Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Şen, Türkiye-Mısır ilişkilerini değerlendirdi Açıklaması
Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, Türk yatırımcıların Mısır pazarına girişini olumlu karşıladıklarını belirterek, iki ülke ekonomisinin birçok sektörde "kazan-kazan" ilkesine dayalı bir stratejiyle birlikte büyümesinin her iki ülke için de faydalı olacağına inandığını ifade etti.
Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, Türk yatırımcıların Mısır pazarına girişini olumlu karşıladıklarını belirterek, iki ülke ekonomisinin birçok sektörde "kazan-kazan" ilkesine dayalı bir stratejiyle birlikte büyümesinin her iki ülke için de faydalı olacağına inandığını ifade etti.
Büyükelçi Şen, Türkiye ile Mısır arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler, Serbest Ticaret Anlaşması'nın genişletilmesi, turizm ve yatırım fırsatları ile Gazze'ye insani yardım konusunda iş birliği gibi konularda AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ile Mısır arasındaki ekonomik ilişkilerin önemine vurgu yapan Büyükelçi Şen, iki ülke arasında 2000'li yıllardan itibaren yürürlükte olan Serbest Ticaret Anlaşması'nın genişletilmesi gerektiğini belirtti.
Şen, "Serbest Ticaret Anlaşması, ikili ticaretin ana omurgasını oluşturuyor ve bu anlaşma sayesinde iki ülke arasında mallar herhangi bir gümrük vergisi olmaksızın ticarete konuluyor. Türk-Mısır modern tarihinde ticaret hacmi olarak 9 milyar doları aşarak bir rekora imza atmış olacağız. Eğer mevcut ivmeyle devam edersek zaten 15 milyar dolarlık hedefimize 5 yıl içerisinde ulaşacağız." dedi.
"Kazan-kazan ilkesi, iki ülkeye de fayda sağlayacak"
Arz sıkıntıları nedeniyle Mısır'dan LNG ithalatının 2024 yılı için önemli bir kalem olarak yer almadığını belirten Şen, şunları söyledi:
"Türkiye'nin enerji güvenliğinde LNG çok önemli bir yer tutuyor. ve hatta bunu biz doğrudan Mısır'dan temin etmek istiyoruz. Uluslararası spot piyasalardan değil.
Türkiye'nin enerji, yani LNG'yi gaza dönüştürme kapasitesi de çok yüksek. Hatta Avrupa'da en ön sırada yalıyor kapasite olarak. Dolayısıyla eğer Mısır'ın LNG arz imkanı tekrar eski dönemlere hatta daha da ilerisine gidebilirse LNG'yi almaya da çok ciddi miktarlarda 1,5-2 milyar dolar diye söz edebiliriz."
Mısır'ın sağladığı uygun iş gücü maliyetleri sayesinde Türk şirketlerinin burada karlılıklarını koruyarak faaliyet gösterdiğini belirten Şen, "Mısır ve Türkiye ekonomilerinin "kazan-kazan" ilkesine dayalı bir stratejiyle birlikte büyümesinin her iki ülkeye de fayda sağlayacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Turizm ve yatırım sektörlerindeki potansiyel
Turizm ve yatırım sektörlerinde de büyük potansiyel gördüğünü ifade eden Şen, "Özellikle turizmde Mısır'dan Türkiye'ye 344 bini (turist) görmüştük bundan önceki yıl. Bu açıdan baktığımızda Mısır'dan Türkiye'ye turist sayısının 5 yıl içerisinde rahatlıkla 500 bine ulaşabileceğini söyleyebiliriz." diye konuştu.
Mısır'ın Afrika, Arap ülkeleri ve ABD gibi pazarlara yönelik serbest ticaret anlaşmalarından yararlanmak isteyen Türk yatırımcılar için önemli fırsatlar sunduğunu dile getiren Şen, şöyle devam etti:
"Mısır, Arap, Afrika, Avrupa ve Latin Amerika ülkeleriyle kapsamlı ekonomik entegrasyon anlaşmalarına sahip. Ayrıca ABD'ye tekstil ürünlerinin girişini kolaylaştıran nitelikli sanayi bölgeleri düzenlemeleri bulunuyor. Bu çerçevede, Türk fabrikaları Mısır'da ürettikleri tekstil ürünlerini gümrüksüz bir şekilde Amerikan pazarına sokabiliyor. Bu firmalar Türkiye'deki faaliyetlerini bu şekilde destekleyip Türkiye'de katma değeri yüksek veya markaya yönelik ürünlere daha fazla odaklanabiliyorlar."
