Türkiye'nin Kamu Diplomasisi ABD'de Kitaplaştı

LOS Türkiye'nin kamu diplomasisi, Güney California Üniversitesi (USC) Annenberg İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Philip Seib ve California Üniversitesi'nde uzman araştırmacı olarak görev yapan Dr. Senem Çevik tarafından derlenen kitapla ABD'deki okurlarla paylaşıldı.

Palgrave Macmillan Yayınevi tarafından Amerika'da satışa sunulan kitap Türkiye'nin uluslararası kamuoyuna ulaşma stratejisinin bir parçası olan kamu diplomasisi araçlarını mercek altına alıyor.

" Türkiye'nin Kamu Diplomasisi" adlı kitap, Türkiye'nin ABD, NATO, Ortadoğu ve Asya ile etkileşimini irdeliyor. Türkiye'nin insani yardım politikaları, Çözüm Süreci ve Ermeni açılımı da birer alt başlık olarak kamu diplomasisi uygulamaları kapsamında kitapta yer buluyor.

Prof. Philip Seib, kitapla Türkiye'nin fark edilmeyen potansiyeline dikkati çekmek istediklerini belirterek, "Türkiye jeopolitik konumu itibarıyla oldukça önemli bir ülke ancak bu potansiyeline rağmen insanlar Türkiye'yi yeterince tanımıyor. Ülke olarak bölgesel ve hatta global etkisi göz önüne alındığında, yeterince bilinmemesi bir çelişki. Bu kitapla biz Türkiye'nin bu potansiyelinin farkında olduğumuzu ve Türkiye'nin hikayesini kamu diplomasisi yoluyla dünyaya anlatmasının önemli olduğunu göstermek istedik" dedi.

"Türkiye olağanüstü bir cevher"

Türkiye'nin insani yardım konusunda yaptıklarının küçümsenemez olduğunu kaydeden Seib, "Dünya Türkiye'nin sınırlarını açarak koruma altına aldığı sığınmacıları konuşmalıyken, başka hikayelerin öne çıktığını görüyoruz. Bu noktada Türkiye'nin ne istediğini, nasıl tanınmak istediğini netleştirmesi gerekiyor. Türkiye'nin kamu diplomasisini etkili bir araç haline getirmesi için bölgedeki meselelere yaklaşımı konusunda kesin tavrını ortaya koyması şart. Türkiye NATO üyesi bir ülke olarak gerek Avrupa ve Ortadoğu arasındaki köprü rolüyle gerekse jeopolitik ve kültürel etkisiyle ne yapmak istediğini iyi bilmeli" şeklinde konuştu.

Türkiye'yi özellikle kültürel potansiyeliyle olağanüstü bir cevher olarak tanımlayan Seib, akademik değişim programları, kültürel zenginlikleri tanıtan uluslararası etkinlikler ve sanatçı aktivitelerinin dünyada pozitif Türkiye algısının yerleştirilmesinde büyük yarar sağlayacağını vurguladı.

"TİKA ve AFAD önemli çalışmalar yapıyor"

Senem Çevik de konumu itibarıyla Türkiye'nin Ortadoğu ve Avrupa'ya yakınlığı, bu kültürlerle tarihsel bağı ve ortak paydaları düşünüldüğünde, küresel anlamda farklı kitleleri bir araya getirecek ciddi bir potansiyele sahip olduğunu dile getirerek, kamu diplomasisinin hem var olanı paylaşmak hem de yeni kazanımlar edinmek adına güçlü bir araç olduğunu anlattı.

Dünyaya anlatılmak istenen yeni Türkiye imajı ya da kimliğinin gerçek ve tanınır olabilmesinin devlet tarafından hayata geçirilen projelerle doğrudan ilgili olduğunu vurgulayan Çevik, Türkiye'nin bu anlamda birçok pozitif adım attığını belirterek, "Türkiye'nin sığınmacı krizindeki yaklaşımı ve Suriyeli sığınmacılara cömertçe kucak açması bunun en güzel örneği oldu" dedi.

Türkiye'nin kamu diplomasisi aktörlerine de dikkati çeken Çevik, "Gerçekte Türkiye'nin henüz keşfedilmemiş müthiş bir potansiyeli var. TİKA, AFAD gibi birçok kurum kamu diplomasisinin inşası için önemli çalışmalar yapıyor. Ancak bu çalışmaların yeterince öne çıkması için kamu diplomasisi alanında araştırmalar yapılması, dış dünyanın Türkiye algısının derinlemesine analiz edilerek ülkenin yumuşak güç kaynaklarından nasıl faydalanabileceğinin belirlemesi gerekiyor" diye konuştu.

Kamu diplomasisinin sadece bu alana yatırım yaparak inşa edilecek bir husus olmadığını söyleyen Çevik, "Türkiye, Suriye meselesinde söz sahibi olduğunu, sığınmacılara gerçek anlamda sahip çıkan ve bu konuda ciddi paralar harcayan neredeyse tek ülke olma avantajıyla farklı platformlarda dillendirmeli ve kendisini anlatmada bir vesile haline getirerek güçlü bir iletişim kurmalı" yorumunda bulundu.

"Türk dizi yıldızları kamu diplomasisinde önemli"

Türk dizilerinin Ortadoğu ve Latin Amerika başta olmak üzere giderek yayılan etkisi dikkate alındığında kamu diplomasisi için müthiş bir fırsat sunduğu söyleyen Çevik, özellikle Latin Amerika ülkelerinde insanların çocuklarına Türk oyuncuların isimlerini verdiklerini, yine bu ülkelerde magazin programlarının Türk oyuncuların hayatlarını yakından takip ederek izleyiciyle paylaştığını anlattı.

Çevik, Türk kamu diplomasisi adına önemli bir fırsat sunan bu ilgi ve hayranlığın "aktör-aktrist diplomasisi" gibi bir alan üzerinden bu ülkelerde Türkiye tanıtımının aktif ve etkili hale getirilmesinde kullanılabileceğine işaret ederek, "Neden Türkiye'nin de bir Angelina Jolie'si olmasın, Türkiye'nin mesajını dünyaya taşımasın, bunun için bir engel yok" şeklinde konuştu.