Türkiye'nin Su Ayak İzi Hesaplandı
Su Yönetimi Genel Müdürü Kınacı: "Türkiye su zengini bir ülke olmadığı gibi tersine su sıkıntısı çekmeye aday bir ülkedir" "Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve yönetimi Türkiye için çok önemlidir.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Cumali Kınacı, Türkiye'nin su zengini olmadığı gibi tersine su sıkıntısı çekmeye aday bir ülke olduğunu belirterek, "Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve yönetimi Türkiye için çok önemlidir. Bu kapsamda, Türkiye'nin su ayak izi dikkatle incelenmeli ve değerlendirilmelidir" dedi.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)-Türkiye'nin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı işbirliği ve Unilever-OMO desteğiyle hazırladığı Türkiye'nin Su Ayak İzi Raporu kamuoyuyla paylaşıldı.
Kınacı, raporun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, su verimliliğinin ana kavramlarından birisinin de su ayak izi olduğunu belirtti.
Su ayak iziyle birim (ülke, kişi, sektör, birim ürün vesaire) başına su tüketiminin kastedildiğini ifade eden Kınacı, bu kavramın dünyanın ticari faaliyetlerini büyük ölçüde etkileyeceğini vurguladı.
- Havza bazındaki hesaplamalarına altlık oluşturacak
Kınacı, Türkiye'nin su zengini olmadığı gibi tersine su sıkıntısı çekmeye aday bir ülke olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve yönetimi Türkiye için çok önemlidir. Bu kapsamda, Türkiye'nin su ayak izi dikkatle incelenmeli ve değerlendirilmelidir. Ülkenin su ayak izinin azaltılması amacıyla yürüttüğümüz çalışmalardan biri de Türkiye'nin Su Ayak İzi Projesi'dir. Projenin temel amacı, su kaynaklarının miktar ve kalite anlamında maruz kaldığı tehditlerin altını çizmek ve mevcut ekonomik faaliyetleri su kaynaklarına bağlı olarak sürdürülebilir kılmak için politika geliştirmektir. Projeyle Türkiye'de doğrudan ve dolaylı su kullanımı belirlenmiş, ithalat ve ihracat faaliyetleri sonucunda oluşan su tüketim değerleri belli bir kritere göre analiz edilmiş ve suyun ekonomi içerisindeki rolü ortaya konulmuştur. Proje havza bazında su ayak izi hesaplamalarına da altlık oluşturacağı için bir başlangıç projesi olarak görülebilmektedir."
-"Su sorunu bölgesel ve küresel ölçekte değerlendirilmeli"
WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak da dünyada su kaynaklarına yönelik artan talebin dünyanın hemen her yerinde göze çarptığını söyledi.
Su kaynaklarının akılcı kullanımının yaşamsal önem taşıdığını dile getiren Baştak, akılcı kullanımın ön koşulunun da su kaynaklarını korumak ve iyi yönetmek olduğunu bildirdi.
Baştak, mevcut üretim, tüketim ve uluslararası ticaret şekillerinin, nehir havzalarını ilgilendiren yerel bir konu olarak görülen su sorununu, bölgesel ve küresel ölçekte değerlendirilmesi gereken bir zemine taşıdığını anlattı.
İngiltere'de yaşayan insanların dolaylı olarak Hindistan'daki hidrolojik sistemler üzerinde etkisi olabileceğini örnek gösteren Baştak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Su kaynakları üzerindeki etkimiz içtiğimizden, gördüğümüzden veya dokunduğumuzdan çok daha fazla. Bugün Türkiye'de yaşayan bir bireyin günlük su kullanımı, sanal su hesaba katıldığında 5 bin 416 litreye kadar çıkıyor. Her gün tükettiğimiz gıdalar, giydiğimiz tişört veya kullandığımız cep telefonu bir akarsu havzasındaki su kullanılarak üretiliyor. Bu anlamda, suyun tarımsal ve endüstriyel ürünlerdeki gizli boyutuna bakarsak, su ayak izi değerlendirmesi, sadece yaşam biçimimiz için ne kadar su gerektiğinin tam bir resmini çizmekle kalmıyor; ekonomimizin su kaynaklarıyla ilişkisini hem mekansal hem de zamansal boyutlarıyla anlamamızı sağlıyor."
-"Su kaynakları hakkında yeni bir tartışma başlatmayı umuyoruz"
Baştak, karar vericiler, yöneticiler ve duyarlı bireyler olarak herkesin suyun yönetiminin sosyal ve çevresel sonuçları üzerinde sorumluluğu bulunduğuna işaret etti.
Su kaynaklarının iyi yönetiminin ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması için bu kaynakları kullanan herkesin ortak hareketinin önem taşıdığını kaydeden Baştak, "Rapor ile suyun ekonomi üzerindeki rolünü ortaya koyarak su kaynakları hakkında Türkiye'de yeni bir tartışma başlatmayı umuyoruz. Artık bu kıymetli kaynağı kullanma ve yönetmedeki geleneksel kalıplar hakkında düşünmenin, bunları geliştirmenin zamanı geldi. Türkiye'nin Su Ayak İzi Raporu, suyun çok yönlü doğasını anlamamızı sağlayacak ve yaşam kaynağımızı yönetmenin yeni yollarını bulmamıza destek olacaktır" ifadelerini kullandı.
-Su ayak izi ve sanal su nedir?
Su ayak izi, mal ve hizmetlerin tüketimi ve üretimi için kullanılan doğrudan ve dolaylı su miktarının tanımında kullanılıyor. Sanal su ise üretim için gerekli su miktarının hacim olarak ifade edilmesi anlamına geliyor.
-Türkiye'nin Su Ayak İzi Raporu hakkında
Suyun ekonomi içerisindeki rolünün daha iyi anlaşılmasını sağlayan "su ayak izi" kavramını gündeme getiren rapor, Türkiye'de üretim ve tüketim döngülerinde kullanılan suyun bilinmeyen hikayesini anlatıyor.
Ülkenin su ayak izini ve sektörlere göre bileşenlerini ortaya koyan çalışma, üretim ve tüketimde kullanılanın yanı sıra Türkiye'nin ithalat ve ihracatındaki su hacmini inceleyerek ekonomideki su akışını gösteriyor.
Rapora göre, Türkiye'de üretimin ve tüketimin su ayak izinin büyük bir kısmı ülke içerisindeki su kaynaklarıyla ilişkili. Türkiye su yoğun ürünler ihraç ve ithal ediyor. Sanal su bütçesi ise denk. Çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik, su kaynaklarının akılcı kullanımına ve iyi yönetimine bağlı.
Türkiye'de gerçekleşen üretim ve tüketimin neredeyse yüzde 80'inin sınırları içerisindeki su kaynaklarına dayandığını ortaya koyan rapor ayrıca, Türkiye olarak üretiminde ve uluslararası ticaretinde kritik öneme sahip olduğumuz buğday, pamuk, şeker pancarı, fındık, kuru kayısı gibi ürünlerin kapsamlı değerlendirmelerini de içeriyor.
Tatlı su kaynaklarının sürdürülebilir yönetiminin, ülke ekonomisini doğrudan etkilediğine işaret eden çalışma, tarımsal üretimin yüzde 89 ile Türkiye'nin su ayak izinde en büyük paya sahip olduğunu da ortaya koyuyor. - Ankara