karabağ'da savaşır mı? Aynı şey Türkiye'nin başına bela olacaktır."Konferansın sonunda Osmangazi Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Niyazi Çapa, Halilova'ya, Eski Kültür ve Turizm Bakanı Namık Kemal Zeybek'e ve Maturidi Yesevi Otağı İlmi ve Kelami Araştırmalar Derneği Genel Başkanı Oktay Acar'a çeşitli hediyeler verdi.