Mısır'da da ciddi müteahhitlik kapasitesi bulunduğunu, Türkiye'nin de bu sektörde dünyada ilk üçte yer aldığını ifade eden Şen, iki ülkenin müteahhitlik şirketlerinin Afrika'da ve Asya'da çeşitli ortaklık modelleriyle büyüyebileceklerine inandığını ifade etti.
"Türkiye'nin her coğrafyadaki mağduriyetlere hassasiyeti var"
Mısır Büyükelçisi Şen, "Türk ekonomisinin Mısır'a teknoloji anlamında, sanayi kapasitesi anlamında verebileceği çok büyük katkılar var. Mısır'ın da yetişmiş insan gücüyle, altyapısıyla, diğer pazarlara erişimiyle ve sahip olduğu ciddi sanayi kapasitesiyle vereceği şeyler var." değerlendirmesinde bulundu.
Gazze'deki insani krize de değinen Şen, "Türkiye olarak, biz halkımızın bu hassas Filistin meselesine, yalnızca Filistin meselesi değil, Sudan'da, Somali'de, mağdur ve mazlumların yaşadığı her coğrafyada, insanlığın her kesiminde, her toplumda, her ülkede yaşanan mağduriyetlere, yoksulluklara karşı bir hassasiyeti var." ifadelerini kullandı.
Şen, "Filistin-Gazze Savaşı'nda da yaşanan acı, kayıp ve mağduriyetler karşısında halkımız, derneklerimize, Kızılay'ımıza, AFAD'ımıza karşı büyük bir teveccüh gösterdi ve şartlı bağışlar yaptı. Bunun neticesinde Mısır'ın bize sağdığı imkandan, lojistik destekten, yaptığı işbirliğinden, istifadeyle biz Mısır üzerinden arka arkasına gemi göndermeye başladık." dedi.
Ana tedarikçi ve komşu Mısır hariç tutulduğunda Türkiye'nin gönderilen insani yardımlar noktasında ilk sırada yer aldığını belirten Şen, Mısır makamlarının da çok ciddi iş birliği yaptığını ve destek olduğunu söyledi.
Refah sınır kapısındaki İsrail işgali nedeniyle insani yardımların yapılamadığını söyleyen Büyükelçi Şen, şunları kaydetti:
"Bu bizi çok üzüyor, derneklerimiz de mağdur duruma geldiler. Çünkü bağışçılarının arzuları doğrultusunda bu bağışlarını gemilerle, uçaklarla, Mısır'dan karayoluyla tedarik ederek tırlarla göndermek istiyorlar. Ellerinde imkanları var ama bunların durması hem halkımız hem de derneklerimizi gerçekten üzdü."
"Gazze'de daha etkin bir BM mekanizmasına ihtiyaç duyuluyor"
Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Şen, Gazze'ye yardım götüren Türk derneklerinin yaşadığı sıkıntılara ilişkin, "Derneklerimizi epey mağdur etti. Ancak Mısır'ın politikası, tutumu da haklı. Yardım gönderecek ama İsrail'in meşruiyetine izin vermek istemiyor. Yani oradaki varlığı gayrimeşru, ki doğrudur, haklıdır. Dolayısıyla İsrail'in Refah Sınıf Kapısı'ndan çekilmesi gerekiyor. Orada Filistin bayrağının dalgalanması gerekiyor ve bölgenin Filistinlilerin yönetimine tekrar geçmesi gerekiyor." dedi.
Büyükelçisi Şen, "Keza Philadelphi-Selahaddin Koridoru içinde aynı şey söz konusu. Mısır bu konuda tutumunda net ve bu konuda da haklı. Biz de Mısır'ın bu haklı tutumunu destekliyoruz." ifadesini kullandı.
BM mekanizmasının Gazze'de yardımların ulaştırılmasına anlamlı bir katkıda bulunamadığını, daha etkin, doğru ve dünyadaki iyi uygulama örneklerini dikkate alan bir BM mekanizmasına ihtiyaç duyulduğunu belirten Şen, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye bu konuda önümüzdeki dönemde çok etkili, aktif bir rol üstlenecektir ve çabalarını yoğunlaştıracaktır. Asıl mesele, Birleşmiş Milletler ve İsrail'i etkin, daha etkili, anlamlı bir BM mekanizmasına ikna etmek. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bu konuda anlamlı, dolu, yeni bir karar alması. Dolayısıyla mevcut BM mekanizması kesinlikle etkili değil, sahada öyle ciddi bir fark yaratmıyor. Uluslararası toplum, Gazze'ye anlamlı etkili ve yeterli insani yardımın ulaştırılması için harekete geçirilmeli."