Türkiye'nin İlk Sürücüsüz Aracı

Türkiye'nin ilk sürücüsüz aracı 'Okanom'u geliştiren Okan Üniversitesi, akıllı ulaşım teknolojilerini tüm yönleriyle masaya yatırdı. 'Akıllı Ulaşım ve Otomotiv Teknolojileri Çalıştayı'na katılan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, toplantı sonrasında Okanom'u test etti.

İş dünyasına en yakın üniversite vizyonuyla çalışmalarını sürdüren Okan Üniversitesi, alanında uzman isimlerin katılımlarıyla ele aldığı sektörler arasına otomotivi de ekledi. Türkiye'nin ilk sürücüsüz aracı 'Okanom'u geliştiren Okan Üniversitesi, bu alandaki çalışmalarını ilerleterek çevresini 3 boyutlu olarak tanıyabilen araç sistemlerini geliştirmeyi hedefliyor.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın katılımlarıyla gerçekleştirilen Akıllı Ulaşım ve Otomotiv Teknolojileri Çalıştayı'nda, Avrupa'daki akıllı ulaşım sistemleri ile ilgili çalışmalar, stratejiler, uygulama planları masaya yatırıldı. "Avrupa Akıllı Ulaşım Teknolojileri Ağı, ERTICO" temsilcisi ve Almanya'nın önemli bir araştırma merkezi olan Fraunhofer Enstitüsü bu konuda yürütülmekte olan araştırma planları hakkında bilgiler verdiği çalıştaya, Ford, TOFAŞ ve Siemens yetkilileri de katıldı.

"Okan Üniversitesi'ne gelmeyi borç bildim"

Çalıştaya katılan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'deki üniversitelerin geldikleri noktanın takdire değer olduğuna dikkat çekerek, "Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan ve eğitimci kadrosuna böylesine güzel bir üniversiteyi var ettikleri için teşekkür ediyorum" dedi. Geçmişten bu yana 'üniversite-sanayi' işbirliğinin konuşulduğunu hatırlan Çağlayan, "ASO Başkanı olmadan önce, 1987'li yıllarda sürekli olarak üniversite-sanayi işbirliği komisyonu kurulurdu ama bu lafta kalırdı. Üniversitelerin sanayiye kapı açma niyeti yoktu. Sanayicilerde üniversitelere 'eyvah bunlar para tırtıklayacak' gözüyle bakarlardı" diye konuştu. Okan Üniversitesi tarafından hayata geçirilen Okanom projesinin Türkiye için çok önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eskiden bir üniversite çıkacak 'insansız oto' yapacak. İşin gücün yok mu diye sorarlardı adama. Ben gittiğim her yerde gençlere 'Allah aşkına icat çıkarın' diye yalvarıyorum. Bu anlamda Okan Üniversitesi'ne gelmeyi bir borç olarak gördüm. Amerika'da Silikon Vadisi'nde sürücüsüz araç yapacaklarını duymuştum. Bekir Okan'da bana bunu söyleyince çok mutlu oldum. Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz. Bunu yapanları kutlamaktan şeref onur duyarım. Arayıp da bulamadığım bir şey."

"Kiribati'ye de ihracat yapacağız"

Türkiye'deki işsizlik probleminin temel sebebini mesleksizliğe bağlayan Bakan Çağlayan, geçmiş dönemlerde üniversitelerden mezun olanların kendi işlerini yapmak yerine, asgari ücretle çalışabilmek için arayışlara girdiğinin altını çizdi. Üniversitelerin ihtiyaçları araştırmadan mezunlar verdiğini söyleyen Çağlayan, sanayinin ihtiyaçlarına ve Türkiye'nin gelecek stratejisine bakılmadığına vurgu yaptı. Türkiye'nin 2023 yılı ihraç hedefinin 500 milyar dolar olduğunu belirten Çağlayan, "500 milyar dolar mal ihracatını bal gibi yaparız. Ben ekonomi, üretim, yatırım, istihdamı mektepte okumadım. Her anını yaşadım, çıraklıktan geldim. Önümüzde stratejimiz var. Neden çıkmayalım bu rakamlara? Artık hamallık yapmayacağız, karar verdik. Dünyada ihracat yapmadığımız tek bir yer var. Kesin karar verdik. Kiribati diye bir ada ülkesi. Tek orası kaldı. 20 binden fazla ürün çeşidiyle ihracat yapıyoruz. Buraya da gireceğiz" açıklamasında bulundu.

"Markalaşmalı, yüksek teknolojiye odaklanmalıyız"

İhracat hedeflerine ulaşabilmek için sürekli çalıştıklarını bildiren Çağlayan, bakanlık bünyesinde 1 kg'lık ihracatın ne kadara geldiğine dair bir çalışma yaptıklarını açıkladı. Geçtiğimiz yıl Türkiye'nin ihracat rakamının 135 milyar dolar, ürün çeşitliliğinin ise 20 bin olduğunu hatırlatan Çağlayan, "Toplam ihracatımız 90 milyon ton olmuş. Yani 1 kilogram ihracatımız 1.46 dolar. Bu rakam Almanya'da 4.1 dolar, Japonya'da 3.5 dolar, Kore'de ise 3 doların üzerinde. 2023 yılında ihracatımızı 500 milyar dolara çıkartmak istiyorsak tonajı da 3'e katlamamız gerekiyor. Yani 300 milyon ton. Mal ihracatıyla bu rakama ulaşmak çok zor" dedi. 2023 hedeflerine ulaşabilmek için marka ve ileri teknoloji ürünleri yaratılması gerektiğini bildiren Çağlayan, şunları kaydetti:

"Turquality projemizde ihracat rakamlarını çıkarttık. Türkiye ortalamasının yüzde 50 üstünde. Markalaşma yolunda giden, Ar-Ge'yi hakikaten yapan şirketlerin kilogram ihracatı 2.14 dolar. Birim ihracat fiyatımızı artırmamız gerekiyor. Türkiye, Almanya'nın teknolojik ihracatına sahip olsaydı eğer şu an 350 milyar dolar ihracat yapıyor olacaktık Bunları da yapabiliriz. Bunun yolu üniversite-sanayi işbirliğinden, kendi tasarımızı yaratmaktan geçiyor. Biz de teşvik sistemimizin içine sektörlere ciddi destekler içeren maddeler koyduk. 2023 hedeflerine üniversite-sanayi işbirlikleriyle yürüyeceğiz."

"Vakıf üniversiteleri de desteklenmeli"

Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, üniversite olarak Ar-Ge'ye büyük önem verdiklerine dikkat çekti. Hükümetin de Ar-Ge'yi desteklediğini söyleyen Okan, "Ar-Ge'yi geliştirmek adına niyetler var ancak yeterli değil. Üniversite olarak bu desteklere başvuruyoruz. Ancak vakıf üniversiteleri ikinci planda bırakılıyor" dedi. Okan Üniversitesi'nin geliştirdiği Okanom'un dünya standartlarında bir çalışma olduğuna işaret eden Okan, "Üniversitemiz Avrupa Ulaşım Sistemleri Kurumu (ETRICO) üyesi. Biz uluslararası çalışan bir üniversiteyiz. Dünya üniversitesi olma yolundayız. Bu sebeple üniversite olarak bu tür çalışmalara önem vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